Cinler konusunda hiç cesaret edilemediği kadar derine inen film, muadilleri gibi sıradan bir cin filminden daha çok, musallatlık durumlarında kullanılan gerçek cin çıkarma yöntemlerini ve sonuçlarını işleyen, bu durumlarda ne gibi belirtilerin zuhur ettiğini anlatan ve kendi türünde tüm sorularınızı cevaplayan bir film olarak izleyicisi ile buluşuyor.

Yönetmenliğini Volkan Akbaş'ın üstlendiği, başrollerini Zeki Şen ve Eylül Öztürk‟ün paylaştığı"Azem: Cin Karası", 1954 yılında Düzce‟nin bir dağ köyünde yaşanmış gerçek bir olayı konu alıyor.

Film, "Azem" ismini, eski Arap yarım adasında çok bilinen ve Türkçesi "Savunucu" anlamına gelen bir büyüden alıyor. Filmin çekimleri, olayın yaşandığı köyde ve hatta birebir olayın yaşandığı o evde gerçekleştirildi. 

KONU 

Genç çift ailelerinden miras kalan evlerini görmek için yola çıkar. Daha önce hiç gitmedikleri Düzce'deki bu ev dışarıdan normal gözükse de, aslında Azem büyüsü altında yıllardır kapısı aralanmamış, ruhani varlıklar tarafından sahiplenilmiş bir yerdir. Evi gördüklerinde pekte umduğunu bulamayan çift, yine de geceyi burada geçirmeye karar verir. Kış aylarında evin bulunduğu köyde kimse yaşamadığından köy adeta terk edilmiş bir bölgedir ve yardım isteyecekleri kimse yoktur. Onlar ne olduğu bilinmeyen bu varlıkların sahiplendiği evden kaçmak için ölümüne bir savaş verecek ve korku dolu dakikalar tam da bu anda seyirciyi beyaz perdeye kitleyecek! Filmde gerilimin en üst noktaya ulaştığı ve gerçek cin çıkarma ayinlerindeki metodların işlendiği anlarda ise, hocayla cinin arasında ki konuşulanlar ve okunan dualar, izleyenlerin kanını donduracak türden.

ÇEKİMİN YAPILDIĞI EV HOCA TARAFINDAN OKUNDU 

Düzce'nin bir dağ köyünde yaşanan gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen filmin yapımcılığını Retro Produksiyon üstleniyor. Filmin başrol oyuncuları Eylül Öztürk ve Zeki Şen. İnternet Fenomeni olarak da bilinen Eylül Öztürk "Memeli Mestan" adı altında binlerce takipçisini her gün sosyal medya üzerindeki paylaşımları ile kahkahalara boğarken, bu sefer de "Azem: Cin Karası" ile takipçilerini korkutmayı hedefliyor. 

40 kişilik bir ekip tarafından yaklaşık 4 haftalık bir sürede çekilen filmde kullanılan mekanın olayın yaşandığı yer olması, tüm ekibi tedirgin ettiği için çekimler öncesinde tüm mekanlar gerçek anlamda bir hoca tarafından okunuyor. 

33 TESADÜFÜ VE GARİP OLAYLAR

Ekibin çekim yaptığı zamanlar kış aylarına denk geldiği için köyde gerçekten kimsenin bulunmaması, ekibin zorlu bir süreç geçirmesine sebep oluyor. Bununla beraber aksilikler ve ilginç tesadüfler hiç yakalarını bırakmıyor. Çekim öncesi yapılan araştırmalarda cinlerle bağdaştırılan 33 rakamı ile alakalı tesadüfler dikkat çekiyor. Örneğin çekimler için kullanılan ekip servisinin 33 kişilik ve plakasının sonu 33 olması, çekimden aylar önce mekan çalışması yapılırken evin kapı numarasının 33 olduğunu fark edilmesi, çalışmalarda kullanılacak sanat malzemelerin adet sayısının toplamda 33 olması, dijital olarak çekilen filmde toplamda 33 hafıza kartının kullanılmış olması gibi, sonradan fark edilen ve tesadüf denilemeyecek kadar fazla karşılaşılan durumlardan bazıları. Ayrıca tüm ekibin şahit olduğu enteresan olaylar bunlarla da sınırlı kalmıyor. Çekime başladıkları ilk gece, evin tavanından gelen garip bir ses ile birlikte tüm ekibin aynı anda ağzında kan tadı oluşması, her set bitiminde toparlanan malzemelerin ertesi gün darmadağın şekilde bulunması ve sette tüm ekibin gözleri önünde malzemelerin, bulundukları masadan birden bire yere yuvarlanması gibi enteresan olaylardan dolayı çekimlere ara verilmesine, ekipten bir arkadaşlarının korkudan İstanbul' a geri dönmesine ve tüm bu tedirginliklerden dolayı evin gerçek hocalar tarafından okutulmasına sebep oluyor.

Okuma işleminden sonra ilerleyen günlerde başka aksiliklerle karşılaşmadıklarını söyleyen yönetmen ve ekibi, bu filmde yer almanın kendileri için çok değişik bir tecrübe olduğunu söylüyor.