CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, "Kendine güveniyorsan Almanya'daki bir mahkemenin sergilediği cesareti sen de Türkiye'de sergile. Dürüst ve şeffaf siyaset için milletvekili dokunmazlığını da kaldır" dedi. Erdoğan'ın gazeteleri boykot çağrısını da eleştiren Baykal, "Bu yaklaşım toplumu çatıştıracak, bölüştürecek, kamplara ayıracak bir yaklaşımdır" diye konuştu.
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın Akatlar Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlediği "İstanbul Depremini Beklerken: Sorunlar ve Çözümler" başlıklı sempozyumun açılışında konuşan Baykal, dürüstlüğün, saydamlığın siyasete egemen olması gerektiğini ve bunun da milletvekili dokunulmazlığının bir an önce kaldırılmasıyla mümkün olacağını söyledi.
Siyasette dürüstlük, dine saygılı, din istismarına kesinlikle karşı çıkan bir sorumluluk anlayışı olduğunu belirten Baykal, "Bugün din adına dini ticarette, siyasette en ağır şekilde istismar eden uygulamalara tanık oluyoruz dedi.
'Çıkar temsilcisi olmam'
Baykal, isim vermeden Erdoğan'a seslenerek, "Kendine güveniyorsan dokunulmazlığı kaldırırsın, kendine güveniyorsan Almanya'daki bir mahkemenin sergilediği cesareti Türkiye'de sen de sergile" dedi.
Toplantı bitiminde basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Baykal, bir gazetecinin "Hükümetle Doğan Medya Grubu arasında bir tartışma söz konusu. Hükümet bunda sizi de taraf olarak gösteriyor. Sizin bu konudaki tavrınız nedir?" sorusu üzerine, "Hiç kimsenin, kurumun özel çıkarlarının temsilcisi olamam ama Türkiye'de demokrasinin, hukuk devletinin savunulması ihtiyacı ortaya çıktığında, halkın haksızlığa uğradığını gördüğümde harekete geçerim.
Erdoğan'ın siyasi haklarını kazanması için gereken mücadeleyi verdim, çünkü seçime bir parti genel başkanı olarak katılmıştı, yüzde 34,5 oy almıştı. Ama 'Sen milletvekili olamazsın, Başbakan olamazsın' diyorlardı, kabul edilemezdi, çözüm için gerekli girişimi yaptık. Şimdi de Deniz Feneri olayında, hükümetin bağırıp çağırıp sindirip toplumun gündeminden düşürme çabasına sessiz kalamam" dedi.
Siyasetçilerle belirli medya gruplarının karşı karşıya gelebileceğine dikkati çeken Baykal, "Çatışırlar, çekişirler, mücadele ederler. Kayıtlarda ortadadır. Bana bütün siyasi hayatım boyunca bütün medya grupları, özellikle de o söz konusu grup ciddi muhalefet etmiştir, tartışma yapmıştır. Ben onların bana muhalefet etme hakkına saygı gösteririm" dedi.
"Kamplaşma getirir"
Baykal, Erdoğan"ın boykot çağrısını ise, Bu toplumu çatıştıracak, bölüştürecek bir yaklaşımdır. Yani kamplara ayıracak bir yaklaşımdır. Bizden olanlar, bize karşı olanlar... Bu, demokratik bir yaklaşım değildir, çok tehlikeli bir anlayıştır şeklinde değerlendirdi.
Milliyet
