Harekete geçen DDK 4 yıllık dosyaları açıp, binlerce evrakı inceleyecek.

Dink Ailesi'yle işbirliği yapılacak. AİHM kararı da dikkate alınacak

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Hrant Dink suikastının ayrıntılı biçimde incelenmesi için geçen cuma günü talimat verdiği Devlet Denetleme Kurulu (DDK), çalışmayı hemen başlattı. Kurul hafta sonu izlenecek rota ve hukuki çerçeve üzerinde çalıştı. İlk aşamada; bu hacimdeki bir dosya için yetki sınırlarını ele alan Kurul, 'yargı ve TSK' konularındaki genel kısıtlamanın varlığına rağmen; hukukun çeşitli alanlarında tanınan 'yeni bir delilin, durumun ortaya çıkması' olanağının; uygun zemin oluşturduğuna karar verdi.

Gül'ün, altını çize çize 'mahcubum' diyerek verdiği bu talimat; DDK açısından tarihsel bir sorumluluğa işaret ediyor.

Ama aynı zamanda bu talimat, Dink'in katlinin üzerinden geçen dört yıl boyunca gerçekleştirilen bütün soruşturma ve yargılama dosyalarının, 'yeniden ve bir arada ele alınması' demek. Bu da en son aşama olan 'raporlama'ya varıncaya kadar; onlarca klasör, çok sayıda soruşturma dosyası ve sekiz bin sayfanın tek tek okunması, atlanan, ihmal edilen, 'kapatılan' olguların bulunup açığa çıkarılması, bunun için de sayısız yazışma ve görevlendirme demek. Ulaştığımız bilgiler şöyle:

EKİP VE DESTEK KADRO: DDK, sayısal bakımdan dar; ancak yetki kapsamı açısından geniş olanaklara sahip. Kurul, Dink soruşturmasında kuruluş yasasının tanıdığı 'outsourcing', yani dışarıdan kaynak sağlama imkanını kullanacak. Bu amaçla önce geniş bir 'ekip' kurulacak.

ADALET VE MÜLKİYE MÜFETTİŞİ: Kurul, Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'ndan müfettiş talep edecek.

Yazışmalar bu hafta başlatılıyor. Öte yandan yargılama sürecindeki zaaflar ve aksaklıkların sağlıklı tespiti için hukuk fakültelerinden öğretim üyesi; ihtiyaç duyulacak tüm kamu kuruluşlarından da uzman desteği istenecek.

YERİNDE İNCELEME: Ankara'da görev yapan Kurul, sahaya inecek. Ekibin oluşturulması ve iş bölümünün ardından, 'yerinde' inceleme için, Trabzon ve İstanbul'da görevlendirmeler yapılacak. DDK'nın Trabzon'da yapacağı saha çalışması, İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığı görevlileri hakkında veriler 'kovuşturmaya yer olmadığı' ve 'takipsizlik' kararlarının irdelenmesi bakımından yaşamsal önemde.

AİHM KARARINDAKİ İKİ ELEŞTİRİ: DDK, Dink davasına ilişkin AİHM kararını ciddi biçimde mercek altına aldı. İki eleştiri, DDK'nın çalışmasının ikinci ayağı;

- Soruşturma yönteminiz adli soruşturmanın bir parçası değil. O nedenle toplanmış delillerden bahsedemezsiniz.

- Soruşturma idarenin bir parçası niteliğinde, bağımsızlıktan söz edemezsiniz.

ADALETİ TIKAYAN SIKINTI

AİHM'in eleştirileri Dink davasının yanı sıra, Türk adaletini tıkayan yaygın sıkıntıya işaret ediyor: Kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın siyasi makam olan bakan iznine tabi olması, izin verilmemesi üzerine şikayetçinin olayı Danıştay'a götürmesi, Danıştay kararıyla açılan savcılık soruşturması ve sonrasında verilen takipsizlik kararları.

DDK, bu tabloya dair söyleyecek bir sözü olduğunu düşünüyor. Türk hukuk sisteminden kaynaklanan sorunun çözümüne yönelik önerilerin olması bekleniyor: Görevden uzaklaştırmaya ilişkin konularda sınırlı izin sistemi getirerek, yargılama safhasının genel hükümlere göre yapılması.

SÜRE SINIRI YOK: İncelemenin tamamlanması için bir süre sınırı yok. Toplumsal önemi ve dosyanın hacmi nedenleriyle incelemenin uzun sürebileceği belirtiliyor.

DİNK AİLESİ'YLE YAKIN İŞBİRLİĞİ

DİNK Ailesi'nin katkılarına çok önem veriyor. Gerek yargılama sürecine ilişkin belgelere ulaşım, gerekse ihmal edilen özensiz davranılan alanlardaki yol gösterme niteliği dolayısıyla, Hrant Dink'in ailesi ve avukatlarıyla yakın çalışacak.