Kuşadası Adakule Otel'de devam eden konferansa Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Cengiz Tuğral ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Durmaz ile 32 ilin baro başkanı katılıyor. Avukatlık Kanunu'ndaki değişiklikler, Yüksek Mahkeme ve Danıştay kararlarının irdelenmesi ile Türkiye'de yaşanan hukuk eksenli sorunların tartışıldığı konferansa katılan baro başkanları, Kürt açılımı, hakim ve savcıların atamaları gibi Türkiye gündemini yakından ilgilendiren konularla ilgili de görüşlerini
açıkladı. Denizli Baro Başkanı Adil Demir, Türkiye'de yıllardan beri yaşanan sorunlar bulunduğunu ancak bu sorunların dışardan değil içerden çözülmesi gerektiğini belirterek, "Bu sorunlar bizim ve biz çözüm üretmeliyiz. Dışardan müdahaleler geçmişte de vardı, şimdi de var, gelecekte de olacak. Ama bizler Türk aydınları olarak kendi sorunlarımıza kendimiz çözüm üretmeliyiz. Tartışılmasını sağlamak ve çözümleri somutlaştırmak ana ilke olmalıdır. Türkiye'nin kuruluş felsefesinde üniter yapısı vardır.
Kimsemin bu üniter yapıyla ilgili sorununun olmaması gerekiyor. Herkesin önce birlik ve beraberlik içerisinde, kardeşçe yaşamayı kabul etmesi gerekiyor. Türkiye'de herkesin üzerine büyük görevler düşüyor. Herkesin Kürt açılımı konusunda varsa bildiğini ortaya koyması lazım. Aynı devlet, aynı çatı altında yaşamayı sağlamak adına herkesin görüşünü ortaya koyması lazım" dedi.
Kürt açılımının tartışılıyor olmasının bir fırsat olduğunu kaydeden Demir, "30 binin üzerinde yurttaşımızı kaybettik. Hükümet bir açılımdan bahsediyor. Ama bu açılımın somut önerileri gelmedi henüz. Bu açılımların da hükümet tarafından somut olarak ortaya konması gerekiyor" diye konuştu.

"ORTADA ÇÖZÜLMEYECEK BİR SORUN YOK, YETER Kİ ÇÖZMEK İSTEYELİM"
Aydın Baro Başkanı Sümer Germen ise, Güneydoğu'nun demokratikleşmesinde öncelikle oradaki terörün bitirilmesi gerektiğini belirterek, "30 binin üzerinde yurttaşımızı kaybettik ve artık çözüm üretmeliyiz. Farklı fikirler olabilir ancak öncelikle terörü bitirmek gerekiyor. Demokratikleşme anlamında, kültürel ve ekonomik anlamdaki sıkıntıların çözümü için öncelikle terörün bitmesi gerekiyor. Yıllardan beri izlenen ve devletin içinde bir takım insanların yasadışına çıkarak buradaki kaostan nemalanmaları da
bir an önce sona erdirilmelidir. Güneydoğu'daki insanlarla kimsenin bir sorunu yoktur ve olamaz da. Yıllarca beraber yaşamışız, kız alıp kız vermişiz. Orada akrabalarımız var. Ortada çözülmeyecek bir sorun yok. Yeter ki çözmek isteyelim" dedi.

"HERKES ÇÖZÜMDEN YANA OLMALI"
Kahramanmaraş Baro Başkanı İsmail Kahveci de, "Her şeyden önce hep birlikte yaşıyoruz. Batarsak hepimiz batacağız. Tüm halkımızın birlik beraberlik içerisinde yaşamasını istiyoruz. Kürt açılımıyla ilgili yıllarca uğraş verildi, fakat bir neticeye gelinemedi. Yani burada özgün olumlu netice alınabilecek çözüm yolları üretilmesi gerekir. Çözümden yana olunmalı. Yani Güneydoğu'da bir tampon bölge şeklinde değil de, burada Türkiye'nin sınırlarını sabit olarak görüyoruz biz. Türkiye devletine hiç kimsenin bu
manada başkaldırmasından yana değiliz. Bu Kürt açılımı konusunda da, şu ana kadar bu konunun üzerine giden olmadı. Kürt açılımı ile inşallah bu konuda başarı sağlayıp, ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımızı barış ve huzur içersinde yaşayacak şekle getirip bu konuyu çözmesinden yanayız" şeklinde konuştu.