Tibet Durakoğlu Kıdem tazminatlarındaki değişiklikle ilgili olarak belirsizliklerin olduğunu kaydederken, kamuoyunun kıdem tazminatı konusunda hükümetin bu konuda çok önemli değişiklikler yapacağını bildiklerini söyledi. Kıdem tazminatı konusunda nasıl bir değişiklik yapılacağı konusundaki belirsizlikler bir türlü netlik kazanmadığını dikkat çeken Durakoğlu, “Aydın Mali Müşavirler Odası Didim Temsilciliği olarak, Türkiye’de çalışan milyonlarca kişiyi ilgilendiren bu kadar önemli bir konunun kamuoyunda tartışılarak bir sonuca ulaştırılmasından yanayız. Zira bu hususta cevap bekleyen çok önemli sorular var. Bizim şu ana kadar medyadan öğrendiğimiz kadarıyla, her çalışan için bir hesap oluşturularak, kıdem tazminatları bu hesaplarda biriktirilecek ve bir işçinin alacağı kıdem tazminatı tutarı altı yıllık çalışmasını geçemeyecek. Bu şekilde bir düzenleme yapıldığı takdirde, uzun süre çalışanların altı yılın üzerindeki çalışmalarının ne olacağı ise meçhul. Bir diğer adaletsiz durum da eski adıyla Bağ-Kur’lu olan kendi nam ve hesabına çalışan işyeri sahipleri ile ilgili. Zira 01 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun ile SSK – Bağ-Kur – Emekli Sandığı ayrımı kaldırılmak suretiyle tüm çalışanların çalışma koşulları aynı hale getirildi. Bu kapsamda süreç içinde SSK’lı bir işçi de aynı bir işveren gibi 9.000 günde emekli olacak. Burada bir işçi yıllar boyunca çalışıp emekli olduğunda veya bir işyerinden ayrıldığında bir kıdem tazminatı alıyor. Bir devlet memuru ise yine emekli olacağı zaman emekli ikramiyesi alıyor. Burada bu şekilde toplu bir gelir elde edemeyen sadece Bağ-Kur’lu vatandaş oluyor. Hükümet madem tüm çalışma ve emeklilik koşulları ile ilgili şartları eşitliyor, o halde Bağ-Kur’lulara da iflas, emeklilik gibi işyerinin kapanması durumunda da benzer bir toplu ödeme sistemi getirmelidir. Umuyoruz ki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik, yeni kıdem tazminatı kanununda bu gibi sorunların da adaletli bir şekilde çözülmesi için çaba sarf eder” dedi.