Genellikle soğuk havalarda grip ve soğuk algınlığını takiben görülen sinüzitin çok ciddi komplikasyonlarının bulunduğu, tedavi edilmediği takdirde görme sorunu başta olmak üzere menenjit veya beyin zarı altında iltihaplanmaya neden olan sonuçlar doğurabileceği bildirildi.

Bursa- Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, sinüzitin, burun etrafında bulunan ve sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalık olduğunu söyledi.

Özellikle kış aylarında doktorların sıklıkla karşılaştıkları hasta grubunun sinüzit hastalarından oluştuğunu dile getiren Kaygusuz, sinüzitin belirti ve bulgularının 12 hafta içinde tamamen iyileşmesi durumunda akut sinüzit, 12 haftadan daha fazla devam ediyorsa kronik sinüzit olarak tanımlandığını bildirdi.

Anatomik faktörler, alerjik etkiler, yapısal bozukluklar, bağışıklık sistemi, tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları, diş enfeksiyonları ve geniz etinin de sinüzite yol açabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Kaygusuz, sözlerine şöyle devam etti:

''Akut sinüziti bulunan ergenlerde baş ağrısı, yüz ağrısı, geniz akıntısı ve ateş en sık karşılaşılan yakınmalardır. Çocuklarda ise yakınmalar daha az spesifiktir. Akut sinüzitler sıklıkla baş ağrısıyla birliktedir. Ağrı, özellikle başın öne eğilmesi sırasında, kafada basınç hissiyle beraber ve zonklayıcı tarzda hissedilir. Kronik sinüzitte ise ağrı, başın tepesinde veya içinde, şakaklarda, enseye yakın baş bölgesinde, alında, yanak üzerinde veya göz çevresinde hissedilebilir.''

Çocuk saçlarını çekiyorsa

Sinüzitin çocuklarda genellikle bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Kaygusuz, ''Baş ağrısından genellikle büyük çocuklar ve erişkinler yakınır. Küçük çocuklar doğrudan baş ağrısını ifade edemezler. Ancak küçük çocukların baş ağrısına bağlı olabilecek davranışlar gösterebileceği unutulmamalıdır. Bunlar başını tutma, yanaklarını ovalama, başını duvarlara vurma, saçını çekme gibi davranışlardır'' dedi.

Küçük çocukların geniz akıntısını tanımlayamadıklarını ve genellikle de akıntıyı yuttuklarını belirten Kaygusuz, bu nedenle de çocukların mide bulantısından yakınabildiklerini, ayrıca geniz akıntısının çocuklarda kötü bir ağız kokusu yapabildiğini anlattı.

Sonuçları ağır olabilir

Sinüzitin çok ciddi komplikasyonlarının bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. İrfan Kaygusuz, şöyle devam etti:

''Tedavi edilmedikleri takdirde ciddi sorunlara yol açabilirler. Göz, sinüslere yakınlığı sebebiyle sinüzit komplikasyonlarının en sık görüldüğü bölgedir. Bunlar tedavi edilmezse körlüğe kadar gidebilir. Antibiyotik öncesi çağlarda, sinüzit sonrası gelişen menenjit en sık görülen kafa içi komplikasyondu. Antibiyotiklerin keşfiyle bu oran azalmakla birlikte ölümler değişmedi. Günümüzde ise en sık bildirilen kafa içi komplikasyonu beyin zarı altında iltihap birikmesidir.''

Sinüzitten korunmak için bazı önlemler alınması gerektiğini ifade eden Kaygusuz, şunları kaydetti:

''Bunlar özellikle soğuk havalarda başa bere takılması, ıslak saçla dışarı çıkılmaması, her banyodan sonra saçların mutlaka kurutulması ve hava akımına maruz kalınmamasıdır. Ayrıca mevsime göre elbiseler giyilmeli, soğuk havaya maruz kalınmamalı, grip veya soğuk algınlığı varsa bu mutlaka tedavi edilmelidir. Çünkü, sinüzitler genellikle grip ve soğuk algınlığını takiben görülmektedir. Özellikle kış aylarında vitamin yönünden zengin besinler tüketilmelidir.''

Prof. Dr. Kaygusuz, sinüzit belirtileri olanların mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına gitmesi ve ilaç tedavisi görmesini önererek, ''Hastalık daha fazla ilerlemeden önüne geçilmelidir. Kronik sinüzitler de ise ameliyatla tedavi şansı mümkündür. Akut sinüzitler genellikle çocuklarda, kronik sinüzitler genellikle erişkinlerde görülür. Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonunun ve alerjinin sık görülmesine bağlı olarak sinüzit görülme sıklığı da artmaktadır. Erişkinlerde daha ziyade anatomik bozukluklara bağlı olarak kronik sinüzit görülmektedir'' diye konuştu.