Gölcük, 18-24 Mayıs Müzeler Haftası dolayısıyla Kocaeli Arkeoloji ve  Etnografya Müzesinde düzenlenen  programda yaptığı "Görevimiz Tahliye: Müzeleri  Hitler'den Korumak" konulu sunumda, savaş riskine karşı farklı  ülkelerdeki  "müzecilikte önleyici koruma" uygulamalarının tarihini anlattı.

Devlet belgeleri ve müzeciler arasındaki tarihi yazışmalara dair  yaptığı beş yıllık araştırmayı katılımcılarla paylaşan Gölcük, müzecilik  tarihindeki en büyük "önleyici koruma" uygulamasının Türkiye'ye ait olduğunu  söyledi.

Gölcük, şunları kaydetti:

"Hitler Avrupa'yı kırıp geçiriyor ama toprak almanın dışında bir  yandan da müzeleri soyuyor. Çünkü yeni kurduğu, hayali olan devleti ve anlayışı  bu kültürel mirasın üzerine inşa etmeyi planlıyor. Bu nedenle Avrupa'daki  neredeyse tüm büyük müzeleri soygundan geçiriyor. Hariciyemiz bu konuda  Türkiye'ye gerekli raporlamayı yapıyor. Topkapı Sarayı'ndaki kutsal  emanetlerimiz, Türk-İslam eserlerinin müthiş halı koleksiyonu, İstanbul Arkeoloji  Müzesinin heykel koleksiyonu gibi konularda alınan tedbirler var. Burada bir şeye  dikkat çekmek isterim ki 1 Eylül 1939'da bu eserlerin taşınması konusunda bir  karar alınmış. Bu tarih, Polonya'nın işgali ve 2. Dünya Savaşı'nın başlaması ile  aynı tarih. Yani bu kadar öncü bir yaklaşım var. Ben şunu iddia ediyorum; 1 Eylül  1939 tarihinde yapılan bu önleyici koruma bugün Türk müzeciliği içinde yapılmış  en büyük önleyici koruma harekatıdır. Türk müzeciliğini geçin tüm Avrupa'daki en  önemli önleyici korumadır."

Tarihi eserler kum torbaları ile korundu

Gölcük, müze ve kütüphanelerdeki maddi ve sanat değeri yüksek  eserlerin nakledileceği yer olarak Niğde'de Sarıhan ve Ak Medrese'nin  belirlendiğini, lahitler gibi yerinden taşınması güç tarihi yapılar ve  restorasyondan geçmiş olan hassas eserlerin ise kum torbaları ile maskelenerek  mahallinde muhafaza edilmesine karar verildiğini kaydetti.

Her bir eserin nasıl korunması gerektiğinin bu belgelerde  ayrıntılarıyla bildirildiğini kaydeden Gölcük, "Yangın bombasının zararını  azaltmak için İstanbul Arkeoloji Müzesinin içine kum serilmesi öngörülüyor.  'Eserlere önce ahşap muhafaza yapın, kumlar eserin üzerine binmesin' deniyor. Bu  hassasiyet müthiş bir örnek. Düşünün ki Hitler'in Trakya'dan girebileceği ve  İstanbul'un kaybedilebileceği gibi bir risk var ve siz, nakledemediğiniz  eserlerinizi korurken 'kum torbası ağırlık yapmasın ki eserler zarar görmesin'  diyorsunuz." ifadesini kullandı.

Gölcük, Türkiye 2. Dünya Savaşı'na aktif olarak katılmasa da ülkede  yaşananların göz ardı edilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Programa, Vali Yardımcısı Osman Abdullah Günaydın, Kocaeli  Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elşen Veli, İl Kültür ve  Turizm Müdürü Vekili Ercan Yamen ve vatandaşlar katıldı.