Beşiktaş camiasının önde gelen isimlerinden eski yönetici ve başkan adayı Erol Kaynar, Radyospor'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Yönetimin Aklı Uefa"da Değil Şampiyonlar Liginde”

Heyecan verici transferler yapıldığı kocaman bir gerçek. Hele hele alınan bu yıldızların rakamı, değeri olmayan paraya alınan Tabata ile kıyaslandığında çok komik görünüyor. Süper ligde ilk yarı iyi bir grafik çizilmedi. Ve bana göre ikinci yarı ciddi 3 rakip ile Trabzonspor, Fenerbahçe ve Bursaspor takımları ile yarışacaz. Beşiktaş, şampiyonluktan çok uzakta gibi görünse de bu şampiyon olunamayacak anlamına gelmiyor. Şu apaçık ortada ki yönetim, alınan bu oyuncular ile önceliği şampiyonlar ligine katılabilmek olarak belirlemiş. Bu oyuncuların vizyon yapabilmesi ve elde tutulup güzel rakamlara gönderilebilmesi için şampiyonlar ligi şart. Bu anlamda, seçilen bu yolu yani gelecek sezon düşünülerek hareket edilmesini ve gündelik yaklaşımlardan uzak durulmasını doğru buluyorum. Kısacası yönetim şampiyonlar ligi olmaz ise olmaz kuralını uyguluyor. Ama şu da unutulmasın ki zaten bugüne kadar yapılan plansızlıklar yüzünden mali durum iç açıcı değil şampiyonlar ligine katılamazsak işte o zaman taşlar ters dönebilir benden söylemesi.

“Schuster, Sempatik Kulübümüze Zarar Veriyor”

Ben özellikle Schuster"in insanları küçük görmesini eshef ile kınıyorum. Vücut dili ve yüz ifadeleri ile her halinden böyle bir yapıya sahip olduğunu bizlere gösteriyor. Örneğin; yayıncı kuruluşa maç sonları verdiği röportajlarda soruları tersliyor, küçümsüyor ve ekran başındakilerin kanını donduracak yanıtlar veriyor. Tabii ki bir teknik adam olarak ağırlığını koysun, farklılığını hissettirsin ama bu tavırlarla ve anlamsız inatlarla takımada zarar veriyor farkında değil. Ben camiadan bir isim olarak bu hareketlerinden kesinlikle memnun olmadığımı belirtmek istiyorum. Umursamaz tavrı belki kişisel bir tavrıdır bilemiyorum ama ben buna kafayı takmış durumdayım. Bu insanları bir süre sonra rahatsız edecektir. Beşiktaş çok büyük bir camia ve bu camiada teknik direktörlük koltuğuna oturmak herkese nasip olmaz Schuster"e bunu birileri anlatmalı. Biz sempatik bir kulübüz pozitif ışık saçarız bunu zedelemesine bu tavırlarla izin verilmemeli düşüncesindeyim.

“Schuster Olmasaydı Beşiktaş Daha Farklı Yerde Olurdu”

Schuster"in elindeki kadro müthiş sakatlıkların altına sığınması çok yanlış. Tamam heyecan verici ve göze hoş gelen bir futbol oynatmaya çalışıyor saygım var ama belli oyunculara sığınmadan hareket edip takımın bir bütün olduğunu unutmamalı, 3-5 oyuncuya bel bağlamak takıma gizliden gizliye rahatsızlık verir. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, altyapı oyuncularına gösterdiği ilgiyi alkışlıyorum. Fakat A takıma koyduğu bu genç oyunculara çok dikkatli davranmalı çünkü onlar Beşiktaş"ın temelini oluşturacaklar. Necip, Ali, Onur ve Furkan olsun verilen sorumlulukları, ağır yükleri kaldıramadıklarını çok net gösteriyorlar. Çünkü futbol kaliteleri ortada olan bu futbolcuları bizim mükemmel olduğu kadar sabırsızda olan seyircimizin önüne atmak onları ateşe atmak ile eşdeğer. Bu olumlu durumun aleyhlerine dönmemesi için ince eleyip sık dokunmalı diye düşünüyorum. Şunu da içtenlik ile belirtiyorum eğer sezon başı bu kaliteli kadronun başında Schuster değil de başka bir hoca olsaydı kesinlikle Beşiktaş daha farklı yerlerde olabilir daha farklı şeyler yapabilirdi.

“Evet Transfer Başarısı Süper Ya Görünmez Maliyetler!”

6 yıldır görevde olan Sayın Demirören"in deneyim kazanması bu yıllara uzansa da, çok ciddi kayıplara sebebiyet verdiyse de, borçlar katlanarak büyüdüyse de, yeni yönetime alınan doğru isimlerle son derece doğru gözüken transferler yapıldı. Sayın Adalı ve Zülfikaroğlu takipçiliğini gösterdiler önemli transferleri takıma kazandırdılar kutluyorum. Ama yinede çok yabancı oyuncunun yer aldığı bir takımdan yana değilim. Takım olma hüviyetini kazanmak şart. Lejyoner denilen oyuncular ile yol alınamaz çünkü onlar bugün varlar yarın yoklar. Esas temelimiz yerli oyunculara dayanıyor fazla yabancı oyuncu yüklemesinin yapılması kulübün maddi külfetini üst seviyelere tırmandırıyor. Görünmez maliyetleri de katmıyorum bakın görünmez diyorum çünkü görünmeyen harcamaların sayısı fazla yani diyeceğim umarım ileri dönemler de bunların acısını yaşamayız.

“TFF, 6+2+2 Kuralı İle Sayısal Pratik Yaptırıyor”
Türkiye futbol federasyonu yabancı sayı kuralı ile herkesin aklını karıştırıyor ve bence futbol takımlarını yönetenlere zulüm yapıyor. İnsanlar matematik hesabı yapar gibi 6 oyuncu sahada 2 oyuncu yedek kulübesinde 2 oyuncu tribünde mantığı yüzünden kafalar allak bullak oluyor. Oldu olacak bir 2 daha eklesinler de o 2 oyuncuda evde otursun bari. İşi şaka yolu ile geçiştirmeye çalışsak da hakikaten takımları yöneten hocalara Allah kolaylık versin. Böyle durumlar büyük bir konsantrasyon eksikliği yaratır. Teknik adamları düşünsenize; taktiğimi düşünsün, sistemimi düşünsün, rakibimi düşünsün değiştireceği oyuncuyu sayıya göre mi düşünsün düşünsünde düşünsün yani hem Türk futbolunun geleceği tehlikeye atılıyor hem de belli yaşa, mevkii"ye gelmiş insanlara sayısal pratik yaptırılıyor ne diyeceğimi bilemiyorum.