CHP Lideri, Ankara’da ANFA Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen ‘Önce Türkiye Buluşması’na katıldı.

ANKA’nın aktardığına göre Kılıçdaroğlu milliyetçi, ülkücü kökenlilerin ağırlıkta olduğu kalabalığa özetle şunları söyledi:

* Değerli ülkücü kardeşlerim, Türkiye sevdalısı olan kardeşlerim o zaman hep beraber olmak zorundayız ve birlikte olmak zorundayız. Görüş farklılıklarımız olabilir ama eğer Türkiye bizim ortak paydamızsa, bayrak bizim ortak paydamızsa ki CHP için rahatlıkla şunu söyleyebilirim, bizim iki kırmızı çizgimiz var. Bayrağımız ve vatanımız. Her türlü eleştiri olabilir, beğenmeye bilirler, başımın üstüne ama bayrak ve vatan bizim kırmızı çizgimizdir. Bayrağımızı ve vatanımızı korumak zorundayız. Bayrağımızın altında özgürce yaşamak zorundayız. 

* Siyasete girdim, girdiğim gün kendi mal beyanımı internet siteme koydum. Mal beyanım budur dedim. Karımın yüzüğüne kadar. Ben isterim ki bu ülkeye hizmet edecek kim olursa olsun aynı duyarlılığı göstersin, mal varlığını koysun ortaya. Haram bir şey yok ki kardeşim, helalinden kazanmışsan neden korkacaksın?

‘İlk bir hafta içinde tank- palet fabrikasını tekrar alıp, şanlı ordumuza teslim edeceğim’

* Sakarya’da tank- palet fabrikası var. Değerinin 20 milyar dolar olduğu söyleniyor. Bir sabah kalktık, tank-paleti bir kararname ile Katar ordusuna vermişler. Katar ordusuna verirken ihale yaptın mı? Ethem Sancak’a da vermişler. Neye göre verdin sen? Ordunun tank- palet fabrikasını sen niye veriyorsun? Hadi Katar tank yapıyor desek, ya teknoloji var, oradan faydalanacağız. Yok öyle bir şey. Benim bu millete sözüm var, ilk bir hafta içinde o tank- palet fabrikasını tekrar alıp, şanlı ordumuza teslim edeceğim. Hiç endişeniz olmasın, bir hafta içinde.

‘İlk bir hafta içinde bütün askeri hastaneleri ordumuza teslim edeceğim’

* Şu anda dünyada askeri hastanesi olmayan tek ordu Türk Silahlı Kuvvetleri. Ne için, hangi gerekçe ile yok? Defalarca söyledik, ordunun ihtiyacı var kardeşim. Askeri doktora ihtiyacı var. Sivil doktor ile askeri doktor farklıdır, eğitimleri de farklıdır. Vermediler, vermiyorlar. Ordu istediği halde vermiyorlar. Bu millete sözüm var. İlk bir hafta içinde GATA dahil bütün askeri hastaneleri eskiden olduğu gibi ordumuza teslim edeceğim.

‘Orta Doğu’da niye komşumuzla kavgalı olalım, komşumuz bizim’

* Orta Doğu’da niye komşumuzla kavgalı olalım, komşumuz bizim. Biz herkes ile barışık olmak zorundayız. Emperyal güçler silah verirler, ‘Beyler birbirinizi öldürün’ derler. Silahlar bizden, yeter ki ortalı karışsın, biz size silah satalım. Ama biz bölgede barışı egemen kılarsak bölgenin en güçlü ülkesi olarak bütün bölgede, huzuru, güveni, kalkınmayı, beraber yaşamayı hayata geçiririz. Yapabiliriz. Çünkü Türkiye güçlü bir ülkedir. Bütün bunlara rağmen bu bölgenin en güçlü ülkesidir.

‘Verginin büyük bir kısmı Londra’daki tefecilere gidiyor’

* Şu anda vergi vermediğimiz şu teneffüs ettiğimiz hava.  O zaman bizi yönetmek üzere benden para alan kişiye ‘Bu parayı nereye harcadın?’ sorusunu sorma hakkım var. Demokrasi budur. Bu sorunun sorulmadığı yerde demokrasi gelişmez, bu soruyu hepimiz soracağız. Bu soru sorulmadığı için verginin büyük bir kısmı Londra’daki tefecilere gidiyor. Londra’daki tefeciler, bakın tık yok orada. ‘Hayır, biz Londra’da tefecilere ödemiyoruz’ diyemiyorlar. En büyük parayı oraya ödüyorlar. Şimdi kur korumalı mevduat getirdiler, tam ekonominin kalbine atılmış ben ‘Atom bombası’ dedim, vallahi atom bombası.

Siemens davası

* Siyasetin her kuruşun hesabını vermesi lazım. Dürüst insanların görevidir hesap vermek. Siyasetçi için onurdur hesap vermek. Hesap vermiyorsa bir siyasetçi, hesaptan kaçıyorsa bilin ki malı götürüyordur. Ne kadar biliyorsunuz bilmiyorum. Siemens’in Almanya’da bir dosyası var. Burada mahkeme gizlilik kararı getirmiş, kimse öğrenmesin diye. Almanya’daki Siemens’in dosyası, Siemens şikayet etmiş. ‘Bizden rüşvet aldılar. Para verdik, paramızı istiyoruz’ diye. Siemens Türkiye’de paranın şu şekilde dağıtıldığını söylüyor, Alman mahkemesinde söylüyor. Yüzde 30 Türk devlet görevlilerine. Yüzde 20 Kolin’e. Yüzde 20 TCDD yetkililerine. Yüzde 20 Siemens ile Kolin’i buluşturan aracılara. Yüzde 10 ise Siemens’in Türkiye’deki yetkililerine. Siemens Türkiye’deki yetkililerinin görevlerine son verdi. Diğerleri ile ilgili mahkeme gizlilik kararı koymuş, kimse ne olduğunu bilmiyor. Hırsızlığa karşı da hepimizin duyarlı olması lazım. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmayacak mıyız?

‘Gider efendim’

* Şöyle bir algı da yaratmaya çalışıyorlar; ‘Efendim, bunlar asla gitmez.’ Gider efendim. Ben Türkiye’nin insanlarının ferasetine, bilgisine, birikimine, inancına güveniyorum. İnşallah hep beraber bu ülkeye demokrasiyi getireceğiz ve huzur içinde yaşayacağız.”