Hamburg'un Wandsbek kasabasında 19 yıldır faaliyet gösteren kuru temizleme dükkanını babası vefat ettikten sonra işletmeye başlayan Öztürk, vize süresi dolduktan sonra yabancılar dairesinin hakkında sınır dışı kararı verdiğini belirterek, ''Hakkımı almak için mücadele ettim ve sonunda bir yıllık oturma izni aldım'' dedi.

Öztürk, bir yıl sonra oturma hakkı da alacağını ifade etti.

Öztürk'ün avukatı Erinç Ercan, önce Hamburg Eyalet Parlamentosu Dilekçe Komisyonu'na müracaatta bulunduğunu, eyalet parlamentosunun verdiği kararla oturma izni aldıklarını kaydetti.

Ercan, bu kararın alınmasında 1927 Weimarer Cumhuriyeti'nde kabul edilen yerleşme anlaşmasının 4. maddesinde yer alan ''Almanya-Türkiye arasında karşılıklı sanayi, ticaret alanlarındaki uygulamalar gereği oturma izni alınabilinir'' hükmünün etkili olduğunu söyledi.

Ercan, 2 Ocak 1927 tarihli (Niederlassungsabkommen vom 2. Januar 1927, Reichsgesetzbl. II S. 76 und S. 454) yerleşim yasasının yine aynı şekilde 16 Şubat 1952 tarihinde Ankara'da yapılan anlaşma gereğince geçerliliğinin devam ettiğine dikkati çekerek, ''Savaş öncesi anlaşmalar bugün hala bağlayıcıdır. Bu dava birçok davayı da etkileyebilir. Tarihe gömülmüş birçok yasa var. Devletler arası anlaşmaları ve bu anlaşmaların bugün dahi geçerli olduğunu bilmek gerekir. Bu dava çok fazla alanı da kapsayabilir''şeklinde konuştu.

Ercan, müvekkili Öztürk'ün yasalarda yer alan 1927 yerleşim yasası ile kalmayıp, aynı zamanda oturum yasasının 21. maddesi 1. fıkrasına göre, yüksek ekonomik gereklilik veya yöresel ihtiyaç varsa çalışma, iş kurma türü pozitif ekonomiye yansıyorsa, söz konusu kişi finansmanı kendisi ya da kredi yolu ile kanıtlayabiliyorsa gibi koşullara göre de oturum aldığını sözlerine ekledi.

SABAH