Almanya Başbakanı Angela Merkel, bugün mecliste ekonomik büyüme ve istihdamın artırılması konusunda Alman hükümetinin aldığı önlemlerle ilgili olarak yaptığı hükümet açıklamasında, kabine tarafından bugün kabul edilen ikinci ekonomik yardım paketini savunarak, "Bununla dünyadaki ekonomik krize geniş çaplı bir yanıt vermiş oluyoruz" diye konuştu.

Modern küreselleşme döneminin en büyük ekonomik krizini yaşadıklarını, ancak Almanya'nın bu krizden etkilenmesine rağmen, alınan önlemlerle krizden daha da güçlenmiş bir şekilde çıkacağını savunan Merkel, "Biz ekonomik krizi fırsat olarak kullanmak istiyoruz" dedi.

Almanya'da krizin etkilerinin şimdilik fazlaca hissedilmediğini, ancak krizin bazı sektörleri çok ağır vurduğunu ifade eden Merkel, bu krizin aşılabilmesi için kısa vadeli çözümlerin uygun olmadığını, bunun olağan üstü bir durum olduğunu ve kendilerinin de bu nedenle olağan üstü önlemler aldıklarını ifade etti.

Eyalet yönetimleriyle birlikte gelecek 2 yıl içinde eğitim alanında ek olarak 20 milyar avroluk yatırım yapacaklarını kaydeden Merkel, bu sayede çocuk yuvalarının ve okulların yenileneceğini, ekonomik yardım paketi sayesinde modernleşmeye yeni bir ivme kazandıracaklarını kaydetti.

Ekonomik krizden istihdam piyasasının etkilenmeyeceğini söylemenin anlamsız olacağını, ancak hükümet olarak iş verenlerin bu zorlu dönemi iyi bir şekilde atlatmalarına yardımcı olacaklarını belirten Merkel, vergi indirimleriyle de vatandaşlara toplam 18 milyar avroluk bir rahatlama sağlayacaklarını, bunun orta ölçekli şirketlere de yarayacağını ifade etti.

G-20 ülkelerinin temsilcilerini de Londra'da yapacakları toplantı öncesinde Berlin'e davet ettiğini, kriz konusunda şubat ayı başında BM ve Dünya Ticaret Örgütü yetkilileriyle de konuşacağını kaydeden Merkel, ''Bu paketin hazırlanması nedeniyle borçlanma konusunda verdiğim karar, iç siyasette bugüne kadar verdiğim en zor karardı'' diye konuştu.

BİRLEŞME BORÇLARI ÖDENDİ
Merkel, iki Almanya'nın birleşmesinden kaynaklanan borçların da 14 yıl sonra tümüyle ödendiğine işaret ederek, Alman ekonomisinin temelde güçlü olduğunu ve bu krizden de güçlenerek çıkacağını kaydetti.

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier de, dünyada son 80 yılın en ağır krizlerinden birini yaşandığını ve bu krizin tüm ülkeleri etkileyeceğini belirterek, ''Bu durumda hızlı ve kararlı bir şekilde müdahale etmemiz gerekiyordu. Biz de bunu yaptık'' dedi.

Krizi kendilerinin yaratmadığını, böyle bir paketin hazırlanmasının ülkedeki iş yerlerinin korunması ve krizin etkilerinin yumuşatılması için gerekli olduğunu ifade eden Steinmeier, Federal Almanya Cumhuriyeti'nin ''gerçekten de en büyük konjonktür ve istikrar paketini'' hazırladıklarını, bununla istihdamı ve tüketimi de teşvik ettiklerini kaydetti.

Alman hükümetinin eyalet ve yerel yönetimlerin yatırımlarına 10 milyar avroyla iştirak edeceğini işaret eden Steinmeier, böyle bir dayanışmanın bugüne kadar yapılmamış olduğunu savundu.

Politikanın tek başına ekonomik krizin üstesinden gelemeyeceğini, bunun için herkesin çaba harcaması gerektiğini kaydeden Steinmeier, ''İnsanların beklentisi fazla, bu nedenle Avrupa da daha fazla şey yapmalı'' diye konuştu.

''EN BÜYÜK BORÇ PAKETİ''
Muhalefet partilerinden Hür Demokrat Parti'nin (FDP) Genel Başkanı Guido Westerwelle ise, hükümetin ekonomik yardım paketini ''Bu konjonktür paketi, tarihimizin en büyük yardım paketi değil, en büyük borç paketi'' sözleriyle eleştirdi.

Bu paket nedeniyle hükümetin aldığı borçların geri ödenmesini kendi nesillerinin göremeyeceğini savunan Westerwelle, hükümetin iyi zamanlarda fazla gelir elde etmeyi başaramadığını, bu nedenle ülkenin geleceğini yok ettiğini öne sürdü.

Westerwelle, ''İşin kötü yanı bu paket konjonktürü canlandırmaya yeterli olmayacak, ancak biz daha uzun yıllar borç ödeyeceğiz'' şeklinde konuştu.

Sol Parti Başkanı Oskar Lafontaine de, kamu hizmetlerine yetersiz yatırım yapıldığı gerekçesiyle ekonomik yardım paketinin yetersiz olduğunu savundu.

Yeşiller Partisi meclis Grubu Eş Başkanı Fritz Kuhn da paketi, yanlış yerlerde yatırım ve yardımlar ön gördüğü gerekçesiyle eleştirdi.

GAZETEPORT