Ancak Türkiye’nin bu adımının İran’ın hamlesiyle ters teptiği öğrenildi. Akıbeti henüz netlik kazanmayan Karayılan’ın İran’ın kontrolünde güvenli bir bölgeye geçirildiği kaydedilirken, bu durumun Suriyeli terörist başı Fehman Hüseyin’in örgüt içinde önünün açılmasına neden olduğu ifade edildi. Türkiye, Ağustos ayı başında kritik bir girişimde bulundu.
 
Sabah’ın haberine göre Murat Karayılan başta olmak üzere terör örgütü yöneticilerinin Kandil’de barındıkları bölgelerin koordinatlarını İran’a verdi. Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından Kandil’in İran bölümüne ilişkin verilen 20 noktaya bir an önce operasyon düzenlenmesi talip edildi. Bu noktalardan ikisinin Murat Karayılan’ın sürekli kullandığı bölge olduğu tespiti yapıldı.
 
Buna rağmen İran güvenlik güçlerinin gerekli hassasiyeti göstermediği ortaya çıktı. Son dönemde İran’a sıcak mesajlar gönderen Karayılan’ın da bulunduğu yeri terk ederek, İran’ın kontrolünde güvenli bir bölgeye geçtiği iddia edildi.
 
TALEBİ AĞIRDAN ALDI
 
İran kaynaklarından 13-14 Ağustos tarihlerinde gelen “Karayılan yakalandı” açıklamasının bilinçli olarak yapıldığı öne sürüldü. Bir süre sonra İran tarafının sehven yapıldığını belirtilen açıklaması üzerine Türkiye’nin, Kandil’in İran bölgesine operasyon önerisi getirdiği belirtildi.
 
Ancak İran’ın bunu kabul etmemesi ve ağırdan alması üzerine Türkiye’nin Kandil’e operasyon kararı aldığı öğrenildi. Çukurca’daki hain pusunun ise Kandil’e operasyon tarihinin öne çekilmesine neden olduğu vurgulandı.
 
İran’ın adımı Suriyeli teröristin önünü açtı
 
Uzmanlar Suriye konusunda gerilim yaşadığımız ve Esed yönetimine arka çıkan bir ülkeye PKK ile ilgili en kritik koordinatların verilmesinin doğru olmadığına işaret ediyor. Çünkü, İran’ın ‘Karayılan’ hamlesiyle Suriye kökenli ‘Doktor Bahoz’ kod adlı şahin isim Fehman Hüseyin’in örgütte önü açıldı. Böylece İran, PKK konusunu Suriye olayında bir koza dönüştürdü. Bu gelişmelerin ardından da şehit sayısı patladı.
 
PAZARLIK UNSURU
 
İstihbarat birimlerine göre Türkiye’nin Karayılan, Fehman Hüseyin ve Cemil Bayık’ı ele geçirmesini istemeyen bölgesel güçler bu kişileri pazarlık unsuru olarak koruyor. İran’in bu tavrı MGK bildirisine de üstü kapalı olarak yansıdı. Bildirideki “Teröre ve terör örgütü yandaşlarına yönelik dış desteğin kesilmesini teminen, basta komşu ülkeler olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelere bu yöndeki sorumluluklarını üstlenmeleri ve somut dayanışma çağrısı yinelenmiştir” sözlerinin İran’ın bu tavrına karşılık olduğu belirtildi.