Ülkemiz seçime hazırlanıyor...

Siyasi partilerimizde öyle…

Partilerimiz seçime ittifak halinde gidecekler.

Kurulan ittifaklarla birçok parti mecliste temsil imkânı bulacak.

Tabi HDP’de barajı aşarsa.

HDP ittifak yapmadığı için, ülke genelinde uygulanan ve istikrar bahanesiyle bir türlü kaldırılmayan %10 barajına takılabilir, HDP bu riskle karşı karşıya.

HDP’nin seçim barajına takılması seçimin temsilde sağlayacağı meşruiyete gölge düşürebilir.

Saadet Partisi ve Demokrat Parti gibi %1 oy alan partiler mecliste temsil edilirken HDP’nin mecliste olmaması sıkıntı oluşturur.

Hatırlayalım; 7 Haziran seçimlerinde CHP, HDP’nin barajı aşması için oy vermişti.

Aynı senaryo bu seçimde tekrar vizyona konabilir.

Biliyorsunuz Şafak PAVEY HDP barajı aştığında DEMİRTAŞ’la “Nasıl salladık ama” diye birbirlerine tebrik etmişlerdi.

Biliyorsunuz, CHP, AKŞENER’in İP’sinin seçime katılmasını sağlama almak ve AKŞENER’in Cumhurbaşkanı adayı olması için 15 vekilini “Git” emri vermiş, onlarda bu emre itaat ederek “Tıpış tıpış” İP’ye gitmişlerdi.

Böylesi bir demokrasi uygulaması(!) siyaset dünyasında nadiren görülebilir.

Bunun için demokrasimiz CHP’ye medyun-u şükrandır(!)

Neyse, biz şimdi listelere dönelim.

Partiler bu haftayı adaylarını belirleme telaşıyla geçirecekler.

Aday adayları liste de olup olmayacağı, partililer ise adaylarının kimler olacağı merakı içinde.

Ak Partide büyük çaplı değişim beklentisi olmalı ki, adaylık başvurularında yaşanan patlama kamuoyunun dikkatini çekti.

Parlamentoya gösterilen itibar beni 16 Nisan referandum günlerine götürdü.

Hatırlayalım;

O günlerde hayır cenahı “Artık parlamentonun önemi kalmayacak, tek adamlığa gidiyoruz” kaygılarını topluma pompalıyor ve korku üretiyorlardı.

Şimdi ise parlamentoda üstünlük elde etmek, Cumhurbaşkanını kilitlemek için her türlü seçeneği masaya yatırıyor, yeni sistemin meşruiyeti içinde ittifaklar oluşturuyorlar.

Demek ki neymiş?

16 Nisan referandumunda ki “Tek adamlık” iddiaları ve parlamentonun öneminin azaldığı savları doğru değilmiş.

Bunu şimdi daha iyi anlıyoruz.

Yeni sistemde parlamentomuz, daha bağımsız, yasa yapma ve hükümeti denetleme konusunda daha yetkin olabilecek.

Şimdi, gelelim aday tespitlerine.

Zaman darlığından adayları Genel Merkezler belirleyecekler.

CHP eskisi gibi ön seçim yapmayacak.

Diğer partiler ise bildiğimiz yöntemle adaylarını belirleyecek.

Ak Parti adaylarını geçtiğimiz Cumartesi günü mülakata aldı.

Adaylar Ankara yolculuğu için hazırlıklarını yaparken ortalık bir manipülasyonla çalkalandı.

Ak Partinin Aydın Milletvekili adayları,

1- Süleyman SOYLU

2- Şeyma DÖĞÜCÜ

3- Mustafa SAVAŞ diye bir söylenti hararetli, bir şekilde konuşuluyordu.

İlk üç böyle olunca gerisini konuşmaya gerek var mı bilmiyorum.

Partinin aday adayları bu psikolojiyle Ankara yoluna çıktılar.

Bu dedikoduyu kim çıkardı ve nasıl bir fayda umarak bunu yaptı bilmiyoruz.

Bildiğimiz, aday adaylarının moralini bozduğu ve motivasyonunu düşüreceğidir.

Bize göre birileri Ak Partiyle oynuyor, heyecan ve motivasyonu düşürmeye çalışıyor.

Yetkililerin bu oyunu görmesi lazım.

İç İşleri Bakanımız Sayın SOYLU’nun ilimizden liste başı aday yapılması bir kazanımdır.

Aydın seçimine hareket ve heyecan, getirdiği gibi sandıkta başarı getirebilir.

Ancak bize göre liste yazıldığı ve söylenildiği gibi olmayacaktır ve olmamalıdır.

Listenin nasıl olacağını ise bekleyip göreceğiz.

Tahminime göre listede mevcut vekillerden ikisinin devam etme ihtimali yüksek.

Partiler aday belirlerken 8 vekilden en az 4’ünü almak için çaba sarf edecektir.

Yapılacak seçimde milletvekili kaybeden ittifak için “maç” bitmiş demektir.

Listelere konulacak adayların yorulmadan çalışacak ve insanlara dokunan aday olması önem kazanıyor.

İlimizde seçimin kaderini listelerde yer alacak adayların performansı belirleyici olacaktır.

Partiler adaylarını belirlerken bu hassasiyeti gözetmelidir.

Bizden söylemesi…

 

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA