Adli Tıp Kurumu raporunda mağdur çocuğun cinsel istismara uğradığına dair fiziksel ve psikolojik olarak kesin bir karara varılamadığı belirtilen iddianamede, Çocuk İzleme Merkezi'nin (ÇİM) raporuna atıf yapılarak dava açıldı.   ÇİM Raporu'na yapılan atıfla, "Çocuk, yaşadığı iddia edilen bu olayla ilgili konuşma konusunda  ilk başta zorlansa da güven ilişkisi kurdukça kendisini ifade etmiştir" belirtilen iddianamede, "Olayı anlatırken tiksinme, iğrenme belirtileri göstermiştir. Kendisine ne yapıldığını ve kimler tarafından yapıldığını hatırlamaktadır" denildi.   İddianamede, rapora atıfla, "Çocuğun yaşadığı iddia edilen olaylarla ilgili psikolojik olarak etkilendiği izlenimi edinilmiştir. Okula gitmek istemediğini, öğretmenlerin kötü olduğunu ve kendisine kötülük yaptıklarını dile getirmiştir. Çocuğun kendini ifade etmesi yaşının gerektirdiği düzeyde normaldir. Çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimi takvim yaşına uygundur" denildi.   'MAĞDURUN CİNSEL İSTİSMARA MARUZ KALMIŞ OLABİLECEĞİ ŞÜPHESİNİN DOĞDUĞU'   ÇİM'in hazırladığı raporda yukarıdaki sonuçlara vardığı belirtilen iddianamede, "Buna göre mağdurun cinsel istismara maruz kalmış olabileceği şüphesinin oluştuğu" belirtildi.   17 YIL 6 AYA KADAR HAPİS CEZASI İSTEMİYLE YARGILANMASI İSTENDİ   İddianamede şüphelinin, "12 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı" ve "12 yaşından küçük çocuğun hürriyetinden yoksun bırakılması" suçlarından 9.5 yıldan 17.5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi. İddianamenin gönderildiği İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul ederek duruşma günü verdi.