Yeni Tüketici Kanunu taslağında konut sektörüne yönelik düzenlemeleri sektörü olumlu karşıladı. Yasayla birlikte firmaların kurumsallaşma süreci de hızlanacak.

Yasa ne diyor?

Ekim ayından sonra Meclis'e gitmesi beklenen Tüketici Kanını Taslağı'na göre gayrimenkul üreticileri artık projelerini satarken anlaşmalı bankalarla çalışmak zorunda kalacak. Sat-yap modeli ile ilerleyen inşaat sektörünü güvence altına almak için hazırlanan diğer madde ise inşaat firmalarına “Bina tamamlama sigortası”zorunluluğu getiriyor. İnşaatın tamamlanmaması riskine karşı sigorta yaptıracak firmalar, henüz tamamlanmadan sattığı konuta karşı tüketiciye teminat vermek zorunda kalacak. Diğer bir kriterde ise; firmalar hakediş yöntemi ile bankalardan ödeme alıyor. “Hakedişle inşa edilmesi”kriteri, konut satışı yapıldıkça, bankanın firmaya o ölçüde finansman sağlaması anlamına geliyor.

GYODER Başkanı Işık Gökkaya

Gayrimenkul sektörü; yarattığı hacim ve istihdam, 200’ün üzerinde alt sektörü beslemesi, cari açığa yol açmaması ve genel ekonomiye 2.54 çarpan etkisi ile Türkiye’nin lokomotif sektörüdür. Dönemsel olarak da; kentsel dönüşüm, Afet Yasası, yabancıların Türkiye’den gayrimenkul alımıyla ilgili yeni yasal düzenleneler gibi gelişmelerle çok önemli ve hassas bir süreç içerisindedir. Son 10 yıla bakıldığında da; 2002 yılından bu yana (2008 – 2009 küresel kriz istisnaları dışında) hep Türkiye’nin üzerinde ve çoğu zaman çift haneli rakamlarla büyüyerek, Türkiye ekonomisinin büyüme hızına katkı sağlamış ve ivme kazandırmıştır. Bununla birlikte bu süreçte ilk defa 2012 ilk çeyrek raporlarında, gayrimenkul sektörünün %3.2 olan Türkiye büyümesinin altında kalan, %2.8 büyüme oranı da içinde bulunduğumuz dönemin hassasiyetini bir kez daha ortaya koymuştur.

Gayrimenkul sektörünün sermaye yetersizliği ve faizlerdeki artış, proje geliştiren firmaları maketten satışa (ön satış) yönlendirmiştir. Bu sistem konut alıcısının da lehine olan bir sistem olmaktadır. Çünkü ön satış döneminde projenin satış fiyatı proje tamamlandıktan sonraki fiyatından daha düşük olduğu için, burada projenin karlılığından konut alıcısı da faydalanmaktadır. Bu durumun ortadan kalkması söz konusu olacaktır. Bunun devamı için önerilen “Hak ediş”, “Bağlı kredili satışlar”, “Teminat verilmesi ve projenin sigortalanması seçeneklerinden en pratik ve çözüm sağlayabilecek iki seçenek gözükmektedir. Bunlar projenin sigortalanması ki, bunun için de sigorta sektöründen araştırılması gerekmektedir. Çünkü Türkiye’de çok yaygın ve daha önce yapılan bir sigorta çeşidi değildir. Fakat maliyet açısından sigorta geliştiriciler tarafından uygulanabilirliği vardır. Bağlı kredili satışlar; kurumsal ve markalı konut üreticileri için geçerli olabilecek bir sistem olacaktır. Tabii ki bu da hem müşteriye hem proje geliştiriciye önemli bir maliyet getirecektir.

Diğer iki seçeneğin pratikte uygulanması çok benimsenmeyecek gibi gözükmektedir. Çünkü hak ediş sisteminde Türkiye genelinde nasıl bir kontrol mekanizması sağlanacak ve hangi kurumlar tarafından takip edilecektir? Teminat vermek de çok kolay olabilecek ve pratikte uygulanabilir olarak gözükmemektedir. Tabii ki tüketiciyi korumak gerekmektedir ama piyasadaki 2-3 tane kötü örnek nedeniyle tüm sektörü sıkıntıya sokacak bir sistemi iyi irdelemek doğru olacaktır. Mütekabiliyet ve afet kanunu gibi önemli, sektörün önünü açan kanunlar çerçevesinde bu tip uygulamaları daha esnek yapmak gerekmektedir.

INDER / NAZMİ DURBAKAYIM

“Yasayla sektör kurumsallaşacak”

Hazırlanan Tüketici kanun taslağı hakkında görüş bildiren İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım, dernek olarak kanunların çıkmasını desteklediklerini ancak tüketicinin yanı sıra üreticinin de korunması gerektiğini söyledi. “İnşaat ruhsatı alınmadan satış yapmanın önünü kesen maddeyi desteklediğini belirten Durbakayım, “Maketten satış ibaresini açmak gerekir. Maketten satış kötü bir şeymiş gibi tarif edilmemeli. Projesi tasdik olmuş ve ruhsatı alınmış projenin satışı yetmez ayrıca kat irtifakının kurulmuş olmasının şart koşulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum”dedi. Projelerde tüketicilere örnek daire ile satın alacakları evin gösterilmesi gerektiğinin de altını çizen Durbakayım, “İnşaatın büyüklüğüne göre bire bir örnek daire yapılmasının da şart olması gerekiyor”dedi. Sat-yap modeline de karşı olmadıklarını belirten Durbakayım, “İnşaat başlarken satın alan tüketiciler neredeyse daireleri maliyet fiyatına alıyor. Bir yerde firmanın ortağı oluyor. Fakat sat-yap modelinin denetlenmesi gerekiyor. Bu işi herkesin yapmasını önlemek için firmalara “ehliyet”verilmeli”dedi. Kurumsal çalışan firmaların bankalarla çalıştıklarını belirten Durbakayım, “Bu maddeler lehimize olan bir husus. Yapımcı, banka ve sigorta üçlüsü sektörü daha sağlamlaştıracak. Yüzde 1,01 olan kredi faiz oranı 3 gün sonra 1,14'e çıkıyor. Faiz oranlarının belirli bir müddet sabit olmasının temin edilmesi lazım. Müşteri belirsizlikten şikayet ediyor. Biz bu kadar efor sarfediyoruz, bu eforun desteklenmesi gerek”dedi.

Avrupa Konutları Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya

“Bugüne dek ruhsatsız kazma bile vurmadım”

Tüketici Kanunu’nun konut sektörüne yönelik düzenlemelerini doğru bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Tüketicinin güvence altına alınması çok önemli bir husus. Bunun firmaların vaatlerinden öte kanunlarla sağlanması ve banka garantörlüğü altında olması sektör açısından büyük önem taşıyor. Artaş İnşaat olarak banka garantörlüğü sağlamadan ve bitişine kefil olmadan hiç bir projemizi satışa çıkarmadık. Şuana dek tüketicimize kendi oluşturduğumuz sistem altında güvence sağlıyorduk. Ayrıca hiç bir projemizin ruhsatını almadan inşaatına da başlamadık. Kısacası bugüne dek ruhsatsız kazma bile vurmadım. Tüm sektöre de bunu öneriyorduk. Şimdi, Tüketici Kanunu’na getirilen düzenlemelerle bu çalışmalar sektör geneline yayılacak ve tüketicimiz tam güvence altında olacaktır. Bu nedenle getirilen düzenlemeleri çok doğru buluyor ve destekliyorum.

DAP YAPI Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz

Maketlerin konutların satışına yönelik etkisi küçümsenemez.

Projelerin bitiş tarihlerinin belirlenmesinin çok önemli olduğunu belirten Dap Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “Yıllarca bitmeyen projeler var. Söz konusu düzenlemeler işte bu anlamda tüketicinin mağduriyetini önlemek adına getiriliyor. Büyük konut üreticilerinin, rüştünü ispat etmiş markalı müteahhitlik firmalarının zaten alıcıyı mağdur etmesi mümkün değil.İmzalanacak olan sözleşme önemli, yeterli cezai şart yoksa alıcı mağdur olur. Ev bitmez, teslimi gecikir, siteyse ortak alanlar bitmez, konutun içinde ıslak zeminler ya da mutfak-banyo yarım bırakılır. Tüm bunlar kesin şekil ve şarta bağlanmalı, cezai hüküm konulmalı”dedi.

YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan

Maketten satışa ilişkin tehditler ortadan kalkacak, markalı konutlar öne çıkacak

Gayrimenkul sektörünün hızla gelişip, yeni projeler lanse edilmesinin riskleri de büyüttüğünü söyleyen YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, “ Henüz projesini dahi tam oluşturmadan metrekare belirterek satış yapanlar da bu projeler arasında yer alıyor. Tüketici açısından hiç bir güvencesi olmayan konut projelerini görüyoruz. Tüketici Kanunu’na getirilen yeni düzenlemelerle bunun önünü kesilecektir”diye konuştu. Yeni maddelerde belirtilen hususlar firmaları ciddi anlamda bağlayıcı özellikler taşıdığına değinenen Arslan, “Banka garantörlüğünün sağlanması veya inşaatın bitimine teminat verilmesinin zorunlu kılınması dahi tüketici için büyük bir güvence oluşturuyor. Şu aşamadan sonra maketten ev satışına ilişkin tehditler ortadan kalkacaktır. Markasına yatırım yapan, işini kanunlar çerçevesinde tüketici odaklı yapanlar kazanacaktır. Bu nedenle düzenlemelerin, inşaat sektörünün gelişimi açısından da önemi olduğunu düşünüyorum”dedi.

Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun

“Sat-yap riskli firma ortadan kalkacak”

Yeni Tüketci Kanunu’nda öngörülen maddeleri ve belirlenen kriterleri tüketici gözünde sektörün güven tazelemesi adına önemli bir adım olarak değerlendirmek mümkün. Sektör adına gerekli bir düzeleme olduğunu düşünüyorum. Banka kredisi kullanımı, tamamlanma sigortası, hakedişe göre inşaa edilmesi gibi kriterler proje ile ilgili bir çok bilginin henüz satış başlamadan netleşmesi anlamına da gelecek. Bu nedenle inşaatı yapan firmanın yalnızca maketten öte farklı gereklilikleri de yerine getirmesini zorunlu kılacaktır. Firmaların hayata geçirmeyi planladığı projeye finansman sağlaması ve sigorta güvencesi alabilmesi için itibar parametresinin ve kredibilitesinin yüksek olması gerekecektir. Sat- Yap’taki riskli yatırımcı profili ortadan kalkacak, şirketler şeffaflaşacak ve tükecinin mevcut uygulamadaki mağduriyetleri giderilecektir. Tüketiciyi koruyan bu düzenlemeler sayesinde zaman zaman yaşanan ve sektörde güven kaybına neden olan taahhütleri yerine getirmeme yada vaadedilen ile teslim edilen arasındaki olumsuzluklar da ortadan kalkacaktır.

Varyap Ceo’su Erdinç Varlıbaş

“Emlak Konut ilave garanti sağlıyor”

“Ekim ayından sonra Meclis’te görüşülmesi planlanan yeni Tüketici Kanunu’na göre inşaat başlamadan, diğer bir deyişle ‘maket üzerinden’ konut satışında bir takım kriterlerin uygulanması gündeme gelmiştir. Burada amaç, projelerin tamamlanmasının ve söz verildiği gibi teslim edilmesinin garanti altına alınarak tüketicin mağduriyetinin önüne geçilmesidir. Bize göre kanun oldukça isabetli bir adım olacak, sektörde taahhüt ettiklerinin dışında konutlar teslim eden firmaların önüne geçilecek, bunun sonucunda da tüketici, inşaat firmalarına daha fazla güven duyacaktır. Ayrıca satışa başlamadan, projenin bitirileceğinin garanti ediliyor olması, projelerin tamamlanmasını da güvence altına alarak bu güven perçinlenecektir. VARYAP, hali hazırda bu kriterlere uymaktadır. Projelerimizde Emlak Konut ile birlikte çalışıyor oluşumuz, müşterilerimize ilave garanti sunmamızı sağlamaktadır. Böylelikle inşaat firmalarının sözlerini tutmaları, kendi imajlarını korumaları motivasyonundan bir adım ileriye giderek yasal bir güvenceye bağlanmış olacaktır.”