Kuşadası Limanı'nda yıllardır tartışma konusu olan inşaatlarla ilgili 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali için iki bağımsız meclis üyesi tarafından açılan dava kapsamında Kuşadası Limanı'nda mahkemenin görevlendirdiği bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapıldı.
Bilindiği gibi 2003 yılında özelleştirilen ve Ege Ports firması tarafından işletilmeye başlanan Kuşadası Limanı içerisinde inşa edilen 60 işyeri uzun süre tartışmalara yol açmıştı. Söz konusu işyerleri ve limandaki yapılaşmalarının kaçak olduğunu ileri süren Kuşadası Belediyesi'nin bağımsız meclis üyeleri Ahmet Altunsoy ve Nilgün Öğünçlü, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından alınan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle konuyu yargıya taşımıştı.
Danıştay 6. Daire kapsamında görülen dava ile ilgili mahkeme "Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezai Göksü, Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. M. Necdet Alpaslan ile ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehil Ersoy'u taşınmazın yerinde keşfi ve bilirkişi incelemesi" için bilirkişi olarak atadı.
3 kişilik bilirkişi heyeti bugün Kuşadası'na gelerek Kuşadası Limanı'ndaki inşaatlarla ilgili inceleme yaptı. Yaklaşık 2 saat Kuşadası Limanı içerisindeki tartışmalı inşaatlarda inceleme yapan bilirkişi heyeti daha sonra Kuşadası'ndan ayrıldı. Bilirkişi heyeti, raporlarını daha sonra Danıştay 6. Dairesi'ne sunacak.
Bu arada, bilirkişi incelemesi yapan heyetin Kuşadası Limanı'ndaki çalışmalarını görüntülemek isteyen basın mensupları, Ege ports firması yetkilileri tarafından Kuşadası Limanı'na sokulmak istenmezken, gazetecilerle liman yetkilileri ve özel güvenlik görevlileri arasında tartışma yaşandı.
Kuşadası limanı'ndaki yapılaşmayla ilgili uygulama imar planının iptali için dava Kuşadası Belediyesi Meclisi'nin bir diğer bağımsız üyesi Av. Nilgün Öğünçlü ile birlikte dava açan bağımsız meclis üyesi Ahmet Altunsoy, 5 üst mahkeme kararına rağmen limandaki yasadışı yapıların Kuşadası'nın kimliğini karartmaya devam ettiğini ileri sürdü.
Bilirkişi heyetinin incelemesinin ardından liman çıkışında açıklama yapan Kuşadası Belediye Meclisi'nin bağımsız üyesi Ahmet Altunsoy, şu bilgiyi verdi: "Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca 1 Haziran 2006 onaylanan "1/ 1000 Ölçekli Kuşadası Limanı Uygulama İmar Planı'nın ve Plan Notları'nın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle" bağımsız belediye meclis üyesi arkadaşım Nilgün Öğünçlü ile birlikte açtığımız 2006/ 5903 Esas No ile görülmekte olan davada, Danıştay Altıncı Dairesi 14 mart 2007 günü
Kuşadası Limanına ilişkin "dava konusu planların yürütülmesinin durdurulmasını" oy birliğiyle kararlaştırmıştı." Ahmet Altunsoy, "Bakanlığın daha önce yaptığı Kuşadası Limanı Uygulama İmar Planı için Danıştay'ca yürütmeyi durdurma ve iptal kararı verildiğini, ayrıca Belediye Başkanlığı'nın bu plana göre düzenleyip verdiği "inşaat ruhsatı" için de Aydın İdare Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma ve iptal kararları verildiğini hatırlattı.
Böylece; özelleştirme sonrasında Kuşadası Limanı'nda imar planı değişikliği ve yapılaşma sürecinde en üst yargının verdiği karar sayısının 5 olduğunu anlatan Ahmet Altunsoy, sözlerine şöyle devam etti: "İmar planları, planlanan yörenin durumunun, olanaklarının ve ilerideki gelişmesinin gerçeğe en yakın şekilde saptanması; ülke, bölge, kent verileri göz önünde bulundurularak; belde halkına "iyi yaşama düzeni ve koşulları sağlanmalıdır" denilmesine rağmen; Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın dava konusu
imar planı, Kuşadası Limanı'nda yaratılan "hukuk dışı yapılaşmaları" yasallaştırma kaygısıyla hazırlanmıştır. Özelleştirme ihalesinde yer almayan; Liman dolgu alanında, kentin siluetini kapatan 65 adet işyerini "yıkım kararından" kurtarma amacıyla yapılmıştır."
Ne yazık ki yerelde bu politikaların bazı belediyenin göz yumması sayesinde yürütüldüğünü anlatan Ahmet Altunsoy, şunları söyledi: "Kuşadası halkı, kamuoyu, yargı ve belediye meclis kararlarını gözardı ederek; (limandaki yasadışı yapılaşmalara "inşaat ruhsatı ve yapı kullanma izni" verip bir anlamda "de facto" durum yaratarak gerilimli süreçlerin yaşanmasına yol açmıştır. Kuşadası Limanı'nda yaşananları, Kuşadası gibi bir turizm kenti yöneticisi için mantıklı ve açıklanabilir görmüyorum! Danıştay 6.
Dairesi'nin son yürütmeyi durdurma kararı ve benzeri onlarca hukuk belgesi, kendisinin ve politikalarının Kuşadası'nı getirdiği durumu ortaya sermektedir. Beklentimiz, Kuşadası Limanı'nda "ben yaptım, oldu" mantığıyla dolgu alan üzerine inşa edilen (liman servis ve hizmetleri dışındaki) yapılaşmaların kaldırılması, deniz yönünde Kuşadası'nın ufkunun açılmasıdır."