Kuşadası sadece Aydın için değil, Türkiye için de önemli bir kent. Ülkemizin en eski turizm kentlerinden biri. Limanı ile tarihi ve doğal varlıkları ile kentsel dokusu ile muhteşem denizi ve güneşi ile bir turizm idolü olmayı başarmış bir kent. Ama son yıllarda giderek kan kaybediyor. Kan kaybetme nedenlerini yazmaya kalksam onlarca neden yazabilirim. Bunların en önemlisi izlenen yanlış yerel politikalar. Bazıları kapatılmış olsa da yerel yönetimler Kuşadası’nda ölümcül hatalar yaptılar. Bu hatalara merkezi yönetimin neden olduğu hatalar ile turizm esnafının yapığı hatalar eklenince gerileme yıldırım hızı ile gerçekleşti.
Gözde bir turizm kentini betonlaştırıp, yanlış politikalar ile ekonomisinin çökmesini sağlayan en önemli unsur yerel yönetimlerdir. Yaklaşık 30 yıldır kim yönetime geldiyse bu çöküşte az çok payı vardır. Hiç kimse 2019 yerel seçimlerinde eski yöneticilere oy vermek için makul ve mantıklı bir gerekçe gösteremez. Eski yöneticilerin Kuşadası’nı getirdiği nokta ortadadır. Eskiler akla hayale gelmeyecek varyasyonlarla halkın kafasını karıştırıp, yeniden aday olabilmek için milleti kandırmaktadır.
Bütün bunlar Kuşadası’nda yaşayan ve Kuşadası tarihini bilen bizler için asla sürpriz değildir. Yerel siyasette beklediğimiz gelişmelerdir. Gücümüzün yettiği, dilimizin döndüğü kadarıyla Kuşadası halkını uyarmaya çalışıyoruz. Yeteri kadar başarılı olabilecek miyiz, önümüzdeki süreçte göreceğiz. Geldiğimiz noktada yazdıklarımızın sonuna kadar da arkasındayım.
2019 Mart ayında önemli bir yerel seçime gidiyoruz. Bu seçim bir iktidar belirleme seçimi değildir. Yerel de Kuşadası’nın kaderini belirleme seçimidir. Kuşadası'nın yarınları bu seçime göre şekillenecektir. Bu seçimden çıkacak sonuç, Kuşadası’nın ekonomik olarak kaderini belirleyecektir. Sandıktan çıkacak sonucun özrü, geriye dönüşü, telafisi yoktur. Sandık başına giden her Kuşadalı bir değil, bin defa düşünmelidir. Hiç kimse, turizm olmadan ekmeğinin ve geleceğinin de olamayacağını unutmamalıdır.
Artık son yol ayrımındayız. Sandıkta nasıl oy kullanıp kimi seçmek gerektiğini anlamak için kafayı kaldırıp etrafımıza, daha doğrusu Kuşadası’nın içinde bulunduğu duruma bakmak, fazlasıyla yeterli olacaktır. Kuşadası turizmi tarihinin en zor ve en sıkıntılı dönemini yaşamaktadır. Bu noktaya bilerek ve görerek gelinmiştir. Bu durum böyle devam edemez.
Artık Kuşadası için Sağcılık- Solculuk, Alevilik- Sünnilik, Adalılık- Madalılık, Fenerbahçelilik-Galatasaraylılık bitmiştir. Bunları düşünecek, konuşacak zamanda değiliz. Adeta Kuşadası için Kurtuluş Savaşı şartlarına geri dönmüş durumdayız. Gün geç kalmadan Kuşadası’na sahip çıkma günüdür.
Artık Kuşadalı’nın bugününü değil, geleceğini düşünen bir belediye başkanının seçilme zamanı gelmiştir. Kuşadası eski günlerine dönmek istiyorsa, ekonomik olarak rahatlamak istiyorsa, çevreye sahip çıkılmasını istiyorsa, Kuşadası kültürünün gelişip büyümesini istiyorsa, yenilikçi ve denenmemiş bir başkana yetki vermesi gerekmektedir.
Değişim ve yenilenme, silkelenip eski günlere geri dönme, Kuşadası halkı olarak daha yaşanabilir bir şehirde yaşama şansımızın azalmaması için doğru seçim yapmalıyız. Söylenen sözün geri alınamayacağı gibi vereceğimiz kararın da geri dönüşü olmayacaktır. Bu geri dönüş ancak 5 yıl sonra, o da iş işten geçtikten sonra olacaktır.
Umutsuzluğa kapılmak doğru değildir. Kaybetmenin ilk basamağı umutsuzluğa düşmektir. (Alfred Capus)
Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA
