Adana'da askeri cezaevinde er Murat Polat'ı işkence ile öldürdükleri iddiasıyla yargılanan askerlerden Hüseyin Güldaşı, Polat'a copla vurduklarını kabul ederek "Komutanlarımızın sözlü emriyle dövdük" dedi..

Adana 6. Kolordu Komutanlığı Askeri Cezaevi'nde, 27 Temmuz 2005 tarihinde er Murat Polat'ın işkenceyle ölümüne neden oldukları, 6 askere de işkence yaptıkları ileri sürülen biri yarbay, 2'si subay 30 asker hakkında açılan ve uyuşmazlık mahkemesinin kararıyla Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen davanın görülmesine başlandı.

Tek tutuklu sanık olan er Hüseyin Güldaşı ile yarbay Mustafa Soğukpınar'ın da hazır bulunduğu ilk duruşmada 4 askerle birlikte "İşkenceyle adam öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan Güldaşı, komutanların sözlü emri ile emre uymayan mahkûmları dövdüklerini kabul ederek, şöyle dedi: "Komutanımız yarbay Mustafa Soğukpınar, 'Ha dağda çatışan terörist, ha buradaki mahkûmlar' diyordu. Murat Polat da mahkûm elbisesini giymeyip, saldırınca Erol, Mevlüt ve Nihat'la birlikte copla vurduk. Başka mahkûmları da dövmüştük. Ancak işkence yok."

ÇIPLAK 'ÇÖK KALK"
Duruşmaya katılan diğer 3 er ise ölen eri Güldaşı'nın sopayla dövdüğünü ve kendilerinin mahkûmlara şiddet uygulamadığını öne sürerek, "Ancak mahkûmlara arama sırasında soyundurulup, çök, kalk yaptırılıyordu" dediler.

İki başçavuş da mahkûmlara işkence yapmadıklarını ve yapılması için emir vermediklerini, erlere de ifadelerini değiştirmeleri yönünde baskı yapmadıklarını öne sürdüler.

Olay sırasında cezaevinin müdürü olan Yarbay Mustafa Soğukpınar ise mahkûmların dövülmesi konusunda kimseye sözlü ya da yazılı emir vermediğini söyleyerek, "Benim verdiğim emir cezaevinde isyan çıktığında ya da idareye karşı gelindiğinde mahkûmların zor kullanarak etkisiz hale getirilmesidir. Bunun içinde dövmek ve kötü muamele yoktur. Çırılçıplak çök, kalk talimatı da vermedim" dedi.

Oğullarının işkencede öldüğünü ileri süren Gülşah ve Kenan Polat tüm sanıkların tutuklanıp, cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, diğer sanıkların tutuklanma talebini reddederek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. (Sabah)