Pandemi süreci tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm dengeleri kısa sürede alt üst etmiştir. Özellikle bizim gibi az gelişmiş ülkelerde ekonomik yapının kırılgan olması bu etkiyi daha sarsıcı hale getirmiştir. Birçok işkolunda çalışanlar işsiz kalmış, binlerce iş yeri kapanmış, milyonlarca insan temel ihtiyaç olan beslenme ve barınma sorunu yaşamaya başlamıştır. İşsizlik oranı geçen yıla göre iki kattan fazla artmış, özellikle genç nüfus iş bulamaz hale gelmiştir.

Süreç içerisinde evsiz insan sayısı ile bir tas çorbaya muhtaç olan insan sayısı da çığ gibi büyümüştür. Bu sorunların aşılmasında tek başına devlet güçlerinin yetersiz kalması nedeniyle başta yerel yönetimler olmak üzere çok sayıdaki sivil toplum örgütü ile farklı kişi ve kuruluşlar yardım çalışmalarına ağırlık vermeye başlamıştır. Zaten sosyal devletin ve sosyal sorumluluğun böyle zamanlarda olması gereklidir.

Pandemi öncesinde de yanlış turizm politikaları yüzünden büyük ekonomik kayıplar yaşayan Kuşadası ilçemiz bu süreçte daha derin sorunlarla yüz yüze kalmıştır. Bir süredir yaşanan kruvaziyer turizmindeki sıkıntıdan kurtulmanın yollarını arayan Kuşadası ilçemiz pandemi ile daha zor bir döneme girmiştir. Pandemi nedeniyle kapalı kalan sektörlerin ilçe ekonomisinde büyük yer tutması, işsizliğin Türkiye ortalamasının üzerinde olması, sezonluk işlerde çalışanların çok olması ilçede ekonomik krizin etkilerini arttırmıştır. Durum böyle olunca ilçemizde sosyal belediyecilik ve sosyal yardım kavramı doğal olarak daha fazla önem kazanmıştır.

İşte bu kriz döneminde başta Kuşadası Belediyesi olmak üzere sosyal yardım çalışmaları büyük ivme kazanmıştır. Devlet kuruluşlarının yaptığı yardımların yetersiz kalması diğer kişi ve kuruluşların da harekete geçmesine neden olmuştur.

Bu sosyal yardım çalışmalarının birisini de Düşler Sokağı ve Kuşadası Cemevi başlatmıştır. Başlatılan yemek kampanyası ile öncelikle hasta, yaşlı ve yalnız yaşayan insanlar öncelik alınarak ihtiyacı olanlara sıcak yemek ulaştırılmaya başlanmıştır.

Aslında Düşler Sokağı pandemi nedeniyle kapatılsın bir işyeri, restaurant. Bu çalışma duyarlı bir kişinin işsiz kalmış, evlerine sıcak yemek girmeyen kişilere yönelik çabası ile başlayan bir iyilik serüveniydi. "İyilik iyiliği getirir" prensibi burada da işleyince birçok kişi ve kurum ellerinden geldiği kadar bu iyilik hareketine destek oldular. Çok sayıdaki sivil toplum örgütü malzeme temini ve yapılan yemeklerin dağıtımı için ellerinden ne geliyorsa yapmaya başladılar. Kısa bir süreç için başlayan hareket iyilik çemberini genişleterek bu günlere kadar başarıyla geldi.

Zaman dayanışma ve yardımlaşma zamanı, hepimiz el ele verip bu günleri en az hasarla atlatmaya çalışmalıyız. Biz millet olarak yardımlaşmayı ve dayanışmayı zaten seviyoruz, artık bunu göstermenin tam zamanı, haydi hep birlikte daha güzel günlere.

Başta Düşler Sokağı ve Kuşadası Cemevi olmak üzere bu iyilik hareketinde emeği geçen sivil toplum örgütlerine, kişi ve kurumlara, Kuşadası Belediyesine teşekkür ederiz.

"Eller çok olunca, yük hafifleşir." (İngiliz Atasözü)