Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün izni, Aydın Valiliği, Söke Kaymakamlığı ve Aydın Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nün bilgisi dahilinde yapılan çalışmalar, bu yıl pilot olarak seçilen Söke'ye bağlı Avşar, Yeşilköy, Karacahayıt ve Gölbent köylerinde gerçekleştirildi. Çalışmalar kapsamında 72 yavru leyleğe halka takıldı.
Türkiye'de ilk kez geçen yıl Selçuk'ta gerçekleştirilen leylek yavrularını halkalama çalışması, bu yıl Ege Üniversitesi-EKODOSD işbirliği ile Aşağı Büyük Menderes Havzası köylerinde devam etti. Çalışmalar, Ege Üniversitesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, Dr. Ortaç Onmuş, Biyolog Orhan Gül, Adnan Menderes Üniversitesi'nden Biyolog Ayşegül Atalay, EKODOSD Derneğinden Bahattin Sürücü, Nuray Çelik, Yalçın Sak ve Selçuk İnanç'tan oluşan ekip tarafından
yürütüldü. Üniversitenin bilgisiyle, EKODOSD'un tecrübesiyle, AYDEM Söke şubesinin ise personel ve araçla katkı sağladığı çalışmalar iki gün sürdü.
Çalışmalar sırasında; Söke AYDEM kuruluşuna ait sepetli vinç yardımıyla yuvalara çıkılarak, yavrular zarar görmeden sepet yardımıyla indirildi. Yavrular, seri bir şekilde gaga, kanat, Tarsus uzunlukları ve vücut ağırlıkları ölçülerek kayıt altına alındı. Bilim ekibi cinsiyet tayininde kullanılmak üzere her yavrudan 2 tüy örneği alırken, üzerinde dört harften oluşan harf kombinasyonları bulunan Mavi-Beyaz PVC plastik halkalar, yavru leyleklerin sağ bacaklarına takıldıktan sonra tekrar yuvalarına geri
bırakıldı. 
EKODOSD ile Ege Üniversitesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde yapılacak çalışmalarla; leyleklerin korunması, izlenmesi ve çevrenin korunması için kamuoyunun bilgilendirilmesini amaçlanıyor. Yapılan halkalama çalışmalarıyla leyleklerin Afrika'dan dönüp-dönmedikleri, aynı alana mı yoksa farklı alanlara mı gittikleri, barınma ve beslenme alanlarındaki ilişkiler, beslenme alanlarında hangi türlerden beslendikleri, beslendikleri türlerin bulunduğu yaşam alanlarındaki ekosistem zincirindeki değişimler
her yıl düzenli olarak takip edilecek.
Bölgedeki ekosistemin sağlıklı bir şekilde devam etmesine yönelik çalışmaların, üniversite, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları işbirliğiyle desteklenen örnek bir girişim olacağını açıklayan EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı'nın başkanlığında yapılan çalışmaların iki gün sürdüğünü söyledi. Yöre sakinlerinin çalışmaları büyük ilgiyle izlediğini kaydeden Sürücü, köylülerin leylekleri çok sevdiklerini ve onlara
gösterilen bu ilgiden dolayı da çok sevindiklerini ifade etti. 
İki gün süren çalışmalarla ilgili izlenimlerini aktaran EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, geçen yıl AYDEM tarafından elektrik direklerine yapılan yapay platform ve izolasyonların çok yararlı olduğu ve bugüne kadar birkaç leylek haricinde ölüm yaşanmadığını vurguladı. Leyleklerin turizme de önemli katkı sağlayabileceğini anlatan Bahattin Sürücü, şunları söyledi:
"Halkalama çalışmaları devam ederken, kendi imkanlarıyla köylere leylek izlemeye gelen Fransız turistler, 17 yıl önce Avşar Köyü'ne leylekleri izlemeye geldiklerini, geldikleri yıllarda köyde çok leyleğin olduğunu ancak bu yıl daha az leylekle karşılaştıklarını anlattılar. Bunun en büyük nedeninin de, 17 yıl önce leyleklerin en önemli beslenme alanları olan sulak alanların azalması olduğunu söylediler. Yeşilköy'e İrlanda'dan gelen yabancı turistler ise leylek köylerini haritadan sulak alanları tespit
ederek bulduklarını, leylekleri çok sevdiklerini, yapılan koruma çalışmaları karşısında mutlu olduklarını söylediler. Söke-Bodrum karayoluna, Kuşadası ve Didim gibi turizm potansiyelinin yoğun olduğu kentlere çok yakın olan leylek köylerinin tanıtımını yaparak, yerli ve yabancı misafirlerin bu köylere gelmesini ve yerel kalkınmaya alternatif bir model oluşturmasını hedefliyoruz. Ülkemize çocuklarıyla gelen turist ailelerin leylekleri izleyebilmeleri için, acentelerin alternatif tur düzenlemesinin yararlı
olacağını umuyoruz. Köylere gelen yabancı konuklar bir yandan leylekleri izlerken, bir yandan da köy kültürümüzü yakından tanıyarak köylere ekonomik olarak katkı yapacaktır."
(ZH-OK-Y)