Yerel seçimler için zaman daraldıkça aday adayları bir şekilde kendisini gösteriyor. Önümüzdeki günlerde bu yoğunluğun artarak devam edeceğini öngörüyoruz. Birçok yerde mevcut başkanlar tekrar aday olmak istiyor. Bu başkanların karşısında kendi partisinden de aday adayları çıkıyor ve çıkacaktır. Yerelde muhalefet olan partiler de en iyi adayı bulup seçimi kazanmak isteyeceklerdir. Büyükşehirlerde süreç daha da ilginç geçecektir.

Büyükşehir adayları kendilerine bağlı ilçelerde kendisi ile uyum sağlayabilecek adaylarla birlikte yürümek isteyecektir. Ancak bunu yaparken ilçe halkının benimsemediği adaylarda ısrarcı olunması Büyükşehir adayının da yüksek oranda oy kaybına neden olabilecektir. Bu nedenle seçimi kazanmak istiyorlarsa öncelikle ilçe örgütünün ve ilçe halkının benimseyeceği adaylar ile yola çıkılması doğru olacaktır. Nasıl olsa ilçe yönetimlerinin ve ilçe halkının benimsediği adaylar ilçe örgütü ile ilçe halkının yüklediği misyonun bilinci ile Büyükşehir başkanlarıyla uyumlu çalışmaya özen göstereceklerdir.

Büyükşehir başkanı kendisiyle uyumlu çalışabilecek bir beyin takımı oluşturmak istiyorsa bunu belediye meclisleri yolu ile gayet kolay yapabilir. İlçelerin Belediye Meclis Üyeliklerinden birer, ikişer kişiyi liste başlarında yazar, bunları Büyükşehir Belediye Meclisine sokar ve istediği gibi çalışır. Böylelikle kadrosunu da istediği gibi oluşturmuş olur, aynı zamanda ilçelerde oluşan aday belirleme süreçlerine müdahale etmemiş olacağından o ilçelerde en yüksek oy potansiyeline sahip kişiler aday olacağından kendisi de oy kazanır, ayrıca daha fazla meclis üyesi kazanarak daha rahat çalışma ortamına da kavuşmuş olur.

Gelelim asıl konumuza. Çok sayıda milletvekili çıkarılan illerde bile dışarıdan ithal getirilen vekil adaylarına tepki oluşabilmektedir. Bu tepki bir kişinin seçildiği yerel yönetimlerde daha da büyük olabilmektedir. Özellikle Aydın gibi küçük sayılabilecek illerde bu durum daha belirgindir. Bu belirginliği en son Haziran 2018 seçimlerinde gördük, yaşadık. CHP 4 garanti, 5’i zorluyoruz derken 3 milletvekili ile yetinmek zorunda kaldı. Örneğin, Söke bölgesinde tanınmayan bir kişinin adaylığı o çevrede oy kaybına neden oldu.

Ayrıca bazı yerler vardır ki bu ithal aday durumuna karşı halkı daha duyarlıdır, tıpkı Kuşadası gibi. Kuşadası halkı kendisini yönetecek kişinin burada yaşamasını, siyaset olarak burada ter akıtmasını ve Kuşadası’nı ölesiye sevmesini isterKuşadası’nda tanınmayan dışarıdan bir adayı buraya monte edip seçim kazanacağım demek, kendi ayağına kurşun sıkmakla eşdeğerdir. Büyükşehir başkanı kendi himayesinde, rahat yönetebileceği bir adayla çalışacağım derken kendi koltuğundan olabilir. Tepki oyları başka partilere kayarsa oy deposu olarak görünen Kuşadası kendisi için siyasi bir mezarlığa dönebilir. Muhtarlıkların, köylerin yerini bilmeyen birinin yerel yönetimler için aday olması da elbette doğru değildir.

Bu bilgiler doğrultusunda kim olursa olsun dışarıdan gelip Kuşadası’nı bilmeden yöneteceğim demek, Kuşadası’nı ben kurtaracağım demek, olmayacak duaya amin demektir. Kuşadası’nda yaşamadan, Kuşadası sorunlarını bilmeden buraya başkan adayı olmak elbette olanaksızdır. Burada yıllarca siyasi ortamında mücadele etmeden, yıllarca sokakta siyasi çalışma yapmadan, gölge fesleğeni gibi sonradan gelip başkan olacağım demek abesle iştigalden başka bir şey, yani olacak iş değildir. Dışarıdan nasıl gelirsen gel, kimin himayesinde gelirsen gel, istersen emekli ol gel, istersen birisinin paçasına takılıp gel, burada dışarıdan gelen aşı tutmaz, burada böyle kurtarıcı başkan olunmaz.

Ayrıca Kuşadası CHP’nin Aydın’da en çok üyeye sahip ilçesidir. Buraya dışarıdan bir kişiyi aday göstermek için getirmek, bu üyelere, bu üyelerle başarılı çalışmalar yürüten ilçe örgütüne adeta hakarettir, onları yok saymak, onların iradesini görmezden gelmektir. Hiç kimse böyle bir örgütü yok sayamaz, kendi çıkarı için örgütün ve ilçenin itibarını zedeleyemez.

Son olarak, yerel seçimlerde adaylar önemlidir. Bir ilçede sevilen bir aday parti oylarının çok üstüne çıkabilir, aksi durumlarda altında da kalabilir. Bunun örneklerini daha önceleri gördük. Olumsuz durumlarda ders almayı bilmek önemlidir. Aynı hatayı iki kere yapmamak gerekir. Yoksa bunun bedeli ağır olur.

Sorun kuyunun derinliği değil, hedefe ulaştırmayan ipin kısalığıdır. (Konfüçyüs)

Aydınpost ANDROID'de TIKLA İNDİR!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA