On binlerin hayatını kurtardı Japonya"da 8.9 şiddetinde depremi önceden haber veren erken uyarı sistemi, on binlerin hayatını kurtardı. Kandilli Rasathanesi"nin 9 yıl önce kurduğu erken uyarı sistemi ise, deprem alarmını alıp, acil duruma geçecek kurumların ihmali yüzünden hayata geçirilemiyor.

Japonya"da 14 saniye önce haber vererek elektrik, gaz
ve nükleer santrallerdeki sistemleri durduran erken uyarı sistemi Türkiye"de hala kurulamadı. Sistem olası İstanbul depremini bekleyen Türkiye"de kangren haline geldi. 17 ağustos 1999 depreminden sonra Kandilli Rasathanesi"nin 2002 yılında çalışmaya başladığı erken uyarı sisteminde gelinen nokta kaygı verici. Kandilli rasathanesinin kurduğu sensörlerle depremin P ve S dalgaları ile erken haber alıp zararlarını gidermek için doğalgaz, elektrik ve su vanalarını kapatması için sensörler kurdu ama bu vanaların bağlı olduğu kurumlar ortada yok.

2002"de projeleri tamamlanan erken uyarı sisteminin mimarı Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, VATAN"a verdiği röportajda, sistemin 8 yıldır hala hayata geçirilememesine “kurumların yavaş hareket etmesinin” neden olduğunu söylemişti. Erdik Türkiye"deki sistemi ve neden tamamlanamadığını şöyle anlatmıştı: “Biz erken uyarı sinyali üretiyoruz ama sinyali alan yok. Deprem ve tsunami erken uyarı sistemi dünyada kullanılan bir sistem. Bu alanda iki önemli konu var. Biri erken uyarı sinyalinin doğru olarak üretilmesi. İkincisi de bu sinyalin doğru olarak gerekli yerlere iletilmesi. Sistemler tamamlandığında, cihazların içinde erken uyarı sistemini alabilecek kapasite olacak. Böylece cihaz bulunduğu yerdeki sistemi durduracak. Örneğin İGDAŞ gazı kesecek, 80 kilometre hızla giden metro duracak. Marmaray"ın tüp sisteminde erken uyarı sistemi alındıktan sonra, trafik durdurulacak. Bu sistemin ilk aşaması İstanbul"da 8 yıldır çalışıyor. Büyük bir deprem olmadı ama büyük bir deprem olsa bile iletebileceğimiz bir makam yok. Bilgisayardan bilgisayara bir sistem olduğu için, sistemin ikinci aşamasının da tamamlanması gerekiyor. İGDAŞ gibi kurumların ne yapacağını bilmesi lazım. Alıcı sistemin de olması gerekiyor. Şu anda erken uyarı sinyalini üretiyoruz. Ama bizim diğer uçta sinyalle ilgili işlemlerin yapılmasıyla ilgili bir faaliyetimiz yok. Biz sadece sinyalin doğru üretilmesinden sorumlu bir birimiz. Sinyali alacak sistemleri TÜBİTAK yapıyor. Bunlar belli birikim meselesi. Düğmeye bastığınız zaman her şey olmuyor.”

9 yıl sonra ihale

9 yıl geçmesine rağmen erken uyarı sistemininde gelinen noktayı Erdik şöyle değerlendiriyor, “Geçtiğimiz yıl Başbakan Erdoğan, Cemil Çiçek ve İstanbul Valisi"ne bu sıkıntılarımı Erken Uyarı Sistemi ile ilgili özel birtoplantıda anlattım. Bunun üzerine İGDAŞ vanalarını kapatacak erken uyarı sistemini daha yeni ihaleye çıkardı. Diğer kurumlar da bir an önce başlamalı. Son depremler kamuoyu oluşmasına yardımcı oluyor, belli bir kamuoyu oluşmalı insanlar aydınlanmalı ki o zaman sistemin kurulması hızlansın” dedi.

7 saniye kurtarır mı?


Erken Uyarı Sistemi"nin depremden 7 saniye önce ikaz vermesinin İstanbul"a yarar sağlamayacağı iddialarına da Erdik şu cevabı verdi: “Biz bilimsel çalışıyoruz. Kurduğumuz sensörlerden sinyal alıyoruz. Adaların güneyinden gelen bir sinyali Kartal"a verirseniz 2-3 saniyede alır, Galos körfezinden gelen ve Gebze"ye verdiğiniz bir sinyal ise 15-20 saniyede alır. Bu nedenle kesin bir şey olmaz. Deprem sinyalinin alınacağı noktanın önemi var. Ben bilim adamıyım, kimseyi ikna etmeme gerek yok.”

BAKAN İDDİALI KONUŞTU

"Japonlardan daha iyisini yaparız"


Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Japonya"daki depremde hemen hemen ruhsatlı yapılmış binalarda bir yıkım olmadığının görüldüğünü belirterek, “Japonlar yapıyorsa biz daha iyisini yaparız. Buna herkesin inansın” dedi.

Japonya"da 5 yıldır devrede

Kobe depreminden ders çıkaran Japonya, deprem erken uyarı sistemini 1 ağustos 2006"da devreye soktu.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?




“Deprem istasyonları Marmara Denizi"nden 24 saat veri kaydedip, bu bilgileri Kandilli Rasathanesi"ndeki Ana Veri İstasyonu"na gönderiyor. Merkezdeki bilgisayar programı gelen verileri kontrol edip deprem olup olmadığına karar veriyor. Program deprem tespit ederse, alarm mesajı otomatik olarak kullanıcılara gönderiliyor. Deprem olacak mesajı giden ilgili kurum ve kuruluşlar otomatik olarak yüksek gerilim hatlarındaki akımın kesiyor, fabrika, nükleer tesis ve rafinerilerin tehlike yaratabilecek faaliyetlerinin, toplu taşıma araçlarının durduruyor, köprü sinyalizasyonlarının uyarılarak tedbirlerin alınmasını, gaz dağıtımın kapatılması v.b. gibi çok önemli tedbirin alınmasını sağlıyor.

Deprem kültüründe Japonya-Türkiye farkı


Japonya"da yaşanan büyük depremden ekranlara yansıyan görüntülerde en çok ilgiyi Japon halkının serinkanlılığı, deprem anında olabildiğince sakin kendilerini korumaya çalışmaları ve devletin organizasyonu çekti. Türkiye ile Japonya"yı karşılaştıran İstanbul Üniversitesi Jeofizim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, izlediği görüntülerden dikkatini çeken noktaları şöyle sıraladı:



Burak KARA- Meltem GÜNAY/VATAN