Eskişehir'de Sıhhıye Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılanları selamlayan Kılıçdaroğlu, ''İsterseniz konuşmaya başlamadan önce Recep Bey'i kızdıralım. Kızdıralım mı? Zaten ezberi bozuldu, bir de Eskişehir'de bozulsun. Genel istek üzerine söyleyelim; Allah'ına kurban Eskişehir'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, mitinge katılanların ''vur vur inlesin, Recep Tayyip dinlesin'' sloganı atması üzerine, şunları söyledi:

''Hiç meraklanmayın, ona dinleteceğim, dinleyecek. Adam gibi dinleyecek. Öyle ağzının bozulduğunu da bakmayın. Ezberi bozulduğu için ne söyleyeceğini bilemiyor ama Kemal kardeşiniz şifresini çözdü. İtiraf dönemine başladı artık. İtiraf ettireceğim, bütün suçlarını itiraf ettireceğim.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ''Zonguldak Üniversitesini biz açtık'' dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Anadolu Üniversitesi'ni (AÜ) de o açtı herhalde. Hocam duymasın. En son söylediği galiba 'ODTÜ'yü de biz kurduk.' İşin garip tarafı; Eskişehir'e geliyor, AÜ'nün güzel bir okulu ve havaalanı var, kurucusu burada, aramızda, Anakent Belediye Başkanı, benim tuhafıma giden şu, bütün Eskişehirlilerin gözünün içine bakarak 'o havaalanını biz yaptık' diyor. Ne diyeceksiniz buna? Bir ülkeyi yönetmeye kalkan insan önce yurttaşına doğruları söylemeyi öğrenecek.''
600 bin kamu çalışanının toplu sözleşme beklediğini, süresinin geçmesine rağmen hiçbir sendika başkanının itiraz etmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Güzel bir pankartınız var: 'Her türlü kaset itinayla yapılır. Tayyip Kasetçilik' diyorsunuz. Onlar zaten öyle.

Bakınız Hopa'da olaylar olduğu gün arkadaşlarım aradı, önce, yaşamını kaybeden emekli öğretmen arkadaşımızın ailesini arayıp başsağlığı dileğinde bulundum. Yine otobüsten düşüp yaralanan ve şu anda yoğun bakımda olan polis arkadaşımıza ulaşmaya çalıştım, ona da geçmiş olsun dileklerimi iletmek için. Yoğun bakımda olduğu için ulaşamadım.''
Kılıçdaroğlu, alandakilerin ''eşkıya dünyaya hükümdar olmaz'' tezahüratı üzerine de şöyle dedi:
''Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz, elbette hükümdar olmayacak. Bizim iyi niyetimize, yüreğimizdeki insan sevgisine bakın. Biz geçmiş olsun taleplerinde bulunuyoruz, onun bize ettiği küfürlere bakın. Allah aşkına küfür eden adamdan bu ülkeye hayır gelir mi? Az önce Diyanet İşleri Başkanı ile havaalanından karşılaştık; 'merhaba' dedim, 'merhaba' dedi. 'Size bir şey anlatacağım' dedi, 'hay hay' dedim. Dedi ki; 'bir lider Hz. Muhammed'e gidiyor, bana öğüdün olacak mı diyor. Öfkelenme, diyor.' Ne kadar güzel bir şey. Öfkelenen, küfreden, bağıran, çağıran kim? Kadınlara, gençlere, çiftçilere saygısı yok. Ölen insana bile saygısı yok. İnancımız gereği ölen insanın arkasından 'iyi bilirdik' diye söyleriz. Allah aşkına bu ülkede kim taş taş üstüne koyduysa saygı gösterdik. Hiç kimsenin arkasından bir şey söylemedik. Ne İnönü'nün, ne Menderes'in, ne Bayar'ın, ne Özal'ın, ne Erbakan'ın, hiç kimsenin arkasından bir şey söylemedik. Ona bir bakın, söylediği laflara bir bakın, ne yenilir, ne yutulur. Bu adama oy vermek doğru değildir.''

-''BAYRAK ONURUMUZDUR, GURURUMUZDUR''-

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Benim arkamdan bir sürü laf ediyorsun; çıkalım televizyona, iki uygar insan gibi tartışalım. Gelir mi? Peki, neden gelmez? Çünkü, yeteri kadar bilgisi olmayabilir. O zaman başka bir teklifim oldu; alırsın bakanlar kurulunu gelirsin, ben tek başına çıkacağım. Gelir mi? Gelmesi için üç temel koşul var. Bir, geçmişin temiz olacak. İki, kul hakkı yemeyecek. Üç, Kemal kardeşinizin karşısına çıkması için mangal gibi yürek lazım, mangal gibi yürek olacak.

Son zamanlarda bayrak üzerinden siyaset yapıyor. Bayrak bizim onurumuzdur, gururumuzdur. Bayrak göndere çekildiğinde hepimiz saygı duruşunda bulunuruz. Onun dalgalanmasını büyük bir keyifle izleriz. Bayrak 73 milyon yurttaşımız ortak paydasıdır, bizim ulusumuzun şanıdır, şerefidir. O Recep Tayyip Erdoğan'ın değil, herkesindir.''