Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Türkiye'nin ABD'deki kredi krizinden etkilenmediğini söyledi. Mali disiplinin sürmesi halinde IMF anlaşmasına son verilmesinin sorun yaratmayacağını belirten Yılmaz, AB çıpasının güçlendirilmesi gereğine işaret etti.
Durmuş Yılmaz, Financial Times gazetesi ile yaptığı söyleşide şöyle konuştu: “Subprime sorununun başında Türk bankacılık sisteminin davranışını ve kredi piyasalarını hemen etkilediğini gördük. Seçim sonrası beklediğimiz kredi büyümesinin olmadığı anlaşılıyor. Yani, kredideki büyüme, enflasyon ile mücadele süreci ile doğrultuda gelişiyor. Türk ekonomisinde kredi ısıtması yok” dedi.

Türk bankaları ve kredi piyasaları daha ihtiyatlı olduğunu anlatan Yılmaz, “Türk bankalarının, esasen subprime piyasası ile ilgili bir riski yok çünkü portföylerinde bu araçlar yok” diye konuştu.


LİKİDİTE İHTİYACI OLURSA HAZIRIZ

Piyasaya likidite enjekte gereğinin olmadığını da ifade eden Yılmaz, buna karşın sistemin ihtiyacını duyması halinde likidite enjekte etmeye hazır olduklarını da ifade etti. Yılmaz, 2001 yılındaki krizden bu yana Türk bankacılık sisteminin bir likidite fazlasının bulunduğunu belirtti.


TEK SORUN CARİ AÇIK

Herhangi bir satış dalgasına karşı Türkiye'nin kırılganlığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Yılmaz, Türkiye'nin Brezilya'nın aksine cari açığın bulun- duğunu belirterek bunun yatırımcıları etkileyen faktörlerden biri olabileceğini ancak cari açığın finansmanında çok önemli bir iyileşme olduğunu ifade etti. Yılmaz, cari açık sorununun uzun vadeli çözümün tasarruflar ile yatırımlar arasındaki dengesizliğin giderilmesinden geçtiğini, yapısal reformların buna katkıda bulunacağını söyledi.


Hedeflerin kaçırılması büyük bir kredibilite sorunu

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, son iki yılda da hedefleri ıskalamalarının, Banka'nın inandırıcılığı açısından “zarar verici” olduğunu ifade ederken, hiçbir merkez bankasının böyle bir gelişmeden hoşnut olamayacağını belirtti. Bunun bir merkez bankası için “çok büyük bir kredibilite sorunu” olduğunu kaydeden Yılmaz, “fazla iddialı” dediği enflasyon hedefinin değiştirilmemesinin daha uygun olacağını söyledi.

İstanbul'a yeşil ışık

Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınmasına ilişkin görüşünün sorulması üzerine de “Eğer politika, İstanbul'u bir finansal merkezi haline getirmek ise her Türk vatandaşı bu fikre destek vermeli” dedi. Londra'nın finans merkezi olduğu, City of London'ın İngiltere'nin GSYİH'sının yüzde 7'sini sağladığına dikkat çeken Yılmaz şöyle devam etti: “Eğer Türkiye, İstanbul'u bir finansal merkez yaparak ek birkaç milyar dolar kazanırsa bunu desteklemeyecek miyiz? Biz bu fikrin tamamen arkasındayız.”

Financial Times, röportaj yorumunda, Durmuş Yılmaz'ın görevine başladıktan sonraki ilk üç hafta içerisinde para politikasını “dramatik” bir biçimde sıkılaştırmak zorunda kaldığını vurguladı, Yılmaz'ın, görevde geçen iki yıla yakın sürenin ardından başkan rolünde “çok daha rahat” göründüğünü yazdı.