Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 60. toplantılarının öğleden sonraki oturumlarında "Ergenekon" davası ve Türkiye'deki basın özgürlüğü konuları gündeme gelirken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ile Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Eşbaşkanı Joost Lagendijk arasındaki diyaloglar dikkat çekti.

Öymen'in AP heyetinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerinde basın özgürlüğü konusunu gündeme getirmemesini eleştirmesi ve bunun, Avrupa Parlamentosu (AP) için basın özgürlüğünün çok da önemli olmadığının bir işareti olduğunu söylemesi üzerine, Lagendijk söz aldı.

Lagendijk, AP'nin basın özgürlüğüne her zaman önem verdiğini, ancak Başbakan Erdoğan ile görüşmede başka diğer önemli konuların ele alındığını belirterek, Erdoğan ile Türkiye'deki bazı medya grupları arasında yaşanan gerginlikle ilgili olarak kendisinin gerekli açıklamaları yaptığını söyledi.

Başbakanın son akreditasyon uygulamasıyla ilgili olarak da basına açıklama yaptığını ve bu uygulamanın doğru olmadığını söylediğini anımsatan Lagendijk, çünkü bu akreditasyon uygulamasının aynı zamanda TSK'nın akreditasyonunu da meşrulaştırmış olduğunu ve bu uygulamalarının hepsinin basın özgürlüğüne kısıtlama getirdiğini belirtti.

Başkanlığını Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış'ın yaptığı oturumda, Öymen ile Lagendijk'ı karşı karşıya getiren bir diğer konu da Ergenekon davası oldu.

Öymen Lagendijk'dan dikkatli olmasını istedi

Öymen, Lagendijk'ın Ergenekon davasını destekler mahiyette yaptığı açıklamaları hatırlatarak, Lagendijk'ten bu konuda dikkatli olmasını istedi.

Lagendijk'ın iddianameyi görmeden bu davaya destek vermesini eleştiren Öymen, "Bu şekilde nasıl taraf olursunuz? Lütfen taraf tutmayın, çünkü bu konuda çok farklı görüşler var" diye konuştu.

Öymen'in bu eleştirisi üzerini söz alan Lagendijk, basın özgürlüğü gibi Ergenekon davasının da hassas bir konu olduğunu ve hangi konuda açıklama yapıp yapılmaması gerektiğine kolay karar veremediklerini kaydetti.

Lagendijk, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da Ergenekon iddianamesi açıklanmadan bu davanın avukatı olacağı yolunda demeç verdiğini anımsattı.

Lagendijk'ın bu savunması üzerine tekrar söz alan Öymen, ülke içinden bu tür açıklamalar yapılabileceğini söyleyerek, "Ancak kimse kendini falcı yerine koyamaz ve bu yönde açıklamalar yapamaz. Tekrar söylüyorum lütfen taraf tutmayın. Çünkü yarın utanabilirsiniz" diye konuştu.

Oturumda bu iki konunun yanı sıra ek protokol, Kıbrıs ve Türkiye'ye AB üyeliği için tarih verilmesi konuları da gündeme geldi.

Lagendijk, Türkiye'nin üyelik için tarih istemesinin haklı, ancak yanlış olduğunu ifade ederek, "Tarih istemek için çok kötü bir zaman. Çünkü Romanya ve Bulgaristan üyelik için tarih alınca reformlarını kestiler ve bundan sonra kimseye tarih verilmemesi konusu kararlaştırıldı. Bir hedef koyma ihtiyacınızı anlıyoruz, ancak bir şey isteyip karşı taraftan alamayınca bu da iyi sonuç vermiyor. Dolayısıyla lütfen tarih istemeyin" diye konuştu.

AP Rum Milletvekili Marios Matsakis de bilinen görüşlerini tekrarlayarak, Ek Protokolün Türkiye'nin bir yükümlülüğü olduğunu ve bunun müzakere konusu yapılamayacağını savundu.

Matsakis'in bu sözleri üzerine Yakış, buna karşılık Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün de AB'nin yükümlülüğü olduğunu, kendilerinin ekstra bir şey istemediğini kaydetti.

"AB için strateji değil, demokrasi lazım"

Bu arada, Joost Lagendijk Türkiye'nin bölgesinde oynadığı stratejik rolün, iç reformlardaki ilerlemenin yerini tutamayacağını belirterek, "AB'ye katılımın kalbi, strateji değil, demokrasidir" dedi.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu 60. toplantısı, TBMM ve Avrupa Parlamentosu'ndan (AP) yetkililer ve Ankara'daki bazı AB ülkelerinin büyükelçilerinin katılımıyla Sheraton Oteli'nde yapılıyor.

Türkiye'nin siyasi durumu ve AB katılım müzakereleri başta olmak üzere çeşitli konuların masaya yatırıldığı toplantının sabahki oturumunda konuşan Lagendijk, AP'de görüşülecek Türkiye'nin AB ile yürüttüğü müzakerelerine ilişkin rapora değindi.

Raporda, ilerleme raporunda olduğu gibi Türkiye'nin komşularıyla ilişkilerindeki olumlu gelişmelerden duyulan memnuniyetin ifade edileceğini belirten Lagendijk, özellikle Türkiye-Ermenistan ilişkilerindeki olumlu gelişmelerin ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erivan ziyaretinin takdirle karşılandığını kaydetti.

Lagendijk ayrıca, Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki yönetimle doğrudan görüşmelere başlamasının, hem AB hem de Irak açısından önemini vurguladı.

Kıbrıs'ta devam eden müzakerelere de değinen Lagendijk, "Gelecek sene bu konuda bir anlaşma olmazsa bu hepimiz için sorunlu olacaktır ve gelecek 10 yıl içinde bu konuyu tekrar gündeme getirmek kolay olmayacak, bunu taraflar anlamış durumda" diye konuştu.

Türkiye'nin stratejik öneminin arttığını ancak bu konudaki argümanların iç reformların yerine geçmemesi gerektiğini ifade eden Lagendijk, aksi halde bunun stratejik bir hata olacağını kaydetti.

Lagendijk, Türkiye ile AB'nin daha yakın çalışması gerektiğini düşündüğünü de belirterek, "Stratejik konular, iç reformların yerini tutmamalı. Bizim için müzakerelerin ve AB'ye katılımın kalbi, strateji değil, demokrasi ve demokrasideki gelişmedir" dedi.

1 Ocak'tan itibaren TRT'nin 24 saat Kürtçe yayın yapacak olmasının önemli bir adım olduğunu kaydeden Lagendijk, DTP'nin kapatılma davasıyla ilgili olarak da bu konuya ilişkin bir kararın Türkiye'deki demokrasiye olumlu katkısının olamayabileceğini söyledi.

Lagendijk, Alevilerle ilgili gelişmeler ve Alevi hakları konusunda ise gözle görülür bir ilerleme görmeyi arzu ettiklerini ifade etti.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Lagendijk, Türkiye'nin AB reform sürecinin neden yavaşladığına ilişkin çeşitli görüşlerin ortaya atıldığını, hem Türkiye'de AB üyeliğine ilişkin olumsuz görüşlerin olduğunu hem de AB'nin kendi iç yapısından kaynaklanan sorunlar olduğunu belirtti.

Türkiye'deki iç ihtilafların AB müzakere sürecindeki konsantrasyonu bozduğunu ve reformlara odaklanılmasını zorlaştırdığını savunan Lagendijk, "Katılım sürecinde siyasi partilerin lehte ve aleyhte diye bölünmüş olması şansızlık. Buna rağmen reformlara devam edilmeli. Aleyhte olan görüşleri Türkiye demokratikleştikçe ikna etmek daha kolay olacaktır" dedi.

Lagendijk, Türkiye'yi AB'ye ulaştıracak "kestirme bir yolun" olmadığını, ancak hem Türkiye hem de AB tarafında cesaretli siyasetçilere ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Lagendijk, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda, "Bir kere 'Evet' dedik, sözümüzü tutmak zorundayız" diye konuştu.