Son haftalarda tartışılan iki açılımın din istismarı ya da laiklik karşıtı olmadığını belirten Baykal, "Laiklikte herkesin dinini öğrenme özgürlüğü vardır" dedi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuran kursu açılımını, "Din eğitiminin olması gerektiği gibi verilmesini talep etmek, dini siyasete alet etmek değildir" sözleriyle savundu. Star TV Ana Haber Bülteni"nde Uğur Dündar"ın sorularını yanıtlayan Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan"ın çarşaf ve Kuran kursu açılımıyla ilgili eleştirilerine yanıt verdi. Örtülülere rozet takmasıyla ilgili Baykal, "Öyle anlaşılıyor ki Başbakan başlangıçta verdiği destekten şimdi pişman olmaya başlamış, bu konuda temel görüş ayrımı içine girmiştir, zig zag içindedir" dedi.

Din istismarı değil

Baykal, yaklaşımlarının "İnsanların siyasi inancıyla kılık kıyafeti arasında bir paralellik kurma anlayışının aşılması bakımından yararlı olduğunu" dile getirdi. Baykal, "Bunun din istismarıyla, laikliğe ters düşmekle ilgisi olmadığından kuşku duymuyoruz. Başbakan"ın aradan aylar geçmesine rağmen tekrar bu tartışmaya yönelmiş olmasını, CHP"nin bu konudaki tavrının onu artık rahatsız etmeye başlaması olarak değerlendiriyorum. Eskiden "çok iyi" diyordu, şimdi diyemiyor. Bu çelişkinin altını çizmek istiyorum" diye konuştu.

CHP ezberleri bozdu

Baykal, CHP"nin ezber bozduğunu, "Çarşaflılar, laiklik düşmanıdır, Atatürk düşmanıdır, CHP"ye oy vermezler" anlayışını ortadan kaldırdığını ifade etti. Kuran eğitiminin önemli ve temel bir konu olduğuna işaret eden Baykal, Türkiye"nin bu konuda "kendisini aldattığını, gerçekleri görmezlikten geldiğini, bu konuyu konuşmamayı, irdelememeyi tercih ettiğini" dile getirdi. Baykal, şunları söyledi:

Talihsizliktir

"Yerel seçim öncesinde gündeme gelmesi talihsizliktir, bunu ben de kabul ediyorum, ama bu süreç kendiliğinden gelişti. Hakkında ciddi zihin yorduğumuz, kendimizi önemli ölçüde hazırladığımız, elimize imkan, iktidar geçerse ciddi şekilde kullanmayı kararlaştırdığımız hazır olduğunuz bir konu. Bunu konuşmaktan hoşlanmıyoruz, ama bu konuyu biliyoruz. Laiklik, "Bunu görmezlikten gelelim, bırakalım ne hali varsa görsün" demek değildir, bu sorunu çözmek için gereken sorumluluğu üstlenmek, girişimi yapmaktır. Laiklikte, herkesin dinini öğrenme özgürlüğü vardır. Laiklikle din özgürlüğü arasında nasıl bir çelişki olabilir? "Atatürk"ü sevmiyorum, Humeyni"yi seviyorum" diyen genç kız nereden yetişiyor? Başbakan"ın bu tablonun devam etmesinden hiç şikayetçi olmadığını görüyorum, ama ben şikayetçiğim bu iyi bir tablo değil.

Büyük yanılgı içindeler

Din eğitiminin olması gerektiği gibi verilmesini talep etmek dini siyasete alet etmek değildir. Tam tersine çarpık bir şekilde onun bunun elinde din eğitimin başka amaçlara hizmet edecek şekilde verilmesinin devam etmesini isteyenler, ya da bunu istemese de buna göz yumanlar, bunu laiklik anlayışının gereği sayanlar büyük bir yanılgı içindedir."

Hürriyet