Şili'de dün yapılan devlet başkanlığı seçimini, milyarder işadamı Sebastian Pinera kazandı. Servetini büyük ölçüde 1980'li yıllarda Şili'ye ilk kez kredi kartı sistemini getiren kişi olmasına borçlu olan muhafazakar adayın seçim zaferi, ülkede 20 yıldır süren sol iktidara ağır darbe vurdu.

Oyların yaklaşık yüzde 99'u sayılırken, 52 yaşındaki Pinera bu oyların yüzde 52'sini, eski devlet başkanı Eduardo Frei ise yüzde 48'ini aldı.

Seçimlere “Şili'yi dünyanın en iyi ülkesi yapacağı” vaadiyle katılan Pinera'nın galibiyeti, Augusto Pinochet'in diktatörlüğünden sonra yaklaşık 20 yıldır iktidarı elinde tutan sol koalisyon için büyük bir darbe niteliği taşıyor.

Harvard eğitimli bir ekonomi uzmanı olan Sebastian Pinera aslında siyasete ve iş dünyasına yabancı değil.

Tahminen bir milyar doları aşan servetiyle Şili'nin en zenginlerinden biri.

Pinera servetini büyük ölçüde 1980'li yıllarda ülkeye ilk kez kredi kartı sistemini getiren kişi olmasına borçlu. Pinera'nın aynı zamanda Şili'nin en büyük havayolu şirketi Lan Chile, en büyük futbol kulübü Colo Colo ve bir televizyon kanalında da hisseleri bulunuyor.

Pinera, seçimi kazandığının belli olmasından sonra yaptığı konuşmada, Şili'nin büyük, zengin ve çok güçlü bir ülke olmadığını, ancak dünyadaki en iyi ülke olabileceklerini, kaybedecek bir dakikaları bile bulunmadığını söyledi.

Siyasi rakiplerine birlik ve diyalog çağrısında da bulunan Pinera, ülkenin iyi bir yönetimin yanı sıra iyi ve yapıcı bir muhalefete de ihtiyacı olduğunu kaydetti.

Pinera, seçim kampanyasında bir milyon kişiye iş alanı açılması ve 12 bin dolar olan kişi başına düşen milli gelirin yılda yüzde 6 oranında artacağı gibi vaatlerde bulunmuştu. / hürriyet