Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK'ya ilişkin davada tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan 45. duruşmaya tutuklu 99 sanıktan 31'i raporlu oldukları için katılmazken, 68 tutuklu sanık ise hazır bulundu.

Duruşmanın sabah oturumunda avukat Mehmet Emin Aktar söz alarak bazı talepleri olduğunu söyledi. Duruşma salonunun girişinde görevli güvenlik güçlerinin avukatlardan kimlik sorduğunu anlatan Aktar, ''Bu konu ile ilgili taleplerimizi defalarca dile getirdik. Ancak halen duruşma salonuna girerken bizden kimlik soruluyor. Bu devam ederse tepkimiz farklı olacak'' dedi.

Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, tutuklu sanıklardan DTK Kadın Meclisi Üyesi Seve Demir hakkında dosyada bulunan deliller ile hazırlanan tutanakları okudu. Sorulan sorulara Kürtçe cevap veren sanığın mikrofonu kapatılırken, konuşmaları avukatlar tarafından tercüme edildi.

Avukat Meral Danış Beştaş, delil olarak okunan belgelerin yüzde 90'ında suç isnat edilmediğini savunarak, bunların okunmasının zaman kaybına yol açtığını ve bu konuyla ilgili bir ara karar verilmesini istediklerini kaydetti.

Cumhuriyet savcısı, delillerin tamamının okunmasını talep edince, mahkeme, verdiği ara kararda tüm dosyadaki delillerin okunmasını kararlaştırdı.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde ise BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak ile ilgili delillerin okunmasına geçildi. 'X' kod isimli gizli tanığın ifadelerinde Irmak'ın örgüt tarafından kadro olarak hitap edilen üst düzey yönetici olduğu öne sürülerek, ''KCK yapılanması içinde faaliyet gösterir'' denildi.

Gizli tanık Mercek'in ifadesinde ise Selma Irmak'ın sürekli KCK/TM yerel yönetimlerine gidip geldiği belirtilerek, ''KCK önderliğinin talimatıyla Mardin Derik'ten belediye başkan adayı oldu. Ancak adaylığı düşürüldü'' ifadeleri yer aldı.

Daha sonra Irmak'ın evinde ele geçirildiği belirtilen flash bellekte bulunan bir evrak okundu. Irmak, belgelerin kendi evinde ele geçirilmediğini savundu.

Duruşmada daha sonra 2008 yılında Diyarbakır'ın Kooperatifler Mahallesi'nde bulunan bir çöp poşetinin içinden çıkan belge okundu. Çöp poşetinden çıkan belgenin, bir belediye başkanının örgüte gönderdiği iddia edilen rapor olduğu bildirildi. Raporda, ''Belediye içinde bazı kişiler beni gerekçe göstererek gayriahlaki davranıyorlar. Beni nefes alamaz hale getirdiler. Komisyondan destek alıyorlar. İçme suyu şebekesi ile ilgili iş sırasında Salih bana tokat attı. Çocuklarım müdahale edince onları taşladılar'' ifadeleri yer aldı. Raporda sanıklardan Irmak ve bir heyetin bu anlaşmazlığı çözmek için arabulucu olarak görevlendirildiği de belirtildi. Sanık Irmak daha sonra 8 sayfadan oluşan Kürtçe bir dilekçe verdi. Irmak'ın dilekçesi Türkçe olmadığı gerekçesiyle mahkeme tarafından reddedildi.

Sanık avukatlarından Suat Bilen, sırf suç isnat edilmesi için çöpten bile delil yaratıldığını söyledi. Bunun üzerine söz hakkı verilen Savcı Levent Kaya, ''Çöpten delil yarattığımızı söylüyorlar. cumhuriyet savcısı müdde-i umumdur. Kanun savunucusu olduğu anlamına gelir. Çöpten delil yaratılmaya çalışıldığı söyleniyor. Gerekirse çöpte delil ararız. Derede, ovada delil ararız. Örgütün delili çöpte bulunmuştur. Bu bakımdan çöpte delil bulan kolluğu tebrik ediyorum'' diye yanıt verdi.

Bunun üzerine söz alan avukat Mehmet Emin Aktar, müdde-i umum'un eş anlamının kamu koruyucusu olduğunu belirterek, ''fakat bugün yargıda kamu yerine devlet koruyuculuğu yapılıyor'' diye konuştu.

Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 18 Nisan 2012'ye erteledi.

İstenen cezalar

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianamede, bağımsız milletvekili seçilen Selma Irmak ve Kemal Aktaş ile Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle'nin de aralarında bulunduğu 104'ü tutuklu 152 sanık hakkında ''devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma'', ''terör örgütü üyesi ve yöneticisi olma'' ve ''terör örgütüne yardım ve yataklık etme'' suçlarından 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları isteniyor.