Referans gazetesinin haberine göre bugüne kadar hükümetleri eleştirmek konusunda gözünü budaktan esirgemeyen iş dünyasının duayenleri, hükümete yönelttikleri her eleştiriden sonra ciddi bir Maliye baskısıyla karşılaştıklarını belirterek, "Artık korkuyoruz" diyorlar. Bu nedenle de hükümeti kıyasıya eleştiren bir çok işadamı adını vermekten imtinayla kaçıyor.

Hisarcıklıoğlu özetlemişti.
Kesilen vergi cezasının "amacı aşan" bir meblağ olduğunu ve hükümetin bu yöntemlerle işdünyasını baskı altına aldığını söyleyen işadamları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun geçtiğimiz günlerde yaptığı, "Artık hakkınızı aramaya kalktığınızda 'şu defterlere bir bakalım' diyorlar. Benim bile bugün "Defterleri getir' dediklerinde bacaklarım titriyor" şeklindeki açıklamalarını referans gösteriyor.
Açıklanan kararı yorumlatmak için aradığımız sektörleri temsil eden çatı örgütlerinin yöneticilerinden, ihracat lideri firmaların başkanlığını yapan işadamlarına kadar önemli isimler, bu endişe yüzünden açıklamalarının sonuna mutlaka şu cümleyi ekliyor: "Aman habere adımı yazmayın." Bu nedenle Doğan Grubu'nun üzerine hükümetin haksız biçimde gittiğini söyleyen işadamlarının açıklamalarını aynen ama kendi istekleri üzerine isimsiz biçimde yayımlıyoruz:

ÖNDE GELEN İŞADAMLARININ'İSİMSİZ' GÖRÜŞLERİ

Kafamızı kuma gömüyoruz
Hükümetle paralel düşünmeyen herkesin zamanla başına gelebilecek bir şey.
İş dünyasında herkes böyle düşünüyor. Hükümetle farklı düşünürsek para
kazanamayacağımızı anladık, kafamızı bazı konularda kuma gömüyoruz.

Konuşanın üstüne gidiliyor Görüşlerini açıklamak konusunda iş dünyasında herkes kendini tedirgin hissediyor.
Ben de dahil kimse ismini vermek istemiyor. Maliye'nin konuşan işadamlarının
üstüne gittiği bir gerçek. Doğan Grubu'na kesilen cezanın eğrisi ve doğrusu
ile yargı tarafından değerlendirilmesi gerekiyor.

Korkuyoruz, çekiniyoruz
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun son beyanatlarında söyledikleri, iş dünyasının da görüşünü
özetliyor. Artık korkuyoruz, çekiniyoruz. Hükümete bir şey söylediğimiz zaman
hemen defterlerinizi getirin diyorlar. Siyasi olarak bu kadar büyük bir vergi
cezasını savunmak mümkün değil.

İşadamına destek lazım İş adamının önünün açılması desteklenmesi gerekiyor, hükümetin köstek olmak
yerine destek olması gerekiyor. Doğan Grubu önemli ölçüde istihdam, katma
değer yaratan bir kuruluştur, siyasi olarak ne savunursa savunsun bu fatura bir
ceza olarak kesildiyse, gerçek yargı mercilerince er geç ortaya çıkartılacaktır.

Görüş vermenin bedeli ağır
Doğan Grubu'na kesilen cezaya ilişkin karar mahkemelerindir. Ancak
şu bir gerçek ki Türkiye'de her dönemde görüşlerini açıklamak, iktidarları
eleştirmek ağır bedeller ödenmesine neden oldu. Halkın her kesiminde
fikir ifade etme noktasında endişeler var.

Hükümet korku yaratmamalı
Maliye'nin iş dünyasının gözünü bu kadar ağır cezalarla korkutması doğru
değil. İş hayatına böyle bir korku salmak çok yanlış. İş dünyasının aktörleri
yanlışı tenkit etmeli, görüşünü bildirmeli. Hükümetin korku ortamı yaratacak
şekilde davranmaması lazım.

Hepimiz çok tedirginiz
Sadece Doğan Grubu'nun başına gelmiyor herkesin başında. Hepimiz tedirginiz.
Ancak bu sadece bu hükümetin değil, iş adamlarıyla siyasilerin arasındaki çarpık
İlişkinin sonucudur. Erdoğan'ın dozajı 100 olabilir ama bir zamanlar Demirel'inki de
80'di. Yani iş dünyasının kanun koyuculardan korkusu yeni bir şey değil. Kişisel
fikrim bu olayın hükümetin Doğan Grubu'na olan husumetinden kaynaklandığı,
ancak bunu kanıtlayacak verilerden yoksunuz.

Yaratılan ortam tehlikeli
Bütün hükümetlerin ve ülkeyi yönetmeye talip olan insanların eleştiriye açık
olmaları bir zorunluluktur. Demokrasilerde eleştiri hakkının olmaması düşünülemez.
Yaratılan bu korku ortamını çok tehlikeli buluyorum. Bu durumdan sadece medya ya da sivil toplum örgütleri değil hükümetler de zarar görür.

MİLLİYET