Avrupa Birliği enformasyon sitesi euractiv.com"da yer alan bir habere göre, Kıbrıs Rum Kesimi ve KKTC ile Türkiye arasında beklenmedik bir “kedi kavgası” patlak verdi. Tartışma, Kıbrıs (Rum Kesimi) Kedi Derneği"nin (CFS) “Afrodit Devi” ve “Azize Helena” adı verilen iki kedi türünü “ulusal kedi” olarak tescil ettirmek istemesiyle başladı. Dernek, kedilerin bir KKTC komplosuna kurban gitmek üzere olduğunu iddia etti. CFS, Türkler"in, Afrodit ve Aziz Helena kedilerini bir Türk kedisiyle çiftleştirerek yeni bir tür yaratmaya ve ortaya çıkacak yeni türü de “Türk kedisi” diye tescil ettirmeye çalıştığını öne sürdü.

Kedimiz bizimdir
Kıbrıs"ta günün konusu haline gelen kedi tartışmasına, kilise de dahil oldu. Politis gazetesi; “Kıbrıs Kedi Derneği, yabancıların -özellikle de Türkiye"nin- kendi kedilerini Kıbrıs kedileriyle çiftleştirmesini önlemek için gerekli tedbirleri aldı. Kedi, kendi halkına aittir” diye yazdı. Kıbrıs Başpiskoposu İkinci Hrisostomos da, sözcüsü aracılığıyla yaptığı açıklamada “Bu türler ülkemiz tarih ve geleneğine aittir. Kilisemiz, Kıbrıs kedisi yararına gösterilen tüm çabaları destekleyecektir” diyerek tartışmaya dahil oldu.
İngiliz Observer gazetesi konuya “Türk işgalinden 35 yıl sonra Kıbrıs, bölünmüş ve şüpheci bir ada olarak kaldı. Ancak mevzu ilk defa, kedilere kadar indi” yorumunu getirdi. Kimlik bunalımına son noktayı, dünyanın dört bir yanındaki kedilerin genetik haritalarını çıkartan California Üniversitesi"nin koyması bekleniyor. Kıbrıs Kedi Derneği ise sonuçları sabırsızlıkla bekliyor.

Afrodit ve Helena"nın özellikleri
* Her iki kedi türünün de kökeni antik zamanlara dayanıyor.
* Dış görünüşü Ankara kedisini andıran Afrodit kedisi, uzun boyu, zarif hareketleri ve yüksek sivri kulaklarıyla göze çarpıyor.
* Daha tıknaz olan Azize Helena"nın ise geniş bir kafası, yüzü ve kısa bir burnu bulunuyor.