Kentsel kimlik içerisinde kültürel ve sanatsal faaliyetler önemli bir yer tutmaktadır. Yakın zamana kadar Kuşadası bu tür çalışmalarda oldukça geri kalmış bir ilçe konumundaydı. İki binli yıllarla beraber Kuşadası kültürel ve sanatsal yönden gelişimini hızlandırdı. Bunda kentin turizm ile ilgili gelirlerinin artması, ilçenin aldığı göç nüfusunda kültür ve sanatla ilgili kişi sayısının fazlalığı, gerek yerel yöneticilerin, gerekse merkezi yönetimin Kuşadası temsilcilerinin bu tür çalışmalara önem vermesi oldukça etkili oldu. Özellikle siyasi kimliği ne olursa olsun yerel yöneticilerin katkısı oldukça etkili olduğunu söylemekten ayrı bir mutluluk duymaktayız.
İşte bu ortam içinde Kuşadası eğitimine destek vermek, Kuşadası’nı her yönü ile geliştirmek için bir vakıf kuruldu, KEGEV. Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı elli bir mütevelli heyet üyesi ile 9 Mart 1990 tarihinde kuruldu. Vakıf kısa sürede inanılmaz işler başardı. Bu işlerden birisi de KUAKMER oldu.
KUAKMER’in hikâyesi tam bir peri masalı. 1999 yılında şu an F. Özel Arabul Kültür Merkezi olarak kullanılan binanın yerinin yarı hissesi Sayın Zehra Candemir tarafından KEGEV’e bağışlandı. Kuşadası eski Müftüsü Reşat Efendi ve sonraki kuşaklarının kullandığı bu evde önemli hatıralar yaşanmıştı. Zamanla kullanılmayan ve yıkılmaya başlayan bina 2001 yılında halkın güvenliği gerekçesi ile yıkılmıştı. Vakıf yöneticileri zor olan bir süreç sonucunda arsanın diğer yarısını da satın alarak burada bir kültür merkezi inşaatına başladı. Amaç iyi bir “Kent Tarihi Müzesi” oluşturmaktı. Hemen hemen her kurumun verdiği destek ile kısa sürede bina aslına uygun şekilde yükselmeye başladı. Kaba inşaatı biten bina maddi kaynakların tükenmesi ile neredeyse durdu.
İnşaat sürerken vakfın Kurucu ve Onursal Başkanı Sayın Hüseyin Arabul’un değerli eşi Fatma Özel Arabul mücadele ettiği hastalığa yenik düştü. Şair ve yazar Fatma Özel Arabul’un ismini bu merkezde yaşatma fikri kabul görünce Hüseyin Arabul merkezin bitirilmesi için gerekli desteği sağlamayı kabul etti. Böylece KUAKMER (Kuşadası F. Özel Arabul Kültür Merkezi) müze temalı bir kültür merkezi olarak yaşam buldu. Bir yitişten bir doğuş masalı.
1999 yılında arsa bağışı ile başlayan süreç on altı yıl sonra 2015 yılının Eylül ayının yedinci günü yapılan açılışla mutlu sona ulaştı. Böylece yıkık bir binadan muhteşem bir kültür merkezi yaratılmış oldu. Her şey bir rüya gibiydi, gerçek oldu. Ama asıl peri masalı bundan sonra başladı.
Yaklaşık dört yıldır açık bulunan kültür merkezi bu süre zarfında yüzlerce etkinliğe ev sahipliği yaptı. Kuşadası kent kimliğine büyük bir katkı sağladı. Artık Kuşadası’nda kültür ve sanat etkinliği denince ilk akla gelen yerlerden biri olmayı başardı. Etkinlik yapmak isteyen sanatçılar kendi alanları ile ilgili başka mekânlar bulunsa bile burada olmayı tercih etmeye başladılar. Her yaştaki sanatsevere hitap eden etkinlikler için neredeyse aylar önceden rezervasyon yapmaya başladılar. Artık burası gelişmiş ülkelerdeki benzerleri gibi her zaman dolup taşıyordu. Özellikle küçüklere yönelik faaliyetler F. Özel Arabul Kültür Merkezi için fark yarattı. Onara yönelik eğitici çalışmalar gerçekten inanılmazdı.
Burasının aynı zamanda bir kent müzesi özelliği göstermesi yabancı turistlerin bile sıkça ziyaret ettiği yerler arasında olmasını sağlamıştı. Ama buranın asıl özelliğini kazandıran özelliği kültür merkezi işlevinin çok iyi olmasıydı. Kültür ve sanat faaliyetleri olarak; drama ağırlıklı masal çalışmaları, müzik çalışmaları, şiir dinletileri, kitap tanıtım ve imza günleri, konferanslar, paneller, sergiler, fuarlar, canlı resim ve seramik çalışmaları, müzeciliğe yönelik hediyelik eşya çalışmaları, el emeği ürünleri kurs ve üretimleri, fotoğrafçılık çalışmaları gibi farklı sanatsal çalışmalar merkezin sürekli yoğunlukta olmasını sağlamayı başarmıştı. Elbette bu başarılı çalışmaların ardında, bu çalışmaların yapılması ve sergilenmesi için birinci öncelikli tercih edilmesinde bu güne kadar gelen tüm yönetim kurulu üyelerinin büyük emeği ve katkısı olduğunu söylemeden geçmek haksızlık olacaktır.
Şu anki yönetim kurulu üyeleri olan Şefik Sözer, Kamil Aköz, Ali Ergül, Ayşe Şerifoğlu ve Volkan Alkış ile beraber tüm eski yöneticilere teşekkür etmenin ötesinde saygı duymak gerekir. Burada özellikle Hüseyin Arabul isminden söz etmek gerekir. Kendisi hem KEGEV’in Kurucu ve Onursal Başkanıdır, hem de KUAKMER yönetiminde yer almaktadır. Bugün bu merkez varsa Hüseyin Arabul’un emeği çok önemlidir.
Elbette merkezin yönetiminde kurulduğu günden beri emek veren, bu yoğun çalışmaları programlayan, buraya gelen küçük büyük herkesin mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlayan Melek Sözer, Zerrin Bağçivan, Özcan Yurdalan, Şenay Şevik, Eylem Akgün ve Güldem Kaya’yı ayrıca kutluyorum. Yaptıkları müthiş çalışmalar ve elde ettikleri başarılar karşısında onları ayakta alkışlıyoruz. İyi ki varsınız.
Böyle merkezlerin yapılması kadar yaşatılması da önemlidir. KUAKMER yaşama savaşından başarı ile çıkmış, Kuşadası kültür ve sanatına önemli katkılarda bulunarak Kent kimliğinin en önemli bileşenlerinden birisi olmuştur. Yapımında olduğu gibi farklı düşüncede insanların bir araya geldiği gibi bundan sonrada buraya her görüşten insanın destek vermesi önemli ve gereklidir.
Artık KUAKMER Kuşadası kültürüne mal olmuştur. Herkesin elinden geldiğince buraya desteği gereklidir. Özellikle yerel yönetimin desteği olmazsa olmaz bir durumdur. Hatta yerel yöneticilerimiz bu merkez gibi başka yerleri hizmete açmalıdır. Belediyecilik artık su, yol ve çöp toplama belediyeciliği değildir, sosyal belediyecilik ve kültür belediyeciliği ön plana çıkmaktadır. Bu konuda Ömer Günel’in gerekli desteği vereceğine ve yeni kültür merkezleri açacağına inancımız tamdır.
“Bilim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder.” (İbn-i Sina)
Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE! Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!
