Hükümet bir süredir çalışanların kıdem tazminatı hakkı ile ilgili birtakım değişiklikler hazırlıyor.

Önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen Kıdem Tazminatı Fonu ile ilgili en önemli tartışma, işten çıkartılanların kıdem tazminatını ne zaman ve ne kadarını alabileceği konusunda.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, geçtiğimiz günlerde bazı köşe yazarlarına konu ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Buna göre Kıdem Tazminatı Fonu, bireysel emeklilik sistemine (BES) benzer bir formülle çalışacak. Şirketler, çalışanların kıdem tazminatlarını bu fona yatıracak ve fon devletin garantisinde olacak. Fon'da biriken para da BES'teki gibi değerlendirilecek.

Yeni modelde işçiler işverenin kendisi için Kıdem Tazminatı Fonu’na para yatırıp yatırmadığını her an görebilecek. Parasının ne kadar biriktiğini, getirisini izleyebilecek. Çalıştığı şirket iflas ederse fondaki parasına birşey olmayacak. Bir başka işe girdiğinde de aynı hesap yine işlemeye devam edecek.

PEKİ TAZMİNATLAR NE ZAMAN ALINACAK?

Buraya kadar her şey yolunda gibi gözüküyor. Ancak bir sorun var: İşten çıkartılan işçiler kıdem tazminatlarını ne zaman alacak? Normalde işten çıkarılan bir çalışan kıdem tazminatını hemen alabiliyor. Ancak yeni sistemde bu konu muğlak bırakılmış.

İŞTE SENARYOLAR

Ya işten çıkartılan işçi emekliliğe hak kazanacağı tarihe kadar hesabına dokunamayacak ya da hesabından belirli oranda bir parayı çekme hakkı olacak.


30 YIL SINIRI OLACAK MI?

Petrol İş Sendikası Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangül şu bilgileri veriyor:

Kıdem Tazminatı Fonu tartışmasını iş gücü piyasasını esnekleştirme, güvencesizleştirme, örgütsüzleştirme planlarından ayrı ele almamak gerekir. İşverenlerin ‘Kıdem tazminatı yüktür, rekabetçi yapımızı bozuyor, büyüme konusunda ayak bağı oluyor’ yönündeki tartışmaları yapılmak istenenden ayrı ele alamayız.

Eğer, hükümet, kıdem tazminatının mevcut durumda işler bir durumda olmadığını söylüyorsa bunun uygulama konusundaki yükümlülük hükümete ait. Yoksa yasalarımızda bu tazminatın ödenmesi konusunda bir boşluk yok. Kıdem Tazminatı Fonu tartışmalarının geleceği nokta şu: Mevcut durumda yılda 30 gün ödenen kıdem tazminat miktarı 15 güne çekilecek, yine hak ediş durumu zorlaştırılacak.”


FONDA PARA BİRİKMEYECEK

Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik de Kıdem Tazminatı Fonu tartışmalarının esas amacının işveren üzerindeki ‘yükün’ azaltılması olduğunu öne sürdü.

Kıdem Tazminatının çalışan için önemli bir unsur olduğunu ifade eden Çelik “Özel sektörün kıdem tazminatını ödeme konusuda yükümlülüklerini yerine getirmediği söyleniyor. Bunu sağlayacak kamu idaresidir. Burada bir boşluğun olduğu ortada… İşçiye kıdem tazminatını ödemeyen işverenin bu fona ödeme yapacağının garantisi yok” dedi.

İşverenin mevcut durumda ödediği yüzde 8’lik oranın yüzde 3’lere düşürülmesinin gündemde olduğunu hatırlatan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu durumda fonda yeterli para birikmeyecek. Bu noktada iki durum ortaya çıkacak, ya bu fonu kamu destekleyecek, ya da çalışana daha az ödeme yapılacak. Kıdem tazminatı işverenin işçiyi dilediği zaman işten atma keyfiyetini de engelleyen bir durum. Kıdem tazminatı Fon’a devredildiği zaman işverenin işçiyi işten atmak için eli daha rahat olacak. Asıl mesele, işveren üzerinde yük olduğu dillendirilen kıdem tazminatının azaltılması. Ancak bu amaç başka türden ifadelerle perdeleniyor. Kıdem Tazminatı’nın Fon’a devredilmesi durumunda erişim konusunda ise tam bir belirsizlik söz konusu."