MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, "Mecliste
milletvekillerinin iradesini kısıtlayan bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunu" öne sürdü.

Vural, MHP Bursa Milletvekili Necati Özensoy ve Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın ile TBMM"de düzenlediği basın toplantısında, "parlamentoda, Anayasa ve iç
tüzük gereğince muhalefete verilen imkanların, "Meclis darbesiyle" AK Parti tarafından yok edildiğini ve çarpıtıldığını" savundu.

Meclise, milli iradeyle geldiklerini belirten Vural, "Bugün geldiğimiz
noktada maalesef AKP, 8 yıllık döneminde hukuktan, denetimden kaçmak için her
türlü imkanı kullanarak, millet iradesini milli menfaat için değil kendi menfaati
için kullanan bir yönetim anlayışını yerleştirdi" diye konuştu.

"TBMM"de olmayan milletvekillerinin pusulaları imzalanıyor, çoğunluk
iradesi oluşturuluyor" diyen Vural, "çarpıtılan bir Meclis iradesiyle karşı
karşıya olunduğunu" söyledi.
Meclisteki çoğunluk iradesinin, muhalefet partisi milletvekillerinin
denetim iradesini de ortadan kaldırdığını ileri süren Vural, şöyle devam etti:

"Soru sormamız engellenmektedir. Kanun tekliflerimiz komisyonlarda
gündeme alınmamaktadır. Soru önergelerimiz Meclis Başkanı tarafından uygun
görülmüyor, geri gönderiliyor. Bugün geldiğimiz bu noktada Meclis Başkanı, bin
352 soru önergesini geri göndermiştir. Hoşuna gitmemiştir, sansür kurulu gibi
çalışıyor. Biz denetimi nasıl yapacağız. Yani bir Meclis Başkanı
milletvekillerinin denetim imkanından mahrum bırakmasını nasıl içine
sindirebilir? Milletin iradesini nasıl kullanacağız? Soru sorma, denetim yapma,
sorgulama yok. Meclis darbesi yaparak, Meclise gönderilen milletvekillerinin
iradesini kısıtlayan bir zihniyetle karşı karşıyayız."

MHP"li milletvekillerinin, kanun tekliflerinin komisyonlarda gündeme
alınmadığını belirten Vural, "Millet adına gelenler, millete darbe yapmaktadır.
Sesimizi, soluğumuzu kesmek için her türlü imkanı kullanıyorlar. Endişeliyiz ama
mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

-"DOĞRU OLMAYAN BİLGİLER VERİYORLAR"-

Milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtların doğruluğu
konusunda da ciddi kuşkuları olduğunu vurgulayan Vural, AK Parti hükümetleri
döneminde soruşturma izni verilmeyen bürokrat sayısının sorulduğu bir soru
önergesine verilen yanıtı gazetecilere gösterdi.
Çevre ve Orman Bakanlığının, soruşturma izni verilmeyen bürokratlara
ilişkin yazışmalarını okuyan Vural, şöyle konuştu:

"Bakın görüyor musunuz, soruşturma izni verilmemesine yönelik kaç tane
örnek var. Önergeye verilen cevapta deniliyor ki, "bir tanesi için soruşturma
izni istenmiş, izin verilmemiştir" Bilgiler bile doğru verilmiyor. Bakanlar,
milletvekillerine yalan, doğru olmayan bilgiler veriyorlar. Bakın, "Haklarında
soruşturma izni istenip de verilmeyen bürokratlarla ilgili Danıştay tarafından
kaldırılan karar bulunmamaktadır" verilen cevap bu. Danıştay kararı kaldırıyor,
örnekleri var. Hangisine güveneceğiz? Herkes namuslu ve dürüst olmak zorundadır.
Çevre ve Orman Bakanı"nın bize ilettiği hangi bilgiye güveneceğiz? "Soruşturma
izni verilmeyen bir kişi vardır" deniliyor. Birden fazla kişi olduğunu
ispatlıyorum burada. Peynir gemisi yalanla yürütülür mü? Görevi kötüye
kullandıklarından ötürü haklarında suç duyurusunda bulunacağız."

Vural, bazı bürokratlara, "bu şekilde bilgi verin" diye zorlamalar ve
baskılar yapıldığını öne sürerek, bu durumun Cumhuriyet Savcılığına şikayet
olarak iletildiğini söyledi.
"Bu şekilde ülke nasıl yönetilecek?" sorusunu yönelten Vural, "Bu
gidişle herhalde herkese birer pembe gözlük takmak zorunda kalacağız" dedi.

-FÜZE KALKANI PROJESİ-

NATO tarafından Türkiye"ye yerleştirilmesi planlanan füze kalkanı
sistemini de değerlendiren Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın, NATO Zirvesi
öncesinde yaptığı bir konuşmada, "Komşularımızı tehlike olarak görmüyoruz.
Kalkan olacaksa komuta bize verilmeli olmalı" şeklinde sözler sarf ettiğini
anımsattı. Vural, "Bu şekilde yola çıkanların zirve sonrasındaki
teslimiyetçiliği bir başarı ve zafer olarak göstermesini hayretle karşılıyoruz.
Zirve sonrasında ise "komuta sisteminin NATO"da olması gerektiğini"

söylediklerini aktarıyor. Hangisi Başbakan? Kimi kandırıyor bunlar? Doğrudur, bu
belgede kedi geçmiyor, kedi yoktur ama pisik vardır" diye konuştu.

NATO zirvesinden çıkan kararda nasıl bir milli menfaat edinildiğinin
açıklanmasını isteyen Vural, Türkiye"nin başkalarının milli menfaatleri
doğrultusunda hareket eden bir ülke konumuna düşürüldüğünü öne sürdü.

-ÜÇ GENERALİN AÇIĞA ALINMASI-

Vural, açıklamasının ardından gazetecilerin, Balyoz Davası kapsamında 3
generalin açığa alınmasına yönelik değerlendirmesini sorması üzerine, "Dava
açıldığı zaman 65. madde yok muydu? Neden şimdi? Netice itibarıyla hukuk
çerçevesinde alınmış bir karardır. Dolayısıyla alınmasına sebep olan yeni bir
delil mi ortaya çıktı? Türkiye"de eğer gerçekten bu soruşturma münasebetiyle
açığa alınmalarla ilgili bir karar varsa darısı inşallah... Mesela, Kayseri
Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında Danıştay"ın, soruşturma açılmamasına ilişkin
Sayın Beşir Atalay"ın verdiği kararı kaldırması lazım" diye konuştu.

Hükümetin bu konulardaki tavrının herkese yönelik olmasında fayda
bulunduğunu ifade eden Vural, "Sayın bakanların yolsuzluğa bulaşmış bürokratlar
ve belediye başkanları hakkında da aynı şekilde cesaretli olmalarını da
bekliyoruz" dedi.

Bir gazetecinin, "BDP yetkilileri basın toplantısı düzenlediler ve
Abdullah Öcalan ile ilgili olarak, "siyasi şahsiyet" ifadesini kullandılar. Bunu
nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Vural, "Türkiye"nin düşürüldüğü durumu
göstermesi bakımından önemli" yanıtını verdi.

Türkiye"nin bu durumu sorgulaması gerektiğini belirten Vural, şunları
kaydetti:

"İmralı"da yolunu bulamayanlar, bugün geldiğimiz noktada Türkiye"ye yön
veren bir politik lider durumuna dönüştürüldü. Bunun sorumlusu kim? Terör
örgütüyle yürütülen müzakereler doğrultusunda İmralı canisini politik lider
konumuna dönüştüren bir hükümet ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz.
Abdullah Gül, Meclis"te yaptığı bir konuşmada diyor ki, "İmralı, politik lidere
dönüştürülmemelidir" Adamları gönderiyorsunuz oraya. Bunu da makul
gösteriyorsunuz. Bunları kimlerin cesaretlendirdiğini herkesin ortaya koyması
gerekir. Bunun AKP olduğundan şüphe yoktur."

Vatan