BANA SALDIRAN PKK'YDI

“Dün söylüyorlar; 'Kılıçdaroğlu'nu da asmamız lazım' diyorlar. Şunu söyleyeyim; gayet açık ve gayet net, bana saldıran PKK'ydı, şimdi başka bir cepheden aynı kafa saldırıyor. Nereden saldırırlarsa saldırsınlar, kimden gelirse gelsin Gazi Mustafa Kemal'in yolundan ve inandığım davadan, büyük Türkiye davasından asla dönmeyeceğim. Efendim beni asacaklarmış da ben korkacakmışım da bilmem ne... Bunları tamamen geçiniz. Benim idamımla ilgili kanun getireceklermiş. Getirmezseniz namertsiniz, oy vermezsem namerdim.

Ankara'yı yıllardır yönetiyorlar. Ankara'nın hiçbir sorununu çözmediler. Rant dağıttılar. Artık Ankara'nın da huzura ihtiyacı var. Ankara'da kırsal kesimde yaşayan vatandaşın bir parça da olsa gelire ihtiyacı var. Ankara'da esnafın, sanayicinin, tüccarın, serbest meslek erbabının huzur içinde yaşamaya ihtiyacı var. Her evde bir işsiz var. Son 1 yılda işten atılan kişi sayısı 1 milyon 11 bin kişi. 1 milyon eve para girmemesi demektir. 1 milyon evde doğru düzgün tencere kaynamaması demektir.

ALTI ÜSTÜ YEREL SEÇİM

Türkiye'nin beka sorunu var diyorlar. 17 yıl önce, 15, 12 yıl önce yoktu, niye şimdi var? İyi yönetemediniz. Bir beka sorunu varsa sebebi iktidardakilerdir ve Türkiye'nin üretimden koparılmasıdır. Bize saldırıyorlar, sabah saldır, akşam saldır. Sanki savaşa gidiyoruz. Altı üstü yerel seçim. Muhtar, il genel meclis üyesi, belediye meclis üyesi, belediye başkanı seçeceğiz, büyükşehir belediye başkanı seçeceğiz. Sanki savaşa gidiyoruz, neredeyse birbirimizi gırtlaklayacağız. Bundan herkesin kaçınması lazım. Gideceğiz sandığa iktidara bir demokrasi dersi vereceğiz.

Milliyetçilik bizim altıokumuzdan birisidir. Milliyetçi olmak ne demektir? Bayrağını, vatanını sevmek demektir. Milliyetçi olmak ne demektir? Yedi düvelin önünde diz çökmemek demektir. Ülkücü olmak demek hiç kimsenin müdahale etmediği, saygınlığı olan bir Türkiye'yi inşa etmek demektir. Bu lafla olmaz, eylemle olur. Bütün fabrikaları sattılar? Sıra Sakarya'daki silah fabrikasına geldi. (Elinde Resmi gazetede yayımlanan kararnameyi göstererek) 20 Aralık 2018 tarihli Cumhurbaşkanı kararnamesi. 'Ey Kılıçdaroğlu bu fabrikayı satmadık, birine vermedik' diyor. Diyor ya ispat edersen Cumhurbaşkanlığı'nı bırakırım. Kendi imzası, devletin Resmi Gazetesi.”

FIRSATÇILIK OLUR

RS FM'de soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“(Yüzde 52 altında oy çıkarsa CHP erken seçim çağrısında bulunur mu?) CHP erken seçim çağrısında bulunmaz. Bizim belediye başkanı adayımız diyelim ki seçildi. Vatandaş Ekrem Bey'den sorunların çözümünü bekleyecek. Ankara'da Mansur Yavaş kazandı, ee vaatlerde bulundu. Biz bunları yapmadan vatandaşa 'seçim kazandık hemen diğer seçime geçelim' diyemeyiz. Bu samimi bir davranış değil. Bu fırsatçılık olur, ucuz siyaset olur.”