Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Demokrasi olgunluktur. Konuşacağız, sonra çözümü birlikte bulacağız. Protestoyu anlarım ben... Protestoyu hiç şüphesiz anlarım. Bu da bir haktır ama bir başka hakkı engellememeli, onları da ortadan kaldırmamalıdır" dedi.

Ankara Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesinde (SBF) düzenlenen 2. Türkiye-Avrupa Demokrasi Forumu'na Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, AB Dönem Başkanlığını yürüten İsveç'in Ankara Büyükelçisi Christer Asp, AÜ Rektörü Prof. Dr. Cemal Talu, AÜ SBF Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Yalçın Karatepe katıldı. Asp, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son yıllarda etkileyici bir çok reforma imza attığını söyledi. "Türkiye'de son yıllarda etkileyici birçok reformlar gerçekleştirildi" diyen Asp, ancak bunların hepsinin hayata geçirilemediğini, kadın hakları, cinsiyet eşitliği, kadınların politikaya katılımı gibi konularda yasal değişiklikler yapılmasına karşın uygulamada ciddi aksaklıklar olduğunu belirtti. Asp, eğitim konusunda da atılması gereken adımlar olduğunu kaydetti. AB'nin bir ekonomik birlik olarak kurulduğunu anlatan Asp, ancak AB'nin son yıllarda kendini ortak değerlerin oluşturduğu bir birlik olarak tanımlamaya başladığını söyledi.

AB'nin anayasası statüsündeki Lizbon anlaşmasının çok yakında hayata geçmesini umduklarını ifade eden Asp, bu anlaşmada insan onuru, özgürlük, eşitlik, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı, azınlık haklarının korunmasının amaçlandığını kaydetti. "Bu anlaşma AB'nin geleceğini ilgilendiren bir köşetaşıdır" diyen Asp, AB'nin sadece bu değerleri korumak için kurulmadığını aynı zamanda Avrupa içinde ve dışında bu değerlerin yaygınlaşmasını sağlamak için de çaba gösterdiğini anlattı. Asp, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin büyük bir bölümünü hükümetler arasında yapılan müzakerelerin oluşturduğunu kaydederek, AB'ye üyelik için hükümetlerin yanında güçlü sivil toplum kuruluşlarının da katkısının olması gerektiğini ifade etti. Büyükelçi konuşmasının sonunda kendi ülkesi İsveç'in AB'ye katılmak için geçtiği süreci anlattı. -

ALKIŞLI PROTESTO-

Toplantı için SBF'ye gelen Cemil Çicek konuşmasını yapmak için kürsüye davet edildi. Çiçek, konuşmasına başlamadan önce bir öğrenci ayağa kalkarak, "Ben burada Sayın Başbakan Yardımcısı konuşmadan önce bir şeyler söylemek istiyorum" dedi. Sözlerine, "Bu ülkede 12-14 yaşındaki çocuklar asker kurşunuyla sorgusuz sualsiz öldürülmekte, Engin Ceberler öldürülmekte" diyerek başlayan öğrenci, Türkiye'de yaşamın çok pahalı olduğunu söyledi. Bu öğrencinin "Bu ülkede, elektriğe, suya, her türlü tüketim maddesine defalarca zam yapılırken, işçiler, memurlar yaşama sınırının altında bir ücretle geçinmeye mahkum edilirken, böyle bir ülkenin Başbakan Yardımcısı olarak sizin çok fazla söyleyebilecek sözü olduğuna inanmıyorum. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şu anda kendisini protesto ediyorum böyle bir ülkeyi yönettiği için..." sözlerinin ardından öğrenciler uzun süre alkışlı protestoda bulundu. Cemil Çiçek, alkışların çok uzun sürmesi üzerine, "Çok teşekkür ediyorum bu alkışlar demokrasi adınaysa, siz hakkınızı kullandınız, müsaade ederseniz ben de konuşma hakkımı kullanayım" dedi.

-"BENİ KONUŞTURMAYARAK BİR ŞEY ELDE EDEMEZSİNİZ"-

Bakan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada dinleyenler, değerli basın mensupları da var. Bunların hepsini yarın yansıtırlar. Kamuoyu da bu konuda karar verir. Demokrasi konusunda eksiğimiz olsa da yanlışımız olsa da herkes mesafe aldığımızı gösteriyor. Şimdi konunun başlığı demokrasi, insan hakları. İnsanlar bir hakkı kullanırken bir başka hakkı ortadan kaldırmamak lazım. Beni konuşturmayarak bir şey elde edemezsiniz. Ancak siz kendi tenkit ettiklerinizin durumuna düşersiniz. Demokrasi olgunluktur. Konuşacağız, sonra çözümü birlikte bulacağız. Protestoyu anlarım ben. Protestoyu hiç şüphesiz anlarım. Bu da bir haktır ama bir başka hakkı engellememeli, onları da ortadan kaldırmamalıdır. Bu çerçevede anlaşırsak, siz şimdi burada belli bir grup olarak beni engelleyebilirsiniz, bu fiili bir durumdur. Bir güç kullanımıdır bir başka şekilde... Başka gücü elinde bulanlar da onlar onu kullanmış olur. Siz onları haksız bularak burada protesto ediyorsunuz ama farkında olmadan onların yöntemlerini kullanmış oluyorsunuz. O zaman biz orta yolu bulamayız. Orta yolu bulamayız. Doğrusu bu toplantıya gelirken bunların olabileceğini bilerek geldim."

Bir başka öğrencinin, üniversite önündeki güvenlik önlemleriyle ilgili, "Peki bu toplantının polis kordonu altında yapılmasına ne diyorsunuz?" demesinin ardından, alkışlı protesto sürdü. Cemil Çiçek, bunun üzerine, "konuşmasını bu şartlar altında yapamayacağını" ifade ederek kürsüden ayrıldı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek'i, Rektör Prof. Dr. Talu ile öteki yetkililer makam otomobiline kadar uğurladı./vatan