Yemlik mısır yetiştiren Thommy Bowls’un tarlasındaki manzara içler acısı. Maryland Eyaleti’nde yaşayan Amerikalı çiftçi röportaja gelen kameramana tarladan kaldırdığı cılız hasadı gösteriyor. Koçanlar kısacık, pörsümüş, rengi de kahverengiye çalıyor. DW'nin haberine göre ürün tarlada kavrulmuş. Amerikalıların mangalda çevirmeye bayıldığı mısır koçanlarına hiç benzemiyor. Soya fasulyesi diye avucunda tuttuğu ise gri bir toz kümesi. Toprağın acilen suya ihtiyacı var.

Aşırı sıcaklar haftalardır ABD’yi kavuruyor. Öncelikle mısır ve soya gibi fazla su gerektiren ürünler tarlada kaldı. Hayvanlara yedirecek saman bulunamıyor. İdari birimlerin yarısı afet bölgesi ilan edildi. Çiftçi ucuz kredi alabilsin, artan hasat sigortası aidatlarını erteletebilsin ve büyükbaş hayvanlarına yabancı otlaklardan saman getirtebilsin diye. Tarım Bakanı Tom Vilseck, kuraklığın pahalıya mal olacağını söyledi.

Vilseck, "Tahıl yetiştiricisi çok zor günler geçiriyor. Çoğu, ilkbahardaki zahmetli çalışmanın ürününü kaybettiği için çaresiz. Hayvancılık da ağır darbe aldı. Saman kıtlığı baş gösterdi, yemlik tahıl fiyatları da sürekli artıyor" ifadelerini kullandı.

Kuraklık Amerikan tarımcılığının belini büktü

Kuraklığın zincirleme etkisi Amerikan tarımcılığının belini büktü. Hayvanlara verecek yem bulmak zorlaştı. Yem çok pahalı olduğu için üretici ineklerini mezbahaya yollamaya başladı. Et arzı düşüyor. Biftek ve hamburger pahalanıyor.

Amerikan Tarım Bakanlığı uzmanlarından Ricky Volpe’nin tahmini şöyle: “Domuz eti yüzde iki ila üç, sığır ise yüzde üç ila dört oranında pahalanacak.”
ABD dünyanın en büyük tahıl ürünleri ihracatçısı olması bakımından, rekoltenin düşmesi sadece Amerikalı tüketiciyi etkilemekle kalmayacak. Çin, Kanada, Meksika ve Japonya buğday, mısır ve soya fasulyesinin büyük bölümünü ABD'den ithal ediyor. Tarım Bakanı Vilseck, ithalatçı ülkelere sevkiyatın aksamayacağını söyledi:
Vilseck, "Çin Tarım Bakanı ile görüştüm ve kendisine, kuraklığa rağmen sevkiyatın düşmeyeceğini ve güvenilir bir ticari ortak olduğumuzu söyledim. Tarımlık alanları genişlettiğimiz ve modern teknolojilere geçtiğimiz için bu yıl belki de en iyi on hasattan birini elde edeceğiz" dedi.

Dünyanın en fakir ülkeleri üzerinde son derece olumsuz etkisi olacak

Gerçekten de endişelenecek bir durum yok mu? Tahıl üreticisi maddi bakımdan kendini emniyete almış. Tarımlık arazinin yüzde 85'i ürün kaybına karşı sigortalı. Et fiyatları epey tırmandığı için, büyükbaş hayvan yetiştiricisi bu yıl iyi kâr etti. Kuraklığın faturasını başkaları ödüyor.
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim geçen hafta kaleme aldığı makalede şunları dile getiriyordu: “Amerika'daki kuraklığın dünyanın en fakir ülkeleri üzerinde son derece olumsuz etkisi olacak. Dünya tahıl fiyatları yüzde 20 ile 30 arasında arttı. Gıda maddelerinin pahalanması yüzünden birçok aile çocuklarını okula gönderemeyecek ve sağlıklı beslenemeyecek. Milyonlarca genç bunun sosyal ve bedeni sonuçlarına hayat boyu katlanmak zorunda kalacak.”