İnsanın kendi kendine konuşmasıyla ilgili bilinmesi gerekenleri değerlendiren NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu durumun iki ana nedeni olduğunu söyledi.

Birinci durumda, farkında olmadan kendi kendine konuşan kişinin aslında toplumdan kendini soyutladığını ve kendine yeni bir dünya kurduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Bunlar aslında psikoz dediğimiz akıl hastalığı grubunda olan kişilerdir. Burada kişi ayrı bir dünyada yaşadığı için kendisine özel bir yaşam alanı oluşturuyor. Bu bir yerde dış dünyadan kopuk bir alan. O alanda hayalindeki objeler, insanlar ve nesnelerle konuşarak bir bakıma psikolojik olarak kendini ayakta tutuyor" dedi.

Bu durumda olan kişilerin tedaviye ve ilaç kullanımına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tarhan, "Hayatta kalma dürtüsünü devam ettirmek ve gerçek toplumla bu ihtiyaçlarını gideremedikleri için onun yerine kendi dünyasında sosyalliği arıyor. Bu kimse yer ve zaman ayırt etmez ve gerçeklerden kopuk olur. Toplum içinde, kalabalıkta konuşur. Psikoz durumunda kendi kendine konuşma tedavi edilmesi gereken bir durum. Yani bu bir hastalık. Bu durumlarda kişinin hastaneye yatması ve ilaç kullanması gerekir" dedi.

Kendi kendine konuşmanın diğer nedeninin ise stres giderme için yapıldığını ve bunun bir hastalık olarak kabul edilemeyeceğini belirten Tarhan, her insanın hayatının bazı dönemlerinde kendi kendine konuşarak sesli hayaller kurabileceğine, bu durumun daha çok aceleci ve hiperaktif kişilerde görüldüğüne işaret etti.

Sosyal iletişimin insanın temel psikolojik ihtiyaçlarından birisi olduğunu belirten Tarhan, şöyle devam etti: "İnsan beyni sosyal bir varlık olarak kodlanmış. Yalnızlık insana bir işkence gibi geliyor. Örneğin, bir insanı 15 gün hücrede bıraktığınızda akıl sağlığı bozulabiliyor. Böyle insanlar kendi kendilerine konuşarak ayakta kalmaya çalışabiliyorlar ama eğer konuşma ihtiyaçlarını gideremezlerse akıl sağlıkları bozulabiliyor. İnsanın kendi kendine konuşarak rahatlamaya çalışması psikolojik rahatsızlık olarak görülemez. Genelleme yapmak doğru olmasa bile herkesin hayatında bu mümkün olabilir. Özellikle sosyal zekası yüksek kişilere en büyük işkence, yalnız kalmalarıdır. Böyle kişiler daha çok konuşurlar. Hiperaktif ve aceleci kişilerde bu durum daha çoktur. İnsan kendi kendine konuşurken farkındaysa bunun bir sakıncası yok. Bu bir stres azaltma tekniğidir, eğer farkına varmıyorsa hastadır."

Psikolojik tedavide teknik olarak kullanılıyor

İnsanın kendisiyle konuşmasının psikolojik tedavide "psikodrama" tekniği olarak kullanıldığını vurgulayan Tarhan, tiyatroyu psikolojik tedavide kullanan bu teknikle yapılan bir örneği ise şöyle anlattı:

"İnsanın kendi kendine konuşması, kişinin farkında olması halinde yararlı olabiliyor. Psikolojik tedavi yöntemlerinden birinde de bu zaten yapılıyor. Psikodrama tekniği ile kişi bir sandalyeye oturtuluyor ve karşısına boş bir sandalye bırakılıyor. O boş sandalyede annesi olduğu ve onunla konuşması isteniyor. Daha sonra bu kişi annesi varmış gibi kendi kendine konuşuyor. Bir süre sonra kendisi, annesinin olduğu sandalyeye geçiyor ve annesinin adına kendisine ne cevap vereceğini söylüyor. Böylece kendisi için çok önemli olan sosyal bir ihtiyacı gidermiş oluyor."