Çeşme suyundan 7 kişinin zehirlendiği Dulkadir köyünde, siyanür dışında çok önemli bir konu tartışılıyor. Satış. 1986’da açılan Eti Gümüş Tesisleri’nin dibindeki 800 yıllık Dulkadir, artık köy değil, Kütahya’nın Tavşanlı ilçesine bağlı mahalle. Dulkadir’de yaz itibariyle 15 hane ve 50’ye yakın kişi yaşıyor. 
 
Köylü heyet kurdu 
1990’larda kanser ölümleriyle gündeme gelen ve giderek hayalet köye dönen Dulkadir, bu yıl 7 Mayıs’ta, Eti Gümüş’ün siyanür atık barajının setleri çökünce hatırlanmıştı. Dulkadirliler bu olaydan sonra Eti Gümüş’ün köyde arazi avına çıktığını söylüyor. Köylülerin anlatımına göre şirket yetkilileri köylülerden fiyat belirlemelerini istedi. Dulkadirlilerse 7 kişilik bir heyet oluşturdu. Heyet üyesi ve muhtar Selim İlhan firmanın köylüyü yıldırmak istediğini öne sürdü: 
 
“Köyü atık barajı yapmak istiyorlar. Teklifte bulunmadılar, sadece istediklerini söylediler. Bizden fiyat bekliyorlar. Köylünün yüzde 80’i satma taraftarı değil. Siyanür zehirlenmesi baskı için yapılmış sabotaj olabilir. Ancak biz ‘Ne olursa olsun vatan’ diyoruz. 800 yıldır burada yaşıyoruz. Gelecek nesle emaneti teslim etmek istiyoruz. Şu anda bulunan atık barajların altındaki yerleri eskiden sattılar. 2.5 liraya metrekaresini aldılar. Şimdi 20 lira verse dönüp bakmam. Vatandaşın yüzde 80’i vermezse hele bu olaylardan sonra artık yüzde 100’ü vermez. Vatandaşı yıldırıp def etmek istiyorlar.” 
 
Eti Gümüş yetkilileriyse Radikal’e basına görüş vermeyeceklerini bildirdi. Köyde satışa konu olan 1500 dekar arazi bulunuyor. 
 
‘Köylü mecbur satar diyorlar’ 
57 yaşındaki Muzaffer Sözer, su içen ördeğinin öldüğünü görünce köyü uyararak facianın büyümesini önleyen kişi. Dulkadir’de 30 dönüm arazisi ve 3 evi olan Muzaffer Dede’yi de köyünü yitirme korkusu sarmış: 
 
“Beni Kütahya’ya götürdüler, 10 gün kalamadım. Ben başka evlerde duramıyorum. Çocuklarıma kalsın istiyorum. Köylüyü korkutup duruyorlar. Fabrika müdürü ‘Mecbur verecekler’ diyormuş... Benim dünya malım (büyükbaş hayvan) vardı, artık yapamıyorum. Her sene malım ölüyor. 2 gündür hastanedeyim, Ankara’dan bile aradılar, Eti Gümüş’ten ne arayan ne soran var. Bize ‘Artık devletten hakkı neyse alırsınız’ diyorlar. Öyle bir şey yapmazlar değil mi?” 
 
‘Kanımızda siyanür çıktı’ 
13 Haziran sabahı Dulkadir’de çeşme suyundan içen hayvanlar saniyeler içinde öldü, suyla sadece el yüz yıkayan 7 köylü hastanelik oldu. Eti Maden’in sabotaj iddiası üzerine savcılık soruşturma başlattı. Ancak 15 Haziran öğlen itibarıyla bu suda ne olduğu konusunda resmi bir açıklama yapılmamıştı. Dün hastaneden taburcu edilen Mehmet Özer ise “Doktor bize ‘7 kişiden 4’ünün kanında siyanür bulundu’ dedi. Ama raporu bize vermediler. Savcılıktan alırsınız dediler. Fazla bir açıklama yapmadılar. Ancak en ufak bir rahatsızlık olması durumunda hastaneye gelmemizi istediler. Bir hafta köyde ambulans bekleyecek. Köyde sular kesildi, yeni su verilmeye başlandı. Bundan sonra artık maddi manevi hakkımızı arayacağız” dedi. 
 
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir, köyde yapılan tahlillerin yetkililer tarafından gizlendiğini öne sürerken Türk Tabipleri Birliği Halk Sağlığı Kolu konuyla ilgili ‘şeffaflık’ istedi.
 
radikal