Geçen zamana rağmen ikili arasında sular durulmadı. Demet Şener, eski eşini 32 bin 500 TL'lik nafakayı ödememekle suçladı.

Günaydın'da yer alan habere göre; İbrahim Kutluay ise kendisi hakkında ihtiyati tedbir kararı aldıran Demet Şener'e karşı itiraz davası açıp, koruma istedi.

Mahkeme talebi kabul edip, Şener'in 1 ay süreyle Kutluay aleyhinde şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama ve küçük düşürücü davranışta bulunmasını yasakladı.

İbrahim Kutluay geçtiğimiz hafta Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına telefonla bağlanarak ‘Çocuklarımı korumak zorundayım' demişti.

İşte İbrahim Kutluay'ın çok konuşulan o açıklamaları:

"Şunun bilinmesini istiyorum ki, ben bu konularda hiç konuşmadım, hiçbir şekilde polemiğe girmedim. Sadece geçen nafakayı ödemediğime dair bir beyanatta bulundular ve dava açıldı. Ben de nafakayı ödediğime dair makbuzları mahkemeye sundum. Gerekirse yine paylaşırım.

Bu konuyla ilgili hukuki bir açıklama da yapacağım. Ancak üzüldüğüm nokta şudur; ben çocuklarıma çok düşkün bir babayım. Beni tanıyan insanlar ve herkes çok iyi bilir. Benim için öncelik her zaman çocuklarımdır. Bu konuyla ilgili eski eşim sürekli yalan beyanatlarda bulunurken, ben çıkıp bu konulara yorum getirmedim.

Şimdi çocuklarımın ruh halini düşünüyorum. O bakımdan bugün sadece şunu belirtmek istiyorum ki, 'Çocuklarımın sigortalarını iptal ettirdi' diye açıklamaları var. Bunun tamamen gerçek dışı olduğunu belirtmek için bağlandım. Çünkü çocuklarım benim için hassas bir konu. Gerekirse çocuklarımın sigortalarının devam ettiğine dair belgeyi sizlerle de paylaşırım. Zaten avukatım aracılığı ile yapacağım açıklamada buna da yer vereceğim. Mahkeme kararını hiçe sayarak Demet'in evine gittiğim kesinlikle doğru değil.

Olay şöyle gelişmiştir; Oğlum Ömer beni aradı. 'Baba akşam yemek yiyelim, beraber olalım' diye. Her çarşamba kendisiyle görüşürüz, akşam da bende kalırdı. Ömer'i yoldan aradım. 'Geliyorum' demek için telefona cevap vermedi. Yine aradım yine cevap vermedi.Sonrasında ulaştım, 'ne oldu oğlum' dedim. 'Annem izin vermedi' dedi. Ben de döndüm evime gittim. Bütün olay bundan ibarettir. Bir babayla çocuğun ilişkisini bu kadar basite indirmek tarif edilemeyecek bir davranış biçimi. Bu konuda konuşmak istemiyorum. Benim için çocuklarım önemli.

Şunu bilmenizi istiyorum ki, ilk günden itibaren kimse mağdur edilmedi. Davanın açıldığı ilk günden itibaren tedbir nafakasını günü gününe ödedim. 2,5 yıldır bütün dekontları bende mevcuttur. Daha sonra anlaşmalı boşandık. 3 milyon TL'yi Demet'e mahkeme huzurunda verdim. Çocuklarıma bağlanan nafakayı her ayın 15'inde ödediğim gibi geçtiğimiz ayda ödedim. Bunların hepsi dekontlarıyla bende mevcut.

Çocuklarımın doğduğu ilk günden itibaren sigortaları tarafımdan karşılanmaktadır. Tıpkı bu sene olduğu gibi. 01/01/2019 tarihinden itibaren sigorta şirketlerinden yenilenmiş poliçeler tarafımda mevcuttur. İsterseniz paylaşabilirim. Kimseyi mağdur etmedim, kimsenin mağduru oynamaya hakkı yok. Kamuoyunu kandırmasınlar, artık kimse bunlara inanmıyor.

Ben hayatımı yaşıyorum, istediğim hayatı yaşamakta özgürüm. Çocuklarımı hiçbir şekilde mağdur etmedim, etmem de. Kimseye de muhtaç etmem. 'Koruyorum, korumak zorundayım' gibi garip garip cümleleri anlamakta güçlük çekiyorum. Çünkü bunlara hiç gerek yok.

Çocuklarım benim çocuğum olduğu kadar tabii ki onun da çocukları. Bizim amacımız, onları bu konulardan uzak, sağlıklı huzurlu şekilde büyütebilmek. Ben bu görevimi yapmaya çalışıyorum. Bir baba olarak içim çok rahat. Demet'in boşanma üzerinden reklam yaptığını düşünüyorum.

Nedenini de söyleyeyim, bir boşanma süreci vardı. Kendisi her türlü televizyona çıkıp, her türlü açıklamayı yaptı. Ben ağzımı açmadım. Daha sonra anlaşmalı boşandık.

Mahkemenin verdiği rakamın iki katından fazlasını kendisine vermiş olmama rağmen, çocuklarıma verilen nafakayı günü gününe ödememe rağmen, her türlü benim alın terimle kazandığım evde oturmalarına izin vermeme rağmen mağdur edebiyatı yapıp, yalan beyanlarla gündeme taşıyıp, bu konuyla gündeme gelme çabasını sizin takdirinize bırakıyorum."