Kurtulmuş, Türk Dünyası Belediyeler Birliği'nin (TDBB) 5. Olağan Genel  Kurul Toplantısındaki konuşmasında, 2000'de Azerbaycan'daki toplantıda fikir  olarak gündeme gelen TDBB'nin kuruluşunun ardından ilişkilerini hızlı bir şekilde  sürdürdüğünü söyledi.

Türkiye'den 151 belediyenin yer aldığı, 28 ülkeden farklı  belediyelerin katkı verdiği uluslararası birliğe dönüşen TDBB'nin birçok yerde  önemli bir yerel yönetim platformuna dönüştüğünü dile getiren Kurtulmuş, yerel  yönetimlerin ulusal diplomasi açısından önemini vurguladı.

Kurtulmuş, şehir ve yerel yönetimlerde diplomasi denilen yeni bir alan  ortaya çıktığını, belediyeler arasında ortak faaliyetler, bakış açıları ve iş  birliği hareketlerinin yerel yönetimlerdeki diplomasi faaliyetlerinin önemli bir  parçası olduğunu belirterek, TDBB'nin Orta Asya'dan Balkanlara kadar çok geniş  coğrafyada bilgi ve birikimi ortaya koyabilecek önemli bir platform olduğunu  kaydetti.

Tarihi ve kültürel mirası koruma ve geliştirmenin TDBB'nin en önemli  hususiyetlerinden olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu coğrafyada yoğunlaşan  savaşların bir bir ortadan kaldırmaya başladığı kültürel ve tarihi mirasın  yeniden üretilmesi gerektiğini vurguladı.

Kurtulmuş, Suriye'deki dünyanın yaşayan müzesi olarak görülen Şam ve  Halep'in nasıl ortadan kalktığını, tarihi mirasın nasıl yok olduğunun bilindiğini  anlatarak, TDBB'nin önemli bir görevinin de savaşlar ve iç çatışmalarla ortadan  kaldırılmaya çalışan tarihi ve kültürel mirası korumak, güçlendirmek ve sonraki  nesillere aktarmak olduğunu söyledi.

"ŞEHİRLEŞME EĞİLİMİ HIZLA ARTIYOR"

Numan Kurtulmuş, günümüzdeki yeni şehircilik anlayışlarının dünyaya  örnek modeller olarak sunulması gerektiğini dile getirerek, dünyada hızla artan  şehirleşme eğilimine değindi.

Şu anda dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 55'i, hatta daha fazlasının 1  milyonu aşkın şehirlerde yaşadığını belirten Kurtulmuş, "Bu trend böyle devam  ederse bu yüzyılın sonuna gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 80'i şehirlerde  yaşayacak. Bu karşımıza birkaç tane temel mesele çıkartıyor. Bunlardan bir tanesi  sürdürülebilir bir kalkınmadır. Temiz bir çevreden, temiz sudan, gelir dağılımı  adaletinin sağlanmasına ortak barış ve huzur içinde yaşama imkanları ve güvenliğe  kadar çok farklı alanlarda yeni perspektiflerin zorunlu olduğu bir dünyaya  gidiyoruz." dedi.

Dünyanın küresel olarak karşılaşacağı sorunlardan birinin de hızlı  şehirleşmeye bağlı gıda güvenliği olduğunu belirten Kurtulmuş, artık dünyada çok  az sayıda insanın kırsal alanlardaki tarımla ilgileneceğini, gıda alanında  dünyaya hakim olacak şirketler ortaya çıkacağını anlattı.

Hızlı şehirleşme konusunda gıda güveniliğinin de sürdürülebilir  kalkınmanın parçası olarak göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiren  Kurtulmuş, "2000'de 1 milyonu aşkın 371 şehir vardı. 2018'de bu rakam 548'e  çıkmış, 2030'da ise yaklaşık 708 şehir 1 milyonun üzerinde nüfusa sahip olacak.  Bu yeni bir yükün ortaya çıkması demektir. Bunun için dayanışma içerisinde, ortak  perspektif geliştirerek gerçekten güçlü, örnek bir belediyeciliği ortaya  koyabilmemiz lazım." diye konuştu.

Kurtulmuş, şehirler yeniden imar edilirken insanların havaya ve suya  hasret kaldığı kentler değil, hayatı kolaylaştıracak, kendi kimlikleri üzerinden  yeniden inşa edilecek şehirleşmeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Katılımcı, demokratik şehir yönetimlerini ortaya koymak gerektiğini  anlatan Kurtulmuş, Türkiye olarak 25 yıllık süreçte bu anlamda önemli bir mesafe  alındığını vurguladı.

"TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR YEREL YÖNETİMLER BİRİKİMİNE SAHİP"

Numan Kurtulmuş, Ülkenin güçlü yerel yönetimler birikimine sahip  olunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu güçlü yerel yönetimler birikiminin bize öğrettiği bazı hususları  paylaşmak isterim. Başarılı bir yerel yönetim perspektifi için şehirlerimizi  halkla birlikte yönetmek zorundayız. Herkese adil davranmak, belediye başkanları  olarak bize oy vermeyenlere de adil bir şekilde yeni şehircilik anlayışıyla  hizmet etmek. Dürüst ve şeffaf hareket etmek. Menfaat yerine, şehir rantları  yerine hizmeti esas almak, yeniliğe açık olmak, üretime ve şehre yeni kaynak  oluşturmaya gayret etmek ve şehir ekonomisinin oluşması için çaba sarf etmek.  Rant üreten değil, değer üreten şehirleri ortaya koymak. Sosyal ve kültürel  alanda toplumun genel eğilimlerine dikkat ederek, sosyal belediyeciliğe katkı  sunmak. Bu söylediklerimin her birinin ardında en az 25 yıllık bir birikim,  tecrübe vardır. Eğer bunları yapabilir, kentin bütün aktörlerini, üniversiteleri,  ekonomisi, sanatkarını, üretimini, düşünce insanlarını, gençlerini hep beraber  aynı pota içerisinde bir araya getirir, bunları ortak hedefler çerçevesinde bir  istikbale doğru yönlendirebilirsek şehirlerimiz mamur şehirler olur, dünya  kentleri haline gelir."

Kurtulmuş, bunlar yapılamazsa şehirlerin birçok sorunun altında  ezileceğini ifade ederek, TDBB'nin yeni şehirler oluştururken bunlara dikkat  etmesi gerektiğini anlattı.

"MİLLET VARLIĞIMIZ 82 MİLYONDAN İBARET DEĞİL"

Kurtulmuş, millet varlığı denilen şeyin sadece Türkiye'de yaşayan 82  milyondan ibaret olmadığını belirterek, "tek bayrak, tek millet, tek vatan ve tek  devlet"in sadece Türkiye'deki vatandaşlardan ibaret bir coğrafya ve kültür  tanımlaması olmadığını söyledi.

Millet varlığının Mostar Köprüsünden Orhun Abidelerine, Budapeşte'den  Asya'nın en doğusuna, Kırgısiztan'dan Güney Afrika'ya, Cezayir'den Endonezya'ya  kadar gittiğini belirten Kurtulmuş, millet varlığının geniş coğrafyada, ortak  hedeflere yönelebilecek yüz milyarlarca insanı kapsadığını anlattı.

Numan Kurtulmuş, 13 ülke bayrağında ay ve yıldız bulunduğunu dile  getirerek, bu sembolün sadece Türkiye Cumhuriyetinin bayrağında yer almadığını,  büyük medeniyeti sahiplenmiş ülkelerin de bayrağında bu semboller olmasa da  zımnen yıldızın ve ayın temsil ettiği mana bulunduğunu kaydetti.