Değerli okuyucularım, Aydın iline yıllardan beri devlet ve özel sektör niye yatırım yapmıyor diyerek Aydın’da yaşayanlar ininim inim inler.

Son yıllarda kurulan OSB’ler sayesinde Aydın, oldukça gelişmekte. Bu gelişme sebebiyle yatırımlardan alınan gelir vergileri sonucunda Aydın’ın devletten aldığı gelirler de artmakta.

Peki, bu yatırımlar Aydın iline ne sağlıyor diyorsanız konu açık istihdam sağlıyor. Belediyelerimize gelir sağlıyor. Bu yatırımlar sebebiyle Aydın yan sanayisi oluşuyor esnafımız kazanıyor.

Bu yatırımlar tabii tek başına gelmiyor, bu konuda devletin teşvikleri var. Yine de bu yatırımlar yapılırken yatırımcı firmanın sahibinin Aydın sevgisi önemli.

 

Volkswagen yatırımı Aydın’a yapılmadı diye siyasi iktidarın milletvekillerine ağzımıza geleni söyledik veya söylediler hayıflandık. Aydın için dönüm noktası olacaktı dedik.

 

İşte gözümüz önünde KİPAŞ Holding, Söke’de 500 milyon dolarlık yatırım yapıp işletmeye açılacağı en az 1000 kişilik istihdam sağlanacağı sırada, BAZILARI ÇIKIYOR AMA EFENDİM YER ALTI SUYUMUZU BİTİRİYOR, BU FABRİKA ÇEVREMİZİ KİRLETİYOR YURDIŞINDAN HURDA KÂĞIT İTHAL EDİYOR şeklinde ifadeler ile ortalığı ayağa kaldırıyor.

Yurt içinden geri dönüşümden elde edilen hurda kâğıdın toprağa karışarak toprağı kirleteceğini bilmiyor. Türkiye’nin dünyanın en büyük geri dönüşüm fabrikasını yaparak Aydın ilinden yurt dışına 300 milyon dolar ihracat yaptığını bilmiyorlar.

Bu yapılan fabrikanın sadece su arıtma sistemleri için 25 milyon dolar harcandığını, baca gazları bacalara takılan filtrelere 15 milyon dolar harcanarak Dünyanın en önemli firmalarında FİLLANDİYALI bir firmanın bu işlemi yaptığını, hurda kâğıttan mamul kâğıt üretirken 60 megavat gücünde elektrik üreterek fabrika için elektrik ürettiğini, arıtma tesislerinde ortaya çıkan artıkların kazanlarda yakılarak çevrenin korunduğunu bilmiyorlar.

En önemlisi Menderes suyunun fabrika ihtiyacı için kış aylarında Menderes nehrinden alındığını, diğer zamanlarında yer altı sularının sondaj kuyularından alındığını bu şekilde SÖKE OVASININ ÇORAKLIKTAN KURTARILDIĞINI bilmiyorlar. Çünkü satıh sulaması yapıldığı için yer altı sularının kullanılmaması sebebiyle TUZLU MİNRERALLİ SULARIN yükselmesi ile Söke ovasının ÇORAKLAŞTIĞINI BİLİMİYORLARMIŞ GİBİ ORTAYA ÇIKIP EFENDİM BU KÂĞIT FABRİKASI VARYA YER ALTI SUYUMUZU bitiriyor diyorlar.

Bu ifadeleri duyunca Aydın iline kötülük yaptıklarına artık kesin inanıyorum.

Tarım Sektörünün bugünkü açmazı ortada.

İşsizliğin diz boyu olduğu ülkemizde bu tür sanayiler ÇEVRE İLE İLİŞKİLERİNDEKİ DİKKATLERİ BU FABRİKALARA VERİLEN YABANCI KREDİLERDE KREDİ VEREN ŞİRKETLERİNDE bu fabrikalara ön şartları çevreye verdikleri önem sonucunda kredi verdiklerini çevre ile ilgili bakanlıkların bu tesisleri çok sıkı kontrol ettikleri ortadadır ben bu fabrikayı ikinci kere ziyaret ettim.

İnanın gururlandım bu eleştirileri yapanlar bu fabrikalara acaba gittiler mi acaba? Gitmediklerini fabrika patronlarından ve yöneticilerinden öğrendim. 

 

GEÇEN HAFTA BU FABRİKANIN GENEL KOORDİNATÖRÜ, ESKİ VALİ, YAZAR, ŞAİR SN. AHMET ÇINAR İLE RÖPORTAJ YAPTIM VE FABRİKAYI GEZDİM.

Önce 350 dönüm üzerine kurulu bu devasa fabrikanın Endüstri Lisesi (SANAT LİSESİ) mezunu 1966 yılı doğumlu, Maraşlı, şair, yazar, Eski Vali Sayın Ahmet Çınar’ın öz geçmişini yazarak size tanıtmaya başlayayım.

SN AHMET ÇINAR KİMDİR?

1966 yılında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde doğdu.

1983 yılında Kahramanmaraş Endüstri Meslek Lisesi ve 1987 yılında mezun oldu.

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu.

   

Memuriyet hayatına Gümrük Muayene Memuru olarak başladı.

1990 yılında 79. dönem Kaymakam Adayı olarak göreve atandı.

Sırasıyla İbradı-Antalya, Dargeçit-Mardin,

Sultandağı-Afyon, Silvan-Diyarbakır, Seyhan-Adana Kaymakamlıkları; Siirt Vali Yardımcılığı;

İçişleri Bakanlığı Hukuk Müşavirliği; 2004-2007 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kontrol Daire Başkanlığı,

Kültür Daire Başkanlığı; İGDAŞ Yönetim Kurulu Üyeliği ve BİMTAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı;

2007-2009 yılları arasında Başbakan Yardımcısı Özel Kalem Müdürlüğü,

2010-2012 yılları arasında TİKA Ukrayna Program Koordinatörlüğü

03.05.2013-25.08.2015 tarihleri arasında Çanakkale Valisi olarak görev yapmıştır.

21.06.2016 tarihli yayımlanan kararname ile Zonguldak Valiliği ‘ne atanan Vali Ahmet ÇINAR evli ve 2 çocuk babasıdır. Devletteki valilik ve devlet adamlığı görevinden istifa ederek sivil hayata geçmiştir. 

Anılarını yazdığı "Her şeyi Yazamadım", 1990'lı yıllarda görev yaptığı Mardin Dargeçit ilçe kaymakamlığı döneminde yaşanan terör olayları, devlet yönetimi ve halkın yaşadıklarını anlatan "Kördüğüm" adlı iki kitabı ve "Surhay" adlı bir romanı yayınlanmış olup tiyatro eserleri de bulunmaktadır.
 


Sayın Valim, siz sanat enstitüsü tesviye bölümünde mezun olup siyasala gittiniz. Vali oldunuz devletin belediyelerin her kademesinde çalıştınız şimdide Türkiye’nin en önemli tesisin başına geldiniz. Aydın iline, Söke’ye hoş geldiniz. Söke’yi nasıl buldunuz?

Söke’de çok güzel bir coğrafya buldum dünyanın en güzel yeri burası. Medeni güzel insanlar. Ayrıca yaşanacak yer.

Yönetmekte olduğunuz tesisi anlatır mısınız?

KİPAŞ HOLDİNG’e ait 550 milyon dolarlık yatırımı olan kâğıt fabrikasıdır. Aydın ilinde Maren A.Ş jeotermal yatırımları ile birlikte 1,5 milyar dolara bulan yatırımımız var. Bu yatırımlar bölge ekonomisine çok büyük katkı sağlıyor.

Türkiye’de kâğıt fabrikası çok az bunların büyük çoğunluğu kahverengi kâğıt üretiyorlar.  Fabrikada kurduğumuz kâğıt üretme sesindeki makine dünyanın en gelişmiş kâğıt üretme tesisidir.

Almanya’da üretilmiştir VOİT marka burada beyaz kâğıt dâhil her türlü kâğıt üreteceğiz.

Günlük 2000 ton yıllık 700 bin tonun üzerine üretim yapacağız.

Bunu şu anki tek makine üretecek. İkinci makine satın alınmasıyla orada daha ince kâğıt üreteceğiz. Bu makinanın montajı ile toplam günlük üretim 3 il 4 bin ton üretme ulaşacağız. Türkiye yıllık 300 milyon dolarlık kâğıt ithal ediyor. Bu fabrika bu 300 milyon dolarlık ithalatın tamamını üretecek ve 200 milyon dolarda kâğıt ihraç edeceğiz. Türkiye’nin 500 milyon dolarlık cari açığını kapatıyor bu tesis.

Kuruluş alanımız 330 bin m2 kapalı alanımızda 200 bin m2 yüksek teknolojide fabrika kuruyoruz.

Siz 500 milyon dolarlık üretim yaparken hammadde olarak ağaç mı kullanıyorsunuz? Ham maddeniz nedir?

Burada ülkemizin en önemli sorunu yeşil alanlarımızın yok olması ve çevrenin kirletilmesinin önlenmesi için bu tesis çok önemlidir.

Bu yatırım çevreden 1 m3 dahi ağaç kullanmıyoruz. Eğer ağaç kullanıyor olsaydık Bolu orman alanlarının 1/3 alanını burada tüketirdik. Biz burada atık kâğıtları HAM MADDE OLARAK kullanıyoruz çevreye hizmet ediyoruz.

Türkiye’den çıkan atık kâğıt ham madde olarak size yetiyor mu? Kaç bin ton atık kâğıt ihtiyacınız var?

Yıllık 900 bin ton atık kâğıt ihtiyacımız var. Türkiye’deki atık kâğıt bize yetmiyor. Biz %60 ile %70’ni yurt dışından ithal ediyoruz. Türkiye’de belli noktalarda kâğıt toplama tesisleri var. Bunlarda belediyelerindir. 1’er tonluk balyalar hazırlanıp geliyor. Türkiye’de çöpe giden kâğıdın %40’ı toplanmıyor.

Söke’de ve Aydın’da yaşayan kişiler kâğıt fabrikası kullandığı atık kâğıtlar ile çevremizi kirletiyor diye sizin hakkınızda anti propaganda yapıyorlar buna katılıyor musunuz?

Buna katılmıyorum bize kâğıdın atığı geliyor. Biz kirli kâğıt atığı kullanmıyoruz. Gelen kâğıtları temizliyoruz yıkıyoruz kâğıt hamuru haline getiriyoruz. Posası varsa kirlilerini fırınlarda yakıp bundan ortaya çıkan enerji ile elektrik üretiyoruz.

Ayrıca kâğıt fabrikalarında buhar üretmek çok önemlidir ürettiğimiz buhardan elektrik de üretiyoruz. İleri teknoloji bir fabrika kuruyoruz devletimizin bu konuda her türlü kontrolündeyiz biz eski teknolojileri olan çevreye zararlı fabrika kurmuyoruz.

Şu an kurduğumuz fabrika dünyanın en iyi teknolojilerine uygun çevreye uyarlı fabrika kuruyoruz.

Şimdi atık suyu en mükemmel şekilde atık su tesislerinde arıtarak temiz su olarak sisteme verdiniz arıtma tesislerinin de buna bağlı tesisleri gördüm. Burada baca gazları için ne yapacaksınız? Hidro sülfür ne olacak?

Ben Valiliğim döneminde bu suale çok muhatap oldum. Eski teknoloji olan termik santrallerin çok ciddi çevre kirliliği oluşuyordu. Olmaması gerektiği için devlet bunlara yeni teknoloji baca filtreleri zorunluluğu getirdi. Bizim termik santralimiz 55 megavat elektrik üreten santralimizin baca filtreleri FİLLANDİYALILAR tarafından 15 milyon dolara kurulmuştur. Bu konuda devlete ve halkımıza taahhütlerimiz var.

Bakanlık kurmuş olduğu uydu sistemleriyle 24 saat bacadan çıkan gazları izlemeye başlayacaktır. Ben bunu valilik yaptığım dönemlerde biliyorum ve bu bilgiler valiliklere raporlar halinde gelir.

Kipaş olarak borsaya açılacak mısınız?

Benim böyle borsaya açılmış şirketi olduğunu bilmiyorum. Şu anda KİPAŞ olarak borsayla ilişkimiz yok. Henüz Halka açılmadık.

Bu yatırım, Devletin kredileri ile mi yapıldı? 500 milyon dolar çok ciddi yatırım…

KİPAŞ Holding bu yatırımı %25 öz kaynak diğerini de yabancı kredi kuruluşlarında kredi alarak yapmıştır.

Bu fabrikada çalışacak kişilerin büyük çoğunluğu Söke’den temin edilecektir.

Sn. Hanefi Öksüz ve Sn. Ahmet Öksüz bu büyük yatırımı Maraş’a yapmayıp buraya neden yapmışlar?

Tüm ülkeler, şehirler halkın refahı için bulundukları yerin gelişmesi için yatırımcı ararlar. Gelişmek zengin olmak isterler işsizliği önlemek isterler. KİPAŞ Holding tamamen kendi yağı ile kavrulan aile şirketidir. Bu boyuttaki yatırımların yapılmasını yereldeki yöneticiler ricacı olurlar. Bu tesislere sahip olmalıdır. Biz ülkemize hizmet etmek için varız. Hanefi Beyi ve Ahmet Öksüz Beyi Maraşlılar çok seviyorlar. Şu anda bile holding merkezini alıp başka yerlere götürmek yerine Maraş ilinde tutuyorlar. Maraş’a olan sevgisi yüzünden yaşamını Maraş’ta devam etmektedir.

Ben Maraşlıyım böyle 1 milyar 500 milyon dolarlık bir yatırımcı Maraş’a gelse ben alkışlarım elimden gelen her türlü desteği veririm. 

Hanefi Bey, Aydın Söke’de niye yatırım yapıyor algısı yaratmak çok yanlış. Hanefi Beyin Maraş’ta çok büyük kâğıt fabrikası var, çimento, tekstil, nişasta fabrikaları var. Aydın iline gelmesi konusunda Aydınlılar teşekkür etmeleri gerekir.

Sayın Erdoğan’ın bu tesisi de Aydın’da kur diye bir talimatı olabilir mi? Eğer böyle bir durum varsa Sayın Cumhurbaşkanımıza Aydınlılar olarak teşekkür etmek gerekir.

Tabii bilmiyorum, olabilir de.

Değerli okuyucularım Sayın Ahmet Çınar’ın bana yazmış olduğu

HERŞEYİ YAZAMADIM, SURHAY, KÖRDÜĞÜM adlı kitaplarını imzalayıp verdi çok duygulandım, kendisine teşekkür ederim sağ olsun.

Ahmet Ağabey, ilk kitabım HERŞEYİ YAZAMADIM anılarımı yazdığım bir kitap anılarım ve yorumlar var. 4. baskısını yaptı bu eserim.

Aslında bir dönemin manzarasıdır bu kitap. Halk-Devlet ilişkisini göstermektedir terör bölgesinde.

SURHAY Kafkasya’da geçen bir aşk hikâyesi. Roman türünde 2. baskısını yaptı. Diğeri KÖRDÜĞÜM Güneydoğu Anadolu’da geçen bir Roman. Bu arada tiyatro eserlerim de var. Sahnelenmiş eserlerimdir. Size imzalayarak veriyorum.

BEN YAZARIM DİYEMİYORUM BEN YAZANIM DİYORUM, Ahmet Ağabey.

Bu kağıt fabrikası Aydınlılara ve ülkemize hayırlı olsun.