Başbakan Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra enerji konusunu görüşecek. Ziyarette Suriye sorunu ve bunun ikili ilişkilere yansımasının da gündeme gelmesi bekleniyor. 2000'li yılların ortasında, belki de ikili ilişkilerin tarihinde eşi görülmedik bir işbirliği temposu yakalayan Moskova ile Ankara, ABD'yi kıskandıracak derecede yakınlaştı, uluslararası ekonomik krize rağmen ticaret hacmi geçen yıl 30 milyar dolara kadar ulaştı. Ancak, Suriye sorununun ortaya çıkması ve iki ülkenin farklı çıkarları nedeniyle farklı görüşler savunması işbirliği havasını bozmasa da gölgeledi.
Bu duruma karşın Ankara-Moskova hattında bir gerginlikten söz edilmiyordu, ta ki Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Paris'teki "Suriye Halkının Dostları" toplantısında yaptığı açıklamaya kadar. Davutoğlu gerçi isim vermedi ama öncelikle Rusya'yı kastederek Suriye'ye destek olan ülkelerin baskı altına alınmasını, hatta izole edilmesini istedi. Kuşkusuz, Moskova'da dikkatle not edilen bu sözler üst düzey bir Türk yetkilinin uzun aradan sonra Rusya'yı hedef alan ilk açıklama olması açısından da büyük önem taşıyor.

Suriye krizi ilişkileri zorluyor

Bunun, kastını aşan ya da yanlışlıkla yapılan bir açıklama olma olasılığı hemen hemen hiç yok. Buna karşılık Türkiye'nin bölgenin en önemli ülkesi olan Rusya ile ilişkilerinizi bozmak isteyebileceğini düşündüren başka bir sinyal de yok. Ancak belli ki, Davutoğlu'nun sözleri Moskova'da da biraz kafaları karıştırdı ve hoşnutsuzluk yarattı.

Örneğin, Rusya'nın Sesi Radyosu'nda Erdoğan'ın ziyaretiyle ilgili olarak yayınlanan yorumda, "...Bu bağlamda Kremlin'de, Putin ile Erdoğan arasında yapılacak görüşmeler, Ortadoğu'da devam eden gelişmeler açısından olduğu gibi bir bütün olarak Rus-Türk diyaloğunun gelişme perspektifleri açısından da büyük önem taşıyacak"denildi. Radyo ayrıca, "Putin ve Erdoğan'ın, iki ülke arasında büyük güçlükle başlatılan çok boyutlu işbirliğini bozmaya istekli olmadklarıı tahmin ediliyor. Büyük olasılılkla, çok deneyimli olan iki siyaset adamı eskiden yaptıkları gibi şimdi de her iki tarafın faydasına olan "politik bir çıkar yol" bulmaya çalışacak. Diplomatik kulislerde iyimser tahminler yapılıyor. Moskova, güvenilir ve yapıcı bir ortak olarak Erdoğan'ı kabul etmeye hazır"dedi.

Bu "resmi yorum", Türk Başbakanı'nın ziyareti öncesinde Rusya'nın başkentindeki siyasi havayı ve beklentileri özetliyor; yani Ruslara göre Suriye konusunda iki ülkenin farklı cephelerde yer almasının ilişkilere zarar verebilme olasılığı bulunuyor, ancak iki liderin ortak çıkara dayalı bir çözüm üreteceği inancı korunuyor.

Aslında uzun süredir Türkiye ile Rusya arasında yazılı olmayan bir anlaşma var: İki ülke görüş ayrılığı çıkan konuları aralarında soruna dönüşmeden arka plana itiyor ve işbirliği yaptıkları konuları öne çıkarıyor. Büyük olasılıkla Erdoğan'ın gezisinde de böyle olacak. Zaten şu anda bölgedeki siyasi dengelere ve ilişkilerin geldiği noktaya bakıldığında ne Türkiye Rusya ile cepheleşebilecek ne de Rusya Türkiye'yi hesaba katmadan hareket edebilecek durumda.