◊ Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünde okurken oyunculuk eğitimi de almaya başlamışsınız. Oyunculuk fikri nasıl ortaya çıktı?

- Mühendislik okumayı ailem istediği için tercih etmiştim. Asıl tutkumun mühendislik yapmak olmadığının zaten farkındaydım ama oyuncu olmak gibi bir hayalim de yoktu. Fakat çocukluğumdan beri hayatımın bir yerinde hep tiyatro vardı. İlkokul, ortaokul ve lise boyunca bir sürü oyunda oynadım, taklitler yaptım. Aslında farkında olmadan, zaten içimde var olan bir tutkunun üzerine gidiyormuşum, sonradan anladım.

Üniversitenin son yıllarında bir tür arayışa girdim. Yaptığım araştırmalar sonucunda Craft Oyunculuk Atölyesi'ni keşfettim. Orada oyunculuk eğitimi almaya karar verdim.

◊ Hiç mühendislik yaptınız mı?

- Yapmaz olur muyum? Farklı şirketlerde uzun ve kısa dönem stajlar yaptım. Hatta üniversitenin son senesinde bir mühendislik şirketinde çalışmaya da başlamıştım. Bir sabah işe gitmek için yola çıktım, yol boyunca beni çok huzursuz eden bir duygu taşıyarak çalıştığım şirketin kapısının önüne kadar geldim. Fakat içeri giremedim. Kapının önünde arzularımın farkına vardım. İçimdeki oyuncu, mühendise daha ağır bastı.

◊ Şimdi de “Zalim İstanbul” ile ekrandasınız...

- Çok mutluyum. Dizimiz iyi gidiyor ama en önemlisi çok güzel bağlar kurmuş olmamız. Huzurlu ve keyifli bir iş ortamımız var. Kısa süredir beraber olsak da bütün ekip olarak kenetlenmiş durumdayız. Sağ olsun insanlar da çok ilgi gösteriyorlar, onlar da işi sahiplenmiş durumda. Bunlar birleşince büyük bir mutluluğa dönüşüyor benim için.

CENK'E HİÇ