Can Yayınları tarafından yayınlanan kitabın Türkçe çevirisinde ise Peral Bayaz'ın imzası var.

1975'in son gününde “damardan gerçekçilik” akımının kurucuları Arturo Bolano ile Ulises Lima ödünç aldıkları bir arabayla Meksika'dan ayrılırlar. Amaçları, uzun yıllar önce Sonora Çölü'nde kayıplara karışmış gizemli şair Cesárea Tinajero'nun izini bulmaktır. Belano ile Lima'nın kovalamacaya dönüşen arayışları ve sonraki yirmi yıla yayılan maceraları hem yakın dostları hem de dünyanın dört bir yanında yollarının kesiştiği kişiler aracılığıyla aktarılınca ortaya bir kuşağın öyküsü çıkar.

Latin Amerika edebiyatının simge isimlerinden biri olan Şilili yazar Bolano, otobiyografik öğeler taşıyan romanında, bir tür "sanal" gerçekliğin ürünü olan yeraltı edeiyatı hareketinin üyesi olan iki şairin maceralarını anlatıyor.

Arturo Bolano'nun "kendi kuşağına yazdığı bir aşk mektubu" olarak tanımladığı bu eseri 1970'lerin Şili'sinin bir panoramasını da sunuyor okura.