Kötü Roman’da çizdiğiniz Barbaros karakteri nasıl biri?
Barbaros aslında herhangi bir ideolojiye kelimenin tam anlamıyla iman edemeyecek kadar egosu yüksek bir roman kişisi. Bu yüzden bir Kemalist olmasına rağmen diğer Kemalistlerden farklı bir profile sahip. İleride hangi kimliğe sahip olursa olsun Barbaros gibi egosantrik tiplerle karşılaşma ihtimalimizin artacağını düşünüyorum. Bu açıdan bakıldığında Barbaros çağının ilerisinde bir karakter.
Kötü romanın derdi nedir?
Kötü Roman’ın derdi, zamanın ruhunu yakalamak ve siyasetin çözemediği toplumsal meselelere sanatsal bir bakış açısı getirmek olarak özetlenebilir. Kötü Roman, bir Kemalizm eleştirisi olduğu kadar bir Türkiye eleştirisi. “Neden geri kaldık?” sorusunun cevabını aradım. Bunun tek sorumlusunun Kemalizm olduğunu düşünmüyorum. Türkiye’de siyasetin tek başına çözemeyeceği çok köklü, yapısal sorunlar var. Kemalizm’in nihai başarısızlığının sebebi de siyasetin her şeye kadir bir şey olduğuna inanmasıydı. Kemalizm’in en büyük hatası Osmanlı ruhunu yok etmeye çalışmasıydı. Halef ideolojiler, sürekli merhum babasının hayaletiyle kavga eden oğullar gibi selefiyle, atasıyla kavga ederse kendini ileriye taşıyamaz.
Atatürk heykelleriyle alıp veremediğiniz nedir?
Benim yalnızca Atatürk heykellerine değil, heykellere özel bir ilgim var.
Tarihte plastik sanatların çok geliştiği dönemlerden sonra büyük devrimler yaşandı. Türkiye, böyle bir süreç yaşamadı.
O yüzden ülkemizde iyi Atatürk heykeli bulmak bir hayli zordur. Atatürk heykellerini mesele edinen ilk Türk romancısı Oğuz Atay’dır. Benim de gazeteci olarak Atatürk heykelleriyle ilgili epey araştırmam oldu ve edindiğim bilgilerin roman için iyi bir malzeme olduğunu düşündüm.
