DUVARLARDA 348 ŞEHİDİN RESMİ VAR
Diyarbakır’ın şehit bilânçosu oldukça acıklı!.. Ahmet Büyükburç’un verdiği bilgilere göre Şırnak’tan sonra en fazla şehit verilen il, Diyarbakır... İlin 348 şehidi var. Asker, polis, öğretmen, imam, koruculardan oluşan şehit listesinin yer aldığı fotoğraflar, derneğin duvarını boydan boya kaplıyor.
 
Diyarbakır’da şehit yakınları için kurulmuş Yurt Savunması Şehit Aileleri ile İnsan Hakları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (YURT-SAV) Başkanı Ahmet Büyükburç, bölgenin tekrar şiddet ve çatışma ortamına dönüştürülmesine büyük tepki gösterdi. Ahmet Büyükburç (46), en çok şehit veren iller arasında ikinci sırada bulunan Diyarbakır’da, Kürt kökenli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak YURT-SAV Başkanlığı görevini yürütüyor. Kardeşi Mehmet’i 1994 yılında Erzincan’da şehit veren Büyükburç, 1997’den beri derneğin kurucu başkanı olarak şehit yakınlarıyla ilgileniyor.
 
“ŞEHİT AİLELERİ FAKİR”
Diyarbakır, Batman, Mardin, Iğdır ve Van’daki dernekleri, ‘Şehit ve Gazi Aileleri Dernekleri Federasyonu’ çatısında toplayan Ahmet Büyükburç, “Şehit haberleri geldiğinde toplumda bir iki günlük üzüntü olur ama birkaç gün sonra kimse onların ailelerini hatırlamıyor bile... Hepsinde gördüğüm durum şu: Yüzde 100’ü fakir durumda... Burada bir savaş yok. Ama 30 yıldır kardeş kardeşi boğazlıyor. Yeter artık! Bu ölümlere son verilsin, akan kan durdurulsun!” dedi.
 
“İŞ BİRLİKÇİ” DAMGASI!
Doğma büyüme Diyarbakırlı, aslen Mardinli olan Büyükburç, buna rağmen bölgede sıkıntı çekiyor. Çünkü bu tür dernek ve vakıfların bünyesinde faaliyet gösteren kişilere, bölgede “devletçi”, “MİT’çi”, “ajan”, “iş birlikçi” damgası vuruluyor. Oysa kaybettiği kardeşinin acısını yıllardır iliklerinde yaşayan Büyükburç, yeni acıların olmaması için kendi çapında gayret gösteriyor. Kendisini damgalamaya çalışan kitlenin yakınlarının da ölmesini arzu etmiyor. Kürt meselesinin acil çözülmesi gerektiğini vurgulayan Büyükburç, şunları söyledi:
 
“ÖLÜMLER DURMALI”
“Bunun yolu, yöntemi çok farklı. Eğer asker ve polis cenazeleri geldiğinde buradaki kitle sokağa dökülüp ‘yeter’ anlamına gelen bir protesto gösterisi yaparsa, hava bir anda değişir. Kanın durması isteniyorsa herkes yanlışlara tepki göstermeli. Herkes çözüm için gövdesini ortaya koymalı. Sadece gözyaşı dökmek meseleyi çözmez... Bu işin çözümü ölümleri durdurmaktan geçiyor. Ölümler kimseye bir şey kazandırmaz. Bu gemi batarsa herkes zarar görür.”
 
BDP’liler kapımızı çalmadı
 
Diyabakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir başta olmak üzere bugüne kadar hiçbir BDP’linin kendilerini ziyaret etmediğini ve şehit yakınlarına “başınız sağolsun” demediğini kaydeden Ahmet Büyükburç, şöyle devam etti: “Burada şehit olanların hepsi Kürt... BDP’liler, Kürtlüğe çok vurgu yapıyorlar. Şehitlerimiz de Kürt olduklarına göre, neden bugüne kadar bir defa bile olsa hal hatır sormak, baş sağlığı dilemek için gelmediler? Bütün hareketler yapmacık. Yapanlar ise rant için yapıyorlar. Kürt çocukları öldüğünde onların içinden kimse içi acıyarak yasa gitmez. Maske takıp giderler. Bakın, sınır boylarına gidenlerin çoğunun çocuğu Kandil’de, onun için gidiyorlar.”
 
Türkiye