DENİZ biyolojisi uzmanı Prof.Dr. Tufan Koray, iç körfezde yasak olmasına karşın yapılan balık avcılığına dikkat çekti. İç körfez balıklarının tüketiminin insan sağlığını hala tehdit ettiğini belirten Prof.Dr. Koray, “Suda temizlenme var ama dip çamur hala risk yaratıyor. Yağlı boya sürülmüş paslı demir gibi, zehirini kusmayı sürdürüyor” dedi. Koray, körfezden çıkarılan midyelerin de sınırlı sayıda ve uzun aralıklarla tüketilmesini önerdi.

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Tufan Koray, yıllarca İzmir'in en önemli gündem maddelerinden biri olan iç körfezdeki kirliliğin dip çamurda sürdüğünü bildirdi. Prof.Dr. Koray, çamurdaki ağır metal kirliliğinden olumsuz etkilenen balıkların yakalanıp tüketilmesinin halen riskli olduğunu, suyun temiz görünmesinin insanları yanıltmaması gerektiğini söyledi. Körfezde balık avlanmasının yasak olmasına karşın sahilde balık avlayanların eksik olmadığını kaydeden Prof.Dr. Tufan Koray, şunları söyledi: “Körfez suyunda temizlenme var. Bunu kabul ediyoruz. Deterjan, kanalizasyon atıkları engellenerek azot ve fosfor girişi önlendi, su yüzde 80-90 temizlendi. Zaman zaman tesadüfi olarak göçebe bazı temiz su balıklarını, yeşil yosunları görüyoruz. Ama temizlenen su, dipteki çamur ise hala kirli, riskli. Bir ara dip çamur toplanıp Urla açıklarına atıldı, Urla'nın denizi kirletildi. Körfeze temiz su girdikçe ağır kirliliğe yol açan metaller seyrelecek. Ama tüm metaller aynı sürede seyrelmez, çinkonun ki farklı süre gerektirir, bir başkası farklı zaman. Şu anda körfezde durum; paslı demirin üzerinin yağlı boya ile kapatılması gibi birşey. Su temiz, dip kötü. Körfezde balık avlanma yasağı sürmeli, denetlenmeli. Bu balıkların tüketilmesi hala insan sağlığı için zararlı.” Prof. Dr. Koray, İzmirliler'in önemli ağız tatlarından biri olan midye konusunda da uyarıda bulundu. İnciraltı'nda iskele ayaklarında bol miktarda toplanıp iç piyasada özellikle dolması tüketilen körfez midyelerinin ishalden kansere giden bir dizi sağlık sorununa yol açtığını vurgulayan Prof.Dr. Koray, şöyle konuştu: “Midye, midye dolması sayıyla yenilmeli, 8-10 tane olabilir. Az miktarda ve sık olmamak kaydıyla tüketilmeli. Ben de yiyorum ama az ve seyrek tüketiyorum. Bu midyelerin az miktarda olması kaydıyla yenilebilir düzeyde olduğunu söyleyebiliriz. Su büyük ölçüde temizlendiği için planktonik toksinlere çok az rastlıyoruz. Ama kısaca DSP dediğimiz ishal yapıcı toksini oluşturan kötü planktonlar var. Litrede 100 tane olması midyenin zehirli olmasına yol açıyor. Tüketildikten 2-8 saat sonra ishale neden oluyor. Bir midyeden çok fazla zehir alınmaz, zehirleyici olmaz ancak 10 ve üzeri midye ishale yol açabilir. Ayrıca bu toksin sadece ishale yol açmıyor. Toksin bağırsaklarda birikiyor, oradan DNA kırıcı sinyaller gönderip aşırı üreyen hücreler meydana getiriyor, polip ve takibinde kansere neden oluyor.” - DHA