Burada yaptığı konuşmada, sendikalaşma hakkının sosyal devletin önemli bir parçası olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'de insanların 1980 darbesinden sonra sendikalı olmanın önüne bariyerler konulması nedeniyle rahatlıkla sendikalaşamadığını ifade etti.

Yıllarca "Ne demek işçi hak arayacak ben ne kadarını verirsem sen de ona razı olacaksın" mantığıyla gidildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "12 Eylül darbe hukukundan Türkiye arındırılmadıkça Türkiye'ye demokrasi gelmez. İşçilerin örgütlenmesi, sendikalaşması lazım. Bu olmadığı takdirde hak talebiniz havada kalıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, "Diyeceksiniz ki sendikanın genel kurulunda Genel Başkan çıkıp bizi eleştirir mi? Ben sizdenim, ben sizin ailenizin bir parçasıyım. O yüzden benim sizi eleştirmeye hakkım var. Sizin de beni en acımasız biçimde eleştirmeye hakkınız var. Biz bir aileyiz. Siz demokrasiyi savunuyorsunuz ben de her koşulda, her ortamda sizin haklarınızı savunmak zorundayım. Bu benim görevim. Ben bu görevi yerine getireceğim." ifadelerini kullandı.

"Binlerce, milyonlarca insan kayıt dışı." diyen Kılıçdaroğlu, kayıt dışı çalışmanın dört şekilde gerçekleştiğini, bunların, tamamen kayıt dışı, 30 gün çalışıp 15 günlük çalışmış gibi gösterilme, daha yüksek maaş almasına karşın sigortayı asgari ücretten yatırma ve bunların tamamının birleşimi ile olabileceğini anlattı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kayıt dışı çalışma bu ülkenin temel sorunlarından birisidir. Diyeceksiniz ki 'ne olacak, şimdilik çalışıyor, idare eder.' Peki bu kişinin emeklilik hakkı olmayacak mı, emekli olmayacak mı, çoluk çocuğu yok mu, kıdem tazminatı hakkı olmayacak mı? Kayıt dışı çalışmayla mücadele... Dünyada bilinen en etkin tek mücadele vardır, sendikalaşma. Eğer bir yerde sendika varsa kayıt dışı çalışma yoktur. Kimin ne kadar, kaç saat çalışacağı, ne kadar ücret alacağı zaten yazılı orada. Siyasal iktidarların sendikalaşmayı engellemelerinin temeli kayıt dışı çalışmayı teşvik etmektir. Daha az ücret ödensin, kişilerin ne kadar süre çalıştığı, ne kadar ücret aldığı olmasın, görülmesin diye"

Kılıçdaroğlu, taşeronlaşmanın "21. yüzyılın kölelik düzeni" olduğunu belirterek, taşeron işçilere Erzurum'dan İstanbul'a kadar dernek kurdurduklarını, sonra da kendi belediyelerinde sendika kurmalarına da izin verdiklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, "Ben isterim ki bunu önce sendikalar dillendirsin. Sendikalar bunun mücadelesini versin, ne oluyoruz arkadaşlar desin. Güç farklı bir şeydir, hak isteme farklı bir şeydir. Hak isterseniz geniş kitlelerin desteğini alırsınız." dedi