Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, temyiz incelemesini yaptığı bir davada kredi kartı sözleşmesinin “on iki punto koyu siyah harflerle düzenlenmediği” ve üyelik ücretine ilişkin hükmün tüketici ile müzakere edilmediğine işaret ederek, bankanın kredi kartı üyelik ücretini, tüketiciye iade etmesine karar verdi.


Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin kararı bugünkü Resmi Gazete'de yayımlandı.

Yılmaz Karapınar isimli vatandaş, bir bankadan aldığı kredi kartı için hesabından 60 TL üyelik ücreti kesilmesi üzerine, alınan ücretin iadesine karar verilmesi istemiyle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurdu. Hakem Heyeti, ücretin Karapınar'a iadesine karar verdi.


Bankanın, Hakem Heyeti'nin kararına itiraz etmesi üzerine, tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakan Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi, “ücretin alınacağı sözleşme ile kararlaştırıldığı için yasaya aykırı olmadığına” karar verdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Mahkemenin kararının “kanun yararına” bozulmasını istedi.

Dosyayı görüşen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, uyuşmazlığın çözümü için bu konudaki yasal düzenlemeler ile taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini inceledi.
Tüketici sözleşmelerinin “en az on iki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir” hükmünü içerdiğine işaret eden Daire, Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır” hükmünün yer aldığını belirtti.

Taraflar arasındaki 2 Ocak 2002 tarihinde imzalanan sözleşmenin 14. maddesinde kart kullanıcısından kart kullanım ücretinin alınacağının belirtildiğini ifade eden Daire kararında, “Sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin davacı banka tarafından matbu, standart olarak hazırlanıp boş olan kısımların rakam, isim ve adresler yazılarak doldurulduğu, sözleşmenin on iki punto koyu siyah harflerle düzenlenmediği görülmektedir” denildi.


Kart kullanımı ücretini düzenleyen sözleşme hükmünün tüketici ile müzakere edilerek kararlaştırıldığına dair iddiaların ispat edilemediğine işaret eden Daire, bu durumda sözleşmedeki kredi kartı üyelik ücreti alınacağına dair hükmün “haksız şart” olduğunun kabul edilmesi gerektiğine hükmetti.
Daire, davacı bankanın söz konusu sözleşme hükmüne dayalı olarak kredi kartı kullanıcısı davalıdan ücret istemesinin olanaklı olmadığına karar vererek, yerel mahkemenin kararını kanun yararına oybirliğiyle bozdu.