Eski SHP İzmir Milletvekili Erol Güngör’ün oğlu Mustafa Güngör’ün, 24 Haziran 1991’de TBMM lojmanlarında öldürülmesinden 20 yıl sonra “cinayeti işlediğini” söyleyen hükümlü Abdullah Gökalp, yeni itiraflarda bulundu.
 
‘Tehdit ediliyorum’
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dün görülen duruşmada Gökalp, “Devlet beni buraya gelmek için ikna etti. Ama halen tehdit ediliyorum. Sözüm ona devlet beni ve ailemi koruyacaktı. Devlet beni korumadığı gibi tehditler de devam ediyor. Adalet Bakanlığı Müsteşarı bana vaatte bulundu ama bu vaatlerin hepsi unutuldu. Cezaevinde Arap Yusuf olarak anılan Yusuf Ziya Akçam tarafından tehdit edildim.
 
 
 
Hiçbir şekilde iddialarımı delillendirmemekle, suç aleti silah ve defteri vermemekle, aksi halde eşimi ve çocuklarımı öldürmekle tehdit edildim. Ziya Akçam, Edirne F Tipi Cezaevi’ndeydi. Bu kişinin, Adalet Bakanlığı’ndaki kolları vasıtasıyla, kaldığım Sakarya L Tipi Cezaevi’ne nakli sağlandı. Akçam, beni koğuşuna getirttirdi. Eşim ve çocuklarımın can güvenliği sağlanırsa çok şeyi açıklarım” dedi.
 
İfadeleri çelişti
Duruşmada eski SHP Bingöl Milletvekili olan İlhami Binici ile eski SHP Malatya Milletvekili İbrahim Aksoy tanık olarak ifade verdi. Binici, Mustafa Güngör öldürülmeden önce kuliste karşılaştığı Aksoy’un, Erol Güngör’ü kastederek, “Bu adamın başında bir bela var” dediğini söyledi. Binici, Aksoy’un, bu belanın ne olduğunu ısrarla sormasına rağmen açıklamadığını kaydetti. Aksoy ise Binici’nin bu iddialarını yalanladı.
Binici, “Mahkemeyi yanıltıyor, doğruyu söylemiyor” dedi. Abdullah Gökalp, İbrahim Aksoy’a, “Bu olayla ilgili kendisine bir mektup geldi mi gelmedi mi?” diye sorulmasını istedi. Aksoy da, “Ben hiçbir şey hatırlamıyorum. Böyle bir mektup gelse herkesten önce Erol beye verecek bir insanım” dedi. Bunun üzerine Gökalp, “Aksoy’la, eski Devlet Bakanı Akın Gönen’in eski damadı Gürel Özener’in de bulunduğu ortamda Şükrü Birlik tarafından tanıştırıldık. Saçlarımı uzatabilirim, o zaman beni daha iyi tanıyabilir” dedi. Aksoy ise Birlik’i tanımadığını söyledi.
Gökalp,  şöyle devam etti:
 “Benim burada adını aksettirdiğim kişilerin hepsi Karadeniz grubudur. Devletin içindeki yapılanmalardan ötürü İbrahim Aksoy tehdit edilmiştir. Biz Marmara grubuyuz. Düzce-Sapanca-Adapazarı olarak anılan Şeytan Üçgeni bizim tarafımızdan oluşturuldu ve varlığını korudu.
 
‘Üçgeni biz oluşturduk’
Devletin içindeki bu yapılanmadan dolayı tehdit edildiği için Aksoy gerçekleri söyleyemiyor.”
Aksoy da, “Ben Kürtçüyüm. Hiçbir sol fraksiyonla bağlantım olmadı” dedi. Gökalp, mahkemenin tanık olarak dinlenmesine karar verdiği bazı isimleri de eleştirerek, “Burada üç isim var. Kemal Şensoy, Ethem Cennet. Bunlar sanıkken tanık olamazlar” diye konuştu. Şensoy, cinayetin olduğu tarihte Meclis Lojmanları İdare Amiri, Ethem Cennet de TBMM Koruma Amirliği’nde görevli komiserdi..